<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemOlpak: Para kaçırma operasyonlarına rıza gösterilemez----

Olpak: Para kaçırma operasyonlarına rıza gösterilemez

Olpak: Para kaçırma operasyonlarına rıza gösterilemez
13 Mayıs 2018 - 11:36 www.finansingundemi.com

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, yurt dışına yatırım yapmanın önemine işaret ederken, uyardı...

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, yurt dışına yatırım yapmanın önemine işaret ederek, "Yurt dışına yatırım yapmak, Türkiye'ye yatırım çekmek kadar Türkiye'nin olmazsa olmazlarındandır. Bunun sonuna kadar arkasındayız ama bu, yatırım yapmak değil de farklı amaçlar taşıyorsa, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle 'para kaçırma' noktasında birtakım operasyonları varsa, buna ne şahsen ne kurumsal olarak rıza gösterilemez ve bu hoş görülmez." dedi.

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Dış Ekonomik  İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye ve ABD  ilişkilerinde yaşanan gelişmelere yönelik görüşlerini paylaştı.

Olpak, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili gelişmeler, New  York'taki Mehmet Hakan Atilla davası ve terör örgütü PKK/PYD konularında duruş  farklılığının sadece bu yılın gündemi olmadığını vurgulayarak, 2016'dan bu yana  gelen bir süreç yaşandığını söyledi.

İki ülke arasındaki ticari ilişkilere bakıldığında 2017'de yüzde  35'lik bir artış yaşandığına işaret eden Olpak, "Bu demek ki siyasi gerilimler  devam etmekle birlikte ekonomik ilişkilerimize birebir yansıması olmamış." diye  konuştu.

Olpak, ABD hükümetine ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirme  noktasında özel bir görev düştüğünü belirterek, "İş dünyasında şu anda şöyle bir  algı var; 'Halkbank davasında gördük, Hakan Beyin başına böyle bir şey geldi.  Neyin ne olacağı belli değil. Mecbur değilsen bu sıralar Amerika'ya gitme'. İş  dünyasında böyle bir ürkeklik var. Bu algı ilerlerse, ilişkileri olumsuz  etkileyebilir. Ancak her türlü yaşanmışlığa rağmen 2017'de böyle bir tablo varsa,  2018'de de benzer şekilde, en azından ticari ilişkilerin kötüleşmeyerek devam  edeceğini çok rahatlıkla söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.

Gümrük Birliği'nin güncellenmesi sürecine de değinen Olpak,  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen mart ayındaki  Varna Zirvesi'nden çok ümitli olduğunu dile getirdi.

Olpak, zirvede gerçekleştirilen birebir görüşmelerde, yetkili  kişilerin Türkiye'nin Gümrük Birliği konusunda tamamen haklı olduğunu söylediğini  aktararak, "Bize, 'size karşı söyleyeceğimiz bir argümanımız yok. Kararın siyasi  olduğunu siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz.' denildi. O zaman bu siyasi  ilişkilerin çözülmesiyle belirlenecek bir nokta. Cumhurbaşkanımız pazar günü bu  konuda 'Biz AB hedefimizden asla vazgeçmedik' diye vurguladı. Bu vurguladığı  kararlılığı, onlara farklı ortamlarda da dile getirecektir diyorum. O da masaya  bu şekilde yansıyacaktır." değerlendirmelerinde bulundu.

"DEİK'TE MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI OLANLARIN GÖREVİNDEN AYRILMASINI  ÖNERDİK"

Nail Olpak, DEİK’te daha hızlı hareket edebilmek için başkan ve  yardımcılarını Başkanlık Divanı adı altında bir araya getirdiklerini söyledi.

Başkanlık Divanı'nın nasıl çalıştığını bir örnek üzerinden anlatan  Olpak, "DEİK'in üyeleri içinde milletvekili aday adayı olanlar oldu. Bunun  kurumsal yapıyı ilgilendiren bir alan olduğunu düşündük. Temsil makamındaki  kişilerin aday adaylıkları süresince ne yapmaları gerektiği konusunda alınmış bir  karar yoktu. Yönetim kurulu da 2 ay sonra toplanacaktı. Biz yönetimi beklersek  seçim bitmiş olacaktı. Hemen Başkanlık Divanı'nda bunu değerlendirdik ve 'Temsil  makamında olanların, yani yönetim kurulu üyesi, iş konseyi başkanı ve Dünya Türk  İş Konseyi'nin bölge başkanlarının aday adaylıklarında görevlerinden ayrılmasını  öneriyoruz' dedik. Dijital olarak bunu hızlı bir şekilde yönetimle paylaştık ve  onların kararını alıp ilerledik." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yurt dışına para kaçıran iş  adamlarına" yönelik eleştirilerini değerlendiren Olpak, şunları söyledi:

"Dış ekonomik ilişkilerimizin karşılık olarak ticaret ve yatırım  tarafları var. Bu hem Türkiye'ye yatırım çekmeyi hem de yurt dışına yatırım  yapmayı içeriyor. Yurt dışına yatırım yapmak, Türkiye'ye yatırım çekmek kadar  Türkiye'nin olmazsa olmazlarındandır. Bizi geliştirir, önümüzü açar. Bütün  dünyadaki gücümüzü, bilinirliğimizi artırır. Böyle olması DEİK'in ana  misyonlarındandır. Bunun sonuna kadar arkasındayız. Ama bu, yatırım yapmak değil  de farklı amaçlar taşıyorsa, sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle 'para kaçırma'  noktasında birtakım operasyonları varsa, buna ne şahsen ne kurumsal olarak rıza  gösterilemez ve bu hoş görülmez. Yatırım yapmak isteyenin sonuna kadar  arkasındayız. Zaten görevimiz o. Yönetimimizle, iş konseylerimizle bu konuda bir  sıkıntı varsa önünü açmamız gerekir."

"TÜRKİYE'NİN OTOMOBİLİNE ÖNCE BİZ SAHİP ÇIKACAĞIZ"

Türkiye'nin otomobili konusunun, iddia sahibi olmakla ilgisi  bulunduğunu ifade eden Olpak, "İddia sahibi devletseniz bazı şeyleri aşabilmeniz  gerekiyor. Türkiye aslında otomobil yapma konusunda becerisini yeterince ispat  etmiş durumda. Farklı firmaların isimleriyle ve teknolojiyle biz bunu  yapabiliyoruz ama onu yapabilmeyi de küçümsememek lazım. Yerli otomobilin  yapılabilirliği konusunda bir şüphem yok. Türkiye bırakın yerli otomobili uçakla  ilgili çalışmalar gerçekleştiriyor." diye konuştu.

Türkiye'nin Otomobili Ortak Girişim Grubu'nda 5 ismin 4'ünün DEİK  yönetim kurulu üyesi olduğunu aktaran Olpak, şöyle devam etti:

"Ben o yapının başaracağına inanıyorum. Zaten daha önce belirli  imzalar atılmıştı ama sayın Cumhurbaşkanımız bu yapının bir adım ileriye  gitmesini, yöneticilerinin belirlenmesi tarzında bazı bilgileri açıklayacak.  Belki bundan sonraki süreçte nerelerde pazarlanacağı, içeride ve dışarıda nasıl  satılacağı üzerinde durulacak. Şöyle bir gerçek var; sen kendi insanına değer  vermezsen, kendi insanın sana değer vermezse başkası sana değer vermez. Biz kendi  insanımıza, kendi ürünümüze sahip çıkmazsak başkası sahip çıkmaz. Bu otomobile  önce biz sahip çıkacağız. Bu hükümetin ve devletin bir projesi olduğuna göre ilk  planda hükümet sahip çıkacak, kamudan başlayacak. Ondan sonra sen, ben buna  destek olacağız. Bu ivmeyi aldıktan sonra dışarıya satılmasıyla ilgili de bir  sıkıntı yok ama başlangıçta belirli bir aşamaya gelmesi için biz sahip  çıkmalıyız. Bunu yaptıktan sonra kalan kısmı ticaridir. Ben ticareti de  başarabileceğimizi düşünüyorum."

"TİCARİ DİPLOMASI ALANINDA PROJELER ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"

Nail Olpak, DEİK'in 32 yıl önce kurulduğunu, iyi bir geçmişe, ciddi  bir altyapıya, kurumsal hafızaya ve birikime sahip olduğunu ifade etti.

DEİK Başkanlığına getirilmesi sonrasında, İş Konseyleri Genel Kurulunu  gerçekleştirdiklerini anlatan Olpak, şunları söyledi:

"DEİK'in 137'si ülke bazlı olmak üzere 144 adet İş Konseyi var.  Bunlardan birisi Türk diasporasını içine alan Dünya-Türk İş Konseyi. Bunun amacı  biraz daha farklı, bizzat ekonomik değil. Orada şöyle bir şey gördük, DEİK'in üye  sayısı olması gerekenin epey altında. Konsey ile üye sayıları arasında bir  korelasyon ve yeterlilik yok. Bizim daha fazla üyeye ihtiyacımız var. Burası bir  ekonomik oluşum ve DEİK'e üyeliğin de bir tane şartı var; bu ülkede iş  yapacaksın, bu ülkeyle de kavga etmeyeceksin. Bununla birlikte İş Konseyleri'nde  de gerçekten ilgili olduğun ülkeye göre üye olman lazım ki sonuca gidebilesin. Bu  noktada bölge bazlı üyelik sisteminden, ülke bazlı üyelik sistemine geçtik. Üye  sayısını bir sonraki İş Konseyi Genel Kurulu'na kadar 3'e, sonra da 5'e katlamak  gibi bir hedefimiz var. Bunun için mekanizmamızı oluşturduk."

Olpak, DEİK gibi kurumlardan geleceğe yönelik politika üretmesinin de  beklendiğini belirterek, bunun için de gerekli çalışma gruplarını  oluşturduklarını, iyi bir bilgi ve donanıma sahip yönetim kurulu üyelerinin daha  aktif kullanılarak yukarı besleme yapması için yola çıktıklarını bildirdi.

Bunun son derece önemli olduğunu vurgulayan Olpak, "Başbakanımızla  böyle bir toplantı yaptık. Bizim hem Almanya İş Konseyi Başkanımız hem de Yönetim  Kurulu Üyemiz Steven Young dedi ki, 'Başbakanım biz otomotivde ihracat konusunda  çok önemli bir yerdeyiz. 15 milyar dolarlık bir ihracatımız var. Bu ihracatın  içerisinde baktığımızda bugünkü ihracatımız, önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde  otomotivdeki dönüşüm sebebiyle değersiz bir yere gelecek. Bununla ilgili  stratejiyi konuşmamız lazım.' İşte DEİK Yönetim Kurulu'ndan istenen ve beklenen  şey bu. Günübirlik sorunları herkes, her yerde konuşur." ifadelerini kullandı.

Olpak, "Yurt dışında Türkiye algısının geliştirilmesine yönelik bir  çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?" sorusu karşısında, " 'DEİK'i iki kelimeyle  tarif eder misiniz?' diye bana sorarsanız size 'ticari diplomasi' derim. Ticaret  ama tek başına değil. Diplomasi ama siyaset değil. Ticari diploması bizim ana  misyonumuz. Tam da sizin söylediğiniz şey. DEİK'in alt yapısı buna çok elverişli.  DEİK'in yönetim kurulu, dünya görüşü, yaşantısı, hayatı itibarıyla bakıldığında  birbiriyle hep uyumlu insanlardan oluşmuyor. Farklılıklarıyla uyum içinde olan  bir yapıyız. İşte DEİK'in gücü bu. Ticari diplomasi alanında bir-iki projemiz  var, üzerinde çalışıyoruz." yanıtını verdi.

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)