Yeterince doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekebiliyormuyuz ?
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı UNCTAD’ın her yıl yayınladığı Dünya Yatırım Raporu’ nun 2020 yılı sayısında yer alan verilere göre, Türkiye’ye gelen -gayrimenkul hariç- doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının (FDI) tutarı, 2019 yılında 5,6 milyar dolarla son 15 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşmiş bulunuyor.
2009 yılında 19 milyar 937 milyon dolarla tarihinin en yüksek seviyesine ulaşan doğrudan yabancı sermaye yatırımları, 2015 yılından itibaren ise maalesef kesintisiz bir düşüş grafiği sergiliyor.
Doğrudan yabancı sermaye yatırım girişlerinin hızlandığı 2000 yılından bu yana geçen 20 yılda, toplam yatırım tutarı 165 milyar dolar olarak gerçekleşmiş bulunuyor. Bu tutarın 102,5 milyar dolarlık kısmı ile % 62’lik payı hizmetler sektörüne yönelik yatırımlar oluştururken, sanayi sektörüne yönelik yatırımlar da 62,7 milyar dolarla toplam girişlerin % 38’ini oluşturuyor. Alt sektör kırılımları itibariyle son 20 yılda en fazla yatırım çeken sektör ise 53,3 milyar dolarla finans ve sigorta hizmetleri olurken, imalat sanayiinde en fazla yatırımı 9,2 milyar dolarla gıda, meşrubat ve tütün ürünleri almış görünüyor.
YABANCI YATIRIMCI NASIL ÇEKEBİLİRİZ?
Türkiye’nin dış finansman ihtiyacını karşılamada her zamankinden daha fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımına ihtiyaç duyduğu bir konjonktürden geçiyoruz. Özellikle tüm dünya önemli bir teknolojik sıçramanın eşiğindeyken sermayeden de ziyade know how & teknoloji transferi ayıca bir önem arz ediyor. Peki Türkiye olarak doğrudan yabancı sermaye çekmek için neler yapmalıyız? Bunun için, öncelikle yabancı yatırımcı tarafından sorun olarak görülebilen bazı ekonomik kırılganlıklarımıza kısaca baktığımızda;
* Yüksek cari açık
* Ciddi seviyede dolarizasyon
* Yüksek özel sektör borcu ve yabancı para açık pozisyonu
* Yüksek enflasyon
* Düşük katma değerli üretim alt yapısı
* Pahalı enerji
* Orta gelir tuzağı
* Karmaşık bir teşvik ve vergi sistemi
* Eğitim düzeyi ve becerisi görece düşük insan kaynağı
* Dünya genelinde görece düşük rekabetçilik düzeyi
gibi başlıklarla karşılaşıyoruz. Maddeleri artırmak ve detaylandırmak mümkün ama asıl mesele bu sorunların çözümü anlamında nasıl yaklaşmamız gerektiği. Bu konu başlıklarının bir çoğu makro düzeydeki politikalar ile çözümlenmesi gereken unsurlar ancak biz daha çok mikro düzeyde şirketler bazında yabancı sermaye çekmek & ortaklık vb. gibi işbirliklerine gidebilmek anlamında neler yapılabilir diye odaklanacak olur isek;
* En başta şirket misyon ve vizyonu ile uyumlu stratejik yönetim
* Strateji ile uyumlu planlar ve taktikler
* İş süreçlerinin doğru kurgulanması
* Risk yönetimi
* İç kontrol ve iç denetim
* Kurumsallaşma
* Kurumsal finans ve vergi yönetimi
* Teknoloji yatırımı
* En önemlisi kalite insan kaynağı istihdamı
gibi eylemleri hayata geçirmek olabilir. Türkiye Doğu Avrupa, Avrasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinin en sanayileşmiş ülkelerinden birisi. Ciddi anlamda ekonomik potansiyeli olan ve nüfusuna bağlı olarak da yüksek tüketici talebi olan büyük bir pazar. Temennimiz makro ve mikro bazda doğru adımların hızla atılarak, ülkemizin ve şirketlerimizin dünya ticaretinde değer zincirinin vazgeçilmez bir parçası olarak hak ettiği değere ve güce kavuşması ile toplumsal refah düzeyimizin daha da artmasıdır.
-
BÜLENT KARA07 Ekim 2020 11:36
HUKUK SİZİN KÖŞENİZDE YAZILMADIĞINA GÖRE GEREKSİZ.HALBUKİ YURTDIŞI YATIRIM İLK ÖNCE HUKUKA BAKAR
-
Ali Efe07 Ekim 2020 09:52
Elinize sağlık üstad
-
26 Kasım 2021, Cuma
Finansal dalgalanmayla ortaya çıkabilecek tahsilat ve satış riskleri nasıl azaltılabilir?
Devamını Oku -
22 Eylül 2021, Çarşamba
Faiz artırımı ve parasal sıkılaşma öncesi reel sektör ne yapmalı?
Devamını Oku -
23 Ağustos 2021, Pazartesi
25. yılında AB-Türkiye Gümrük Birliği revizyonu ve Yeşil Mutabakat süreci
Devamını Oku -
26 Temmuz 2021, Pazartesi
Bankacılık sektörünü mü yoksa reel sektörü mü kurtarıyoruz ?
Devamını Oku -
22 Haziran 2021, Salı
ISO 500 verileri ışığında Türk Sanayisi analizi: Katma değer mi montajcılık mı ?
Devamını Oku - 28 Mayıs 2021, Cuma Devamını Oku
-
17 Nisan 2021, Cumartesi
Çevreye duyarlı bir finansal araç türü olarak Yeşil Tahviller
Devamını Oku -
03 Nisan 2021, Cumartesi
Ekonomik riskler artarken şirketlerimiz ne yapmalı?
Devamını Oku -
16 Mart 2021, Salı
Küresel rekabetçilikte ve yarının dünyasında nereye doğru koşuyoruz ?
Devamını Oku -
07 Mart 2021, Pazar
Şirket iflasları artarken ekonomik riskler de büyüyor
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri