Yılsonuna doğru
Yılsonu yaklaşırken ekonomi uzmanları, geçtiğimiz yılın ekonomik sonuçlarını değerlemeye ve gelecek yılda neler olacağını kestirebilmek için tahminler yapmaya başladılar. Ekonomik gelişmeler açısından yılın son çeyreğinin özelliği, sonuna yaklaşmakta olan eski yıl bütçesi ödeneklerinden yapılan devlet harcamalarının hızlanmasıdır; devlet yöneticileri, eski yılın bütçe ödeneklerinden son kalıntıları, biraz da “ödenekler yanmasın” aceleciliği ile hızla harcamaya başlarlar. Son çeyreğin ikinci önemli özelliği, bakanlıklarda yapılmış bulunan yeni yıl bütçe çalışmalarının, TBMM Genel Kurul ’unda tartışılmaya başlanmasıdır. Bu tartışmalar, devlet bütçesi çalışma sonuçlarının halk tarafından ayrıntılı biçimde öğrenilmesi, izlenmesi ve kamuoyunda tartışılması olanaklarını yaratacak ve devletin gelecek yılda neler yapmayı planladığının halk tarafından öğrenilmesini sağlayacaktır. Bu nedenlerle yeni yıl bütçesinin TBMM’deki tartışmalarında, gelecek yılın devlet harcamalarına egemen olacak ilkelerin halka açıklanması ve bu ilkelerle ilgili olarak iktidar ve muhalefet partileri görüşlerinin yurttaşlar tarafından anlaşılmasında da yararlar sağlayacağı kuşkusuzdur.Bu günlerde ülkemiz, bu çalışmaların etkisi ve tartışmaları içindedir. Kuşkusuz hepimiz, gelecek yıl bütçesinde bizler için gelmekte olan yükümlülüklerin neler olduğunu ve bizlere devlet hizmetleri ile neler sağlanacağının beklentileri içindeyiz.
2013 bütçesi, uygulanmakta olan Üç Yıllık Ekonomik Plan çerçevesinde hazırlanmıştır: bu plana göre, ekonomimiz, gelecek yıl % 4 oranında büyüyecek, geçen yılın birinci yarısından sonra başlayan ekonomiyi yavaşlatma ve döviz açıklarının azaltılması yönündeki çalışmaların etkisinde olacaktır. 2012’de uygulanan ekonomiyi yavaşlatma çalışmalarının amacı, 2011’de çok hızlanan, % 8,5 oranında büyüyen ve döviz açığını Milli Gelir’ imizin % 10’una (72 milyar dolara) varan tehlikeli boyutlara yükselten gidişi kısıtlamak idi. Gerçekten yüksek ithalat ve dış ticaret açıkları yaratan, hisse senedi ve devlet bonolarına kısa süreli “vur-kaç kazançları” için yurda gelen “sıcak döviz girdilerine” bağımlı kılan ve ekonomimizi adeta bir döviz kıtlığı krizine hazırlayan bu tehlikeli gidişi sınırlamayı hedefleyen yavaşlatma programı uygulamaları ile ilgili olarak elde edilen ilk ekonomik büyüklükler, yavaşlatma çalışmalarının başarıya ulaştığını göstermektedir: 2012’nin ilk çeyreğindeki % 3,4’lük büyüme hızı, ikinci çeyrekte %3,0’e, üçüncü çeyrekte % 1,6’ya düşmüş, banka kredileri genişlemesi yavaşlamıştır. 2012’nin tümü için büyüme hızının % 3’te kalacağı tahmin edilmekte, bu tahminin gerçekleşmesi halinde geçen yılın büyüme hızı (% 8,5), % 60 oranında yavaşlamış olacaktır.
Bu yavaşlama, ekonomimizin döviz açığını da azaltmıştır: Cari açık diye adlandırılan ekonominin toplam döviz açığının 2011’deki 72 milyar dolarlık ve Milli Gelir’ in % 10’nu aşkın çok yüksek düzeyinden, 56 milyar dolara, Milli Gelir’ in % 7,1’i düzeyine inmesi beklenmektedir. Geçmiş ekonomik gelişmeler, Milli Gelir’ imizin % 5’nin üzerindeki her döviz açığının tehlikeli ve döviz kıtlıklarına neden olduğunu göstermektedir. Son yıldaki çok hızlı vergi artışları ve devlet kontrolündeki fiyat yükseltmelerine rağmen, 2012’deki bütçe uygulamalarında ortaya çıkan açıkların tutarları henüz düşük, ama hızları çok yüksektir; ve bu durum ilerde bütçe açıklarının hızlanacağının göstergesidir. 2012’nin son iki çeyreğinde ortaya çıkan bu fazla harcama eğiliminin de kırılması gerekmektedir. Yıl sonuna doğru yavaşlamakta olan fiyat indekslerindeki yavaşlamanın kalıcı olabilmesi için, bütçe açıklarını azaltacak önlemlerle desteklenmesi zorunludur. Ekonomimizin döviz ve bütçe açıklarını, bu çifte (duble) açıkları yaratan ekonomik sorunlarımızı, sadece 2012’de uygulanan yüksek vergi artışları, devlet mal ve hizmetlerinin fiyat artışları, kredi daraltmaları ile çözme olanakları yoktur. Bu çok karmaşık sorunların da çözümleri vardır; uygulanmakta olan birçok ekonomik politikalarımızın değiştirilmesi gerekecektir. Bunların hepsi tek yazıya sığmaz; gelecek yazılarda bunları da ele alacağız.
Biz şimdilik, Meclis’teki bütçe tartışmalarını izlemeye devam etmeliyiz.
-
17 Şubat 2016, Çarşamba
2016’da ekonomik sorunlarımız II
Devamını Oku - 03 Şubat 2016, Çarşamba Devamını Oku
-
05 Ocak 2016, Salı
Sığınmacılar için çözümün yolu
Devamını Oku - 05 Ekim 2015, Pazartesi Devamını Oku
- 24 Ağustos 2015, Pazartesi Devamını Oku
-
24 Temmuz 2015, Cuma
Anayasa değişikliği tartışmaları
Devamını Oku - 14 Temmuz 2015, Salı Devamını Oku
- 06 Mayıs 2015, Çarşamba Devamını Oku
-
15 Nisan 2015, Çarşamba
Seçim yaklaşıyor; ekonomi bozuluyor
Devamını Oku -
01 Nisan 2015, Çarşamba
Bozulan dengeler yeniden kurulmalıdır
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri