Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Kartların yeniden dağıtıldığı uluslararası sistemde Avrupa nerede duruyor? Avrupa, ABD’nin mi yoksa Çin’in mi yanında?
Bloomberg’den Chris Anstey’in haberine göre, yeni uluslararası sistemde taşlar henüz yerine oturmadı. O kadar ki, sistemin büyük oyuncuları hala hangi tarafta olacağına karar verebilmiş değil. Bazı oyuncular için ise taraf meselesi çoktan kapanmışa benziyor. Örneğin Rusya, Çin’in yanındayken, Japonya’nın da ABD’nin yanında olduğu kolaylıkla gözlenebiliyor.
Peki ya Avrupa? Avrupa’nın nerede durduğu uluslararası sistem için büyük önem taşıyor. Uluslararası sistemi ve gelişmeleri yakında takip edenler, Avrupa’nın, özellikle de Almanya’nın bir süredir Çin Başkanı Xi Jinping’in istediği yerde durduğunu söyleyecektir. Ancak Avrupa’nın ekonomik anlamda motoru kabul edilen Almanya’nın Çin ile ticaret ve yatırım bağlarını bir süredir yeniden değerlendirmek istediğine dair işaretlerin de olduğunu görmezden gelmemek gerekiyor.
Çin pazarına muazzam bağımlılık
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Alman endüstrisi, Çin pazarına olan muazzam bağımlılığı göz önüne alındığında, herhangi bir politik kayma yaşanacağı ihtimali anlamında bir yanılsamaya izin vermiyor. Volkswagen AG’nin Çin pazarından sorumlu başkanı Stephan Wollenstein, şirketin ilk çeyrekte gerçekleştirdiği satışların yüzde 40’ını oluşturan ve Asya’nın en büyük ekonomisi olan Çin’in, Alman otomotiv devinin servetinin en önemli anahtarlarından biri olmaya devam ettiğini vurguluyor.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Alman ekonomisinin Çin’e olan bağımlılığını azaltma konusunda ‘çok ciddi’ olduğunu söylüyor.
İç siyasette çatlak sesler
Ancak Berlin’deki siyasi eğilim pek de aynı paralelde düşünmüyor. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, geçen ay yaptığı açıklamada, Alman ekonomisinin Çin’e olan bağımlılığını azaltma konusunda ‘çok ciddi’ olduğunu söylüyor.
Nisan ayına dönüldüğünde ise, Şansölye Olaf Scholz’un, Çin'i ilk sıraya koyan selefi Angela Merkel'in aksine, Asya'ya ilk seyahatini Japonya'ya gerçekleştirdiği görülüyor. Scholz, lider olarak ilk seyahatinin kendisini Tokyo’ya götürmesinin bir ‘tesadüf olmadığını’ söyleyerek gezisinde siyasi sembolizmin bir öncelik olduğunu vurguluyor.
Jeopolitiğin artan önemi
Bu arada, Alman milletvekilleri, ülkelerinin Çin ile ticari bağları konusunda daha fazla inceleme yapılması için baskı yapıyor. Milletvekilleri 2021 yılında, sanayi sektörünün lobicilik faaliyetlerine rağmen, şirketlerin tedarikçiler üzerinde gerekli özeni göstermelerini ve köle emeği kullanmamalarını gerektiren bir tedarik zinciri yasasını zorlamışlardı. Bu yasa ile milletvekilleri, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki uygulamalarla ilgili endişeler noktasında açıkça Çin'i hedef almışlardı.
Der Spiegel ve diğer basın yayın organlarında çıkan haberlere göre, Baerbock'un Yeşiller Partisi'nden meslektaşı Robert Habeck liderliğindeki Ekonomi Bakanlığı, Mayıs ayında Volkswagen'in Çin'deki yatırım garantilerini yenilemeyi insan hakları endişeleri nedeniyle reddetti. Bu ve benzeri çatışmalar, Almanya'nın Çin ile olan ekonomik ilişkilerinde jeopolitiğin artan önemini vurgulaması bakımından önem taşıyor.
Ticaret yoluyla değişim anlayışı terk ediliyor
Gaveka'da Çin politika analisti olan Yanmei Xie, “Almanya'nın bu yılın sonlarında Çin ile ilgili yeni bir stratejik oyun planı yayınlaması bekleniyor” diyor. Xie, bu yeni stratejiyle birlikte, Merkel'in ‘wandel durch handel’ yani ‘ticaret yoluyla değişim’ yaklaşımının resmi olarak terk edileceğini iddia ediyor. Xie, bu ay yayınladığı bir notta ise iki ülke arasındaki ilişkilerin ne kadar hızlı değişeceğini, değerleri ve stratejik özerkliği önemseyen Almanlar ile ilişkilere büyüme ve kazanç odaklı yaklaşan Almanlar arasındaki tartışmanın nasıl sonuçlanacağının belirleyeceğinin altını çiziyor.
Çin ABD'yi Tayvan konusunda uyardı
Çin ekonomisi için büyüme tahminleri düştü
Petrol fiyatları zayıf Çin ekonomik verileriyle düştü
İki kutuplu yeni dünya: ABD ve Çin
Rusya Çin yakınlaşması Batı’yı neden rahatsız ediyor?
Kaybedenler kulübü: Avrupa ve Rusya
Böyle bir soru olurmu yobazlar başta cin haritadan silinse insanlık huzura refaha az nüfusa cagdaşlıga medeniyete kaliteli insan birikimine kavuşur uygarlık yolunda ilerlenir
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.