Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Çin, altı yıl sonra ilk defa ülkenin Gayri Safi Ürününün yüzdesi olarak hesapladığı ülke borç oranını artırmadığını ve Çin’in en büyük sorunu olarak kabul edilen borçluluk oranının artışını sonunda durdurmaya başladığını ilan etti.
J.P.Morgan tarafından hazırlanan raporda, Çin‘in toplam borç bölü Gayrı Safi Ürün oranının 2017 yılının ikinci çeyreğinde, altı yıldır arttırmış olduğu düzeyde kalarak borcunu yüzde 268 oranında tuttuğu ve 2017 yılı ikinci çeyreğinde arttırmadığı ortaya çıktı. Hatta azaldı bile denebilir, çünkü ilk çeyrekteki borçluluk ortamında sonra arttırmadığı borçluluğu, yüzde 269 ile sadece yüzde 1 puan azalmış da olsa, ülkenin 2008 finansal krizi ortamındaki parasal ve finansal destek yaklaşımı için yaptığı borçlanma, krizin nihayet yani sonunda kontrol altına alındığını gösteriyor.
Geçen hafta Standard and Poor Çin’in reytingini yüksek borç oranlarına dayanarak düşürmüştü. Bu 1999 yılından bu yana ilk defa gündeme gelen bir raeyting düşürmesi olmuştu.
İlginçtir, IMF yani Uluslararası Parasal Fon ise ağustos ayında ikaz yaparak Çin’in yeni borç almaktan kaçınmasını tehlikeli bulmuştu.
Çin’in borç bölü GSYİH oranı 2007 yılında yani kriz başlangıcında, yüzde 150 civarında idi. Yani şimdi borç oranı nerede ise iki misline çıkmıştı. Durumu değerlendiren uluslararası uzmanlar ise bu kadar büyük ve hızlı şekilde artan bir borçluluk oranının, tarihsel bir karşılaştırma yapıldığı takdirde, finansal bir krize yol açacağını iddia ediyorlardı!
Hong Kong’daki J.P.Morgan’daki Çin uzmanı ekonomist Zhu Haibin 2017 yılı ikinci çeyreğinde borçluluk oranının artmamış olması, toplam büyük olsa da gene de önemli sayılmalıdır diyordu.
Ayrıca borcun kompozisyonunun değiştiğini söylüyor ve de hane halkının borcunun arttığını, ama şirketlerin borçluluğunun azalmasını da, önemli bir değişim olarak gündeme getiriyordu.
Çin’in borçluluk oranı 2008 yılından bu yana hiç durmadan artmıştı. Borçlanma aslında aşırı dozda büyüme hedeflerini sağlamak için gerçekleştirilmişti.
Şimdi borç artışının durdurulmuş olması ise, daha sıkı para politikası ve bankacılık konusunda değiştirilen kurallar sonucu başarılabilmişti.
Ama geçen yıldan bu yana Çin enflasyonunun da düşürülmüş olması son dönemde borç toplamının düşürülmesine olanak sağlamıştı.
Geçen yıldan bu yana enflasyonun arttırılmış olması ise, nominal GSYİH sayısını artırarak, Borç/GSYİH oranını düşürmüştü.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.