<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaPiyasaları nasıl bir hafta bekliyor----

Piyasaları nasıl bir hafta bekliyor

Piyasaları nasıl bir hafta bekliyor
05 Ocak 2014 - 08:00 www.finansingundemi.com

FED'in politika değişikliği ve dünyada paranın yön değiştirilme isteği Türkiye ve diğer benzer ülkeleri en az iki yıl sürecek bir trende sokmuştu...

Piyasalar durulacak mı? Borsa ve döviz piyasalarındaki aşırı hareketlilik ne zaman sona erecek? Türkiye’nin daha çok yol alması gerektiğinin ortya çıktığını söyleyen Zaman Gazatesi Yazarı Selim Işıklar, "Piyasalar için yorum yapabilmek belki de en zor olanı" diyor. Amerika Merkez Bankası’nın (FED) politika değişikliği ve dünyada paranın yön değiştirilme isteği ve algısının Türkiye ve diğer benzer ülkeleri en az iki yıl sürecek bir trende soktuğunu söyleyen Işıklar, önemli uyarılarda bulunuyor. İşte Işıklar'ın o yazısı:

Mayıs ortasında Türkiye’nin notu yükseldiği gün piyasaların neredeyse yukarı gidecek alanı kalmamış, tahvil faizleri yüzde 4,6’da tarihi seviyeye gelmiş, dolar sinsi sinsi yükselmeye başlamıştı. Kimse kimseyi aldatmasın, süreç diğer ülkelerde de farklı işlemiyor. Brezilya örneği ortada, faizleri Türkiye’den farklı değil. Yüzde 10’a yakın üstelik enflasyonu daha düşük bu ülkenin. Aynısı Rusya’da söz konusu; faizler Türkiye’den yüksek ve merkez bankasındaki aşırı büyüklüğe rağmen, üstelik petrol ve doğalgaz gelirleri yüksek olan bir ülkeden bahsediyoruz. Türkiye not artış beklentisi ve özellikle Körfez ülkelerinin ilgisi sebebiyle cazibe merkezi konumuna gelmişti. Ancak siyasi istikrar ve ekonomik güven dikensiz gül bahçesi değildi. ‘Arap Baharı’ olarak başlayan isyan hareketleri ve tahtların sallanması, dünyada lider değişimleri için düğmeye basılması bildiğimiz şeylerdi. Özellikle Suriye başta olmak üzere dış politikada yalnızlığa terk edilen Türkiye’nin asıl meselesi halkı kutuplaştıran yaklaşımlar olmuştu.

Elbette iyi ekonomi, çok sağlıklı bir sistemle birlikte olduğu takdirde devamlılık gösterir. Ekonomiyi sadece döviz kurları üzerinden götürmeye kalkarsak hiç beklemediğimiz bir anda bir krizle karşılaşabiliriz. Türkiye’de piyasanın aktörleri yabancı. Yabancı yatırımcıların neredeyse yüzde 80’e sahip oldukları bir sistemde ne zaman ne olur bilinmez. Eğer istediğimiz bağımsız bir oyuncu olmak ise piyasalarımızı dış sermaye ile güçlendirmek yetmeyebilir. Diğer reformlarla desteklenmezse, sadece bankacılık sisteminde reform yapmak da kayıpları önlemeye yetmez. İçinde bulunduğumuz süreç Türkiye’nin daha yol alması gereken çok yolu olduğunu ortaya koyuyor. Belki bugüne kadar biz gelişmiş ülke rolü oynadık ama unutmayalım eksen Doğu’ya kaydıkça ortaya daha büyük sorunlar çıktı.

Ekonominin temelleri sağlam ama güven kaybını ve belirsizliği aşmak çok kısa süreli olmayacak. Piyasalar hem FED’in politika değişikliği hem de son yaşanan gelişmelerden başını kaldıramadı. Önümüzdeki hafta dışarısı için FED başkanlığı seçimleri pazartesi ve salı için olumlu gözüküyor. İçeride ise Başbakan’ın toplantı ve açıklamaları önemini koruyacak. Çarşamba günü ise ABD özel sektör istihdam verileri ve cuma günü ABD işsizlik verisi ve tarım dışı istihdam verilerinin önemi büyük. Özel sektör istihdam verilerinde 215 bin kişilik artış, tarım dışı istihdamda ise 203 bin kişilik bir artış beklentisi var. Eğer siyasi açıdan gerilim biraz düşer ve yapıcı söylemler söz konusu olursa toparlanma yaşanır. Aksi halde seçimlere kadar sürekli kâbus senaryoları görmeye devam edebiliriz. Türkiye’nin yeniden rotasına girmesi için bölgedeki kaosun sona ermesi ve yeniden AB çıpasını gündeme alması gerekebilir.

2014 en uzun yıl olmaya aday

Son günlerde yaşanan ve piyasaları da aşırı kayıplara uğratan gelişmeler, Türkiye için 2001’den bu yana en uzun ve en belirsiz bir yıl vaat etmek üzere. Aslında meseleyi salt Türkiye’ye indirgediğimizde piyasaların FED politika değişikliği ile bozulmasını tercih ederdim. Zira bu bozulma belirsiz bir süreç ortaya koymayabilir ama temkinli olmayı gerektirirdi. Son gelişmeler sonrası zaten kırılgan ülke pozisyonuna sokulmak istenen ülke, ters algı döneminde daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalmak üzere. Açıkçası dolar/lira paritesini yorumlarken FED politika değişikliği sebebiyle böylesi bir yükseliş bekliyordum. Zira sadece Türkiye değil diğer gelişmekte olan ülkelerde de para birimleri değer kaybediyor. Son günlerde Brezilya Reali de dolar karşısında değer kaybediyor. Faizler konusunda Türkiye bence hata yaptı. Zira ABD 10 yıllıkları yüzde 3’e dayanmışken hatta bir iki yıl içinde yüzde 5’e kadar yükselecekken, enflasyonu yüzde 7 olan Türkiye’nin politika faizi yüzde 4,5 olmamalıydı. Sonuç olarak 2001 yılından sonra bankacılık sistemini güçlendirerek krizleri atlatan Türkiye’nin FED politika değişikliği girdabına az sorunla girmesi mümkün olamadı. Bu sebeple 2014 yılı politik kasırgaların etkisiyle sert başladı. Dolar, lira karşısında beklediğim seviyeye yaklaştı ama özellikle Brezilya Reali konusunda benzer kaygılar taşıyorum. Real 2001’deki zirvesine yol alırsa durum ciddileşebilir. Türkiye için hayırlısı neyse o olsun inşallah.
ETİKETLER :
YORUMLAR (6)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • TC VATANDAŞI06 Ocak 2014 02:19

    Bu ülkede hisse senedi almak için sn.erdoğan'ın susması lazım.Susmadığı sürece hisse senedi alınmaz.çünkü bir başbakan gibi kucaklayıcı,yumuşak üslup sergilemiyor.Hep kavgacı ve bölücü konuşmalar yapmaktadır.

  • borsavirus06 Ocak 2014 01:59

    :) borsa düşerken yabancı çıkıyor diyen arkadaş, çok yazık...borsa düşerken yabancı takası olduğu yerde kalıyor. borsa yükselirken yabancı çıkar, düşerken yabancı girer. çok saçma ve ters bir yorum yapmışsın...bak bakalım endex 93binde ikenmi yabancı bol çıkış yapmış yoksa 65 binkenmi..vah ki vah emeklerime...

  • cem06 Ocak 2014 00:29

    saçma bir yorum olmuş..borsayı düşürürsen zaten yabancı parasını alıp çıkıyor..üstelik güveni azaldığı için tekrar geri dönmesi de zor oluyor..

  • borsavirus05 Ocak 2014 14:07

    hükümet bu olayları sürdürmek ve borsayı dibe indirmek zorunda kaldı. yoksa bu parasal daralma ve doların fırlama krizi neticesinde cari açık iyice patlayacak. amaç sadece ve sadece ülkeyi uculatmak ve yabancıya kapım açık gelin demek. yabancı sermaye ülkeye girmezse cari açığın finansmanı imkansız olacaktır. malum yerli vatandaşta tasarruf yapma imkanı yoktur. anca geçiniyorlar, geçinemiyorlar. tek çözüm ucuz borsa, yabancıya ucuzdan giriş fırsatı, bol para girişi ve cari açığın finansmanıdır. bunun için hükümet borsayı indirmek zorunda kaldı, yoksa bu krize ülke dayanamaz, her krizde iktidarı değiştiren tek yöntem olmuştur geçmişte.....eğer yabancı girmezse esas kriz patlaması ozaman olacaktır. 2014te bol bol dip çalışmaları göreceğiz ki yabancı bedavadan borsaya girebilsin, sermaye ülkemize akabilsin. akarsa ne ala. akamazsa ne hükümet kalır ne borsa kalır. tabi olan her zamanki gibi gene gariban vatandaş bizlere olacak...

  • kasım05 Ocak 2014 12:27

    artık bu politikacıların kavgasından nefret etmeye basladım.Sürekli piyasaya, halkın faiz karşısında ezilmesine neden oluyorlar.Böyle bir zihniyeti neden yapıyorlar anlamıyorum.Zarar gören kendileri degil nasıl olsa iyi gelirleri var.Ama halk ne olacak.Huzur sukunet, istikrar istiyoruz halk olarak.Kavga degil, enflasyon degil, zam degil,faiz degil...Kavgayı bırakın artık yahuuuu.Türkiyeyi geri götürüyorsunuz anlayın artık halka açıkça zarar veriyorsunuz...Sizin geliriniz nasıl olsa iyi, halk ne olacak pekı.Halk bunları hak etmiyor.Mantıklı davranıslar ıstıyoruz lutfen

  • mali05 Ocak 2014 11:11

    Hükümet kendi ayağına çekiç vurmaya devam ettikçe borsadan uzak dur.