Kasalarından para fışkırıyor
İş Bankası'ndan aldıkları karlar yıllardır bloke edilen Türk Tarih ve Dil Kurumu, davayı kazanınca varlıkları 1.2 milyarı buldu
12 Eylül 1980 darbesiyle yapısı değiştirilen Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) aynı kurumlar olmadığı gerekçesiyle İş Bankasından aldıklarıpayı bloke edilen Türk Tarih ve Türk Dil kurumları açtıkları davayı kazanınca Türkiyenin en zengin
kurumları haline geldi. 2006da CHPye karşı açtıkları davayı kazanan iki kurumun toplam 1.2 milyar liralık varlığı oluştu. Her bir kurum 600 milyon liralık
nakit ile bu paradan nemalanmak isteyenlerin de gözdesi oldu.
ÜŞÜŞÜYORLAR
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Ali Birinci, Kurumun büyüklüğüne göre parasının fazla olduğu açık. Bu yüzden ihale açtığımızda üşüşüyorlar. Bir liralık malı 11 liraya satmaya çalışıyorlar dedi. Kurumda 44 personel bulunduğunu belirten Birinci, kurumun temel ihtiyacının personel ücreti ve yayın masrafları
olduğunu kaydetti. Birinci kurumun masraflarından arta kalan paranın aynı
zamanda ortak oldukları İş Bankasında değerlendirildiğini dile getirdi.
İŞTE MEVDUATTA
Türk Dil Kurumu saymanı Yaşar Ünal da kurumda 55 kişinin istihdam edildiğini ve kurum harcamasının personel ücretleri ile kitap yayını ve telif ödemelerinden
oluştuğunu kaydetti. Her iki kurum özel bütçeli kamu kurumu olduğu için devletten herhangi bir yardım almıyor. İş Bankasından aldıkları kar payı ve kitap satış gelirleriyle varlıklarını sürdürüyorlar. Ancak elde ettikleri kar
payları da özel bütçeli oldukları için hiçbir yere aktarılmıyor.
Atatürkün vasiyeti ile CHPnin İş Bankasındaki kar payını iki kurum alıyor
Atatürkün 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetnamesinde İş Bankası hisselerinin yüzde 28.2si CHPye bırakıldı. Vasiyete göre CHP bu hisselerin sahibi ama, gelirinin sahibi değil. O gelirlerin kimlere nasıl ödeneceği ise vasiyetnameyle Atatürk
tarafından saptanmıştı. Şahıslara yapılan ödemelerden kalan nema, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu arasında paylaştırılacaktı. Ancak TTK ve TDKnın
durumları için, 1982 Anayasasında yeni bir madde düzenlendi. Bu
iki kurum, dernek statüsünde iken, birer kamu kurumu haline getirildi. Sonra
bir de yasa çıkarıldı. Kurumların yöneticileri yeniden belirlendi. 2000 yılından sonra CHP yönetimi, Bu kurumlar 12 Eylülde kapatılmış ve ilgili yasa da değiştirilmiştir. Yerine kurulan kurumlar da ayrı birer tüzel kişiliktir iddiasını ortaya koyarak kurumların kar paylarını bloke etti.
DAVAYI 2006DA KAZANDILAR
Yeni kurumlara yapılan ödemeleri de durduruldu. Ancak Yargıtay aşamasında bu görüş reddedildi. Atatürk hisselerinin nema ödemelerinin yeni kurumlara
yapılması gerektiği kabul edildi. 2006da Türk Tarih Kurumuna (TTK) ana para ve nema olarak 101 milyon lira, Türk Dil Kurumunun payına düşen 104
milyon TL de kurumun hesabına yatırdı. TTK ve TDK, CHP ile yıllardır yürüttüğü hukuk mücadelesini kazanmış oldu. 2006dan sonra bankaların karları
patlayıp İş Bankası da kar rekorları kırınca bankanın karının yüzde 28ini alan kurumlarparaya boğuldu.
Paranın bol olduğu yerde yolsuzluk iddiası da var
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ortaya çıkardığı, Türk Tarih Kurumu'na (TTK) Kızılay'da kitap satışı için AK Partili İkram Dinçer'in oğlunun aracılık ettiği 2.5milyon liralık dükkan alımı sırasında usulsüzlük yapıldığı iddiaları üzerine açılan davada, savcı TTK Başkanı Birinci hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istedi. Dava konusu dükkan alımıyla ilgili iddiayı, Kılıçdaroğlu geçen yıl ortaya attı. Kılıçdaroğlu, TTK'nın Kızılay'da geçen yıl ağustos ayında satın aldığı dükkana çok yüksek bedel ödendiğini, satış işleminin AK Partili İkramDinçer'in 26 yaşındaki oğlunun (Akın Dinçer)mal sahibinden aldığı vekalet ile gerçekleştirildiğini, bazı komisyon üyelerinin karşı çıktığı satış işlemi konusunda kuruma siyasi baskı yapıldığını iddia etti. 2.5milyon liraya satın alınan dükkanda daha sonra da yaklaşık 2milyon liralık tadilat yapıldığı ileri sürüldü. TTKya dükkan alımında, kurumu 486 bin TL zarara uğrattığı iddiasıyla Başkan Ali Birinci hakkında hapis istemiyle dava açıldı.
GAZETE HABERTÜRK