Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
2 Aralık Cuma günü bir iş gezisine gitmek üzere Atatürk Havaalanı’na gittim. Oradaki yaşanan hırsızlık olayı Türkiye’deki havaalanlarının güvenlik zafiyetinin bir örneği.
Atatürk Havaalanı Turkish Airlines 11.55 İstanbul -Trabzon uçağına binerken verdiğim bagaj çantamda notebook'um vardı. Ancak Trabzon'a vardığımızda bagajı alır almaz kontrol ettim ve bilgisayarımın olmadığını daha güvenlikten çıkmadan fark ettim. Hemen güvenlik görevlisine bildirdim Trabzon Havaalanı kayıp eşya bölümüne yönlendirildim ve valizimin içinden bilgisayarımın çalındığına dair tutanak tutturdum, oradan hemen havaalanı karakoluna giderek orada da gerekli tutanak işlemlerini yaptırdım.
Yani bir vatandaş olarak gerekli şikayet merciilerini kullanmayı deneyerek içinde özel ve iş dosyalarımın bulunduğu bilgisayarımın çalındığını ihbar ettim. İşte o andan itibaren ne kadar küçük kaldığımızı, Türk Havayolları, Atatürk Havaalanı, Trabzon Havaalanı gibi kurumların aslında malımızı emanet ederek güvenerek seyahat edemeyeceğimiz kurum ve kuruluşlar olduğunu anladım.
Daha en başından oradaki görevli memurların havaalanında bu gibi çalma olaylarını kanıksadığını ve normal karşıladığını gördüm. Trabzon'daki havaalanında işlemler 1 saate kadar sürdü, kamera kayıtlarını inceleyecek kişi yerinde olmadığından görevli polis memuru fotoğrafımı çekti güya fotoğrafıma bakıp kayıtları inceleyeceklermiş. Oradan dilekçe verip ayrıldım kamera kayıtlarını inceleyeceklerini söylediler. İş için gittiğim toplantıya da katılamadım yetişemedim. İş dosyalarımın bulunduğu bilgisayarımı yanıma almıştım bütün dosyalar içinde gitti, işlerimi de yapamadım.
3 Aralık Cumartesi dönüş uçağım saat 16.55'teydi Anadolu Jet'ten Trabzon-İstanbul Sabiha Gökçen seferi ile. Ancak uçağın kalkmasına 10 dakika kala uçağın 3 saat 10 dakika rötar yaptığını anons ettiler, 3 buçuk saat sonra ise Türk Havayolları uçağı ile zorunlu olarak Atatürk Havaalanı'na inişli uçağa yönlendirildik. Böylece saat 23:10' da İstanbul'a varabildik. Şaka gibi, yani bir ara Terminal filmindeki gibi hissettim kendimi bir türlü evime varamıyordum ve valizimin içinin açılıyor olması, eşyamın çalınması o kadar normaldi ki...
Atatürk Havaalanı'na inmişken kamera kayıtlarını incelemek istedim. Kayıtlarda güvenlik kontrolünden ilk geçtiğim yerde notebook'u çıkardığım, kontrolden geçtiğim ve geçtikten sonra cihazı valizime koyarak biletimi almaya gittiğim bileti alarak bagajı görevliye bıraktığım görülüyor. Sonra? Sonrası muallak. Çünkü 'şut' dedikleri bir alan var; bagajların yüklenip boşaltıldığı alan. Orası kör noktaymış kameralar var ama, sürekli dönen bir kamera. Memura buradan sonraki işlem ne diye sordum. Yapabileceğimiz bir şey yok dedi kameralar bu kadar. Bundan sonrası savcılığın işi, savcılık da kameralarda çalan kişinin görülemeyeceği için ispatlanamayacağını için takipsizlik kararı verir dediler, bir çaresizlik aşısı da buradan. Kamera kayıtları görüntülerimin bulunduğu süreleri yazdığımız bir dilekçe de burada verdim ve savcılığa suç duyurusunda bulundum. Oradaki memurlar da, bagajları kimler yüklüyor bilmiyor: Kimi taşeron firmalar diyor kimi Havaş kimi de TAV diyor. Belli değil midir o gün orada o saatlerde çalışan kişiler diye soruyorum ama kimseyi suçlayamazsın ki diyorlar.
Beklerken soruyorum merakımdan, günde kaç olay oluyor? Günde en az 3-5 tane oluyormuş. O da benim gibi müracaat edenlerin sayısı. Bir de ülkesine gittikten sonra fark edenler, uğraşmak istemeyenler vs. var.
Sonuç THY' de çok büyük bir güvenlik zaafı var ve herkes her şeyi bilmesine rağmen her şey gayet olağan ve normal karşılanıyor. Globally Yours sözlerinin hiçbir anlamı yok güvensiz uçuşlar dileriz, eşyalarınız çalınabilir.
Kurum, kurumun içindeki kuruluşlar, hepsi koca bir güvenlik zaafı içerisinde. Ben de bir vatandaş olarak bu zaafın giderilmesi için gerekenin yapılması için takip etmek istiyorum.
Aynen katiliyorum bu durum Turkiye icin kara bir lekedir .. http://www.change.org/tr/kampanyalar/devlet-hava-meydanlari-isletmesi-mudurlugu-hava-limanlari-valizlerimizden-esyalarimiz-caliniyor
tamamen katılıyorum, aynı olay benim başıma da geldi. fakat artık bu hırsızlık işinden belli kilit kişilerin nemalandığını bu yüzden de birilerinin canı istemez ise sorunun çözülmeyeceğini düşünüyorum.. thy nin içinde bir çete var ve herkes bunu görmezden geliyor.. işte en acısı da bu..
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.