Mehmet Bingöl [email protected]

Yargı sürecinde bulunan vergi konularında büyük imkân

Bir Alman atasözü der ki; “Yargı’daki dosya, açık denizdeki gemi gibidir.”

Dolayısıyla eğer riskin devam etmesini sonlandırma imkanı çıkmışşa bunu değerlendirmek gerekir.

İşte Yargı’daki ihtilaflı konular için çözümler getiren 7143 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun” 18 Mayıs 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Bu açıdan Kanun’un kapsamına 18 Mayıs 2018 tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan (kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan alacaklar) Maliye Bakanlığı’nca yapılan vergi tarhiyatları ve vergi cezaları ile Gümrük Vergilerine ilişkin tahakkuklar girmektedir.

İhtilaflı dosyanın Yargı sürecindeki son durumuna göre;

-Eğer ilk derece Mahkemesinde dava kazanılmış ve temyizde henüz aksi bir karar verilmemiş ise vergi aslının %80’i silinecektir,

-Henüz ilk derece Mahkemesinde karar verilmemiş ise vergi aslının %50’si silinecektir,

-Eğer ilk derece Mahkemesinde dava kaybedilmiş ise vergi aslı aynen ödenecektir,

-Eğer ilk derece Mahkemesinde dava kaybedilmiş, ancak temyiz safhasında karar bozulmuş ise vergi aslının %50’si silinecektir,

-Eğer ilk derece Mahkemesinde dava kazanılmış, ancak temyiz safhasında karar bozulmuş ise yine vergi aslının %50’si silinecektir,

-Yukarıdaki her şıkta vergi cezalarının tamamı (vergi ziyaı cezası, usulsüzlük cezası) silinecek ve ayrıca vergi tutarına yüksek orandaki (aylık %1,40) gecikme faizi/gecikme yerine enflasyon (Yİ-ÜFE) oranında “güncelleme oranı” uygulanacaktır.

-İlk Vergi Mahkemesi kararı üzerine Vergi Dairesi’ne halihazırda ödenmiş olan ve temyiz sürecinde olan henüz herhangi bir karara bağlanmamış dosyalar ise Kanun’dan istifade edemeyecektir. Başka deyişle davayı Temyiz’de sürdürmemek (Temyiz’den vazgeçerek) suretiyle ödenmiş olan “vergi cezası ile gecikme faizi-Yİ-ÜFE farkı toplamının” geri iade alınması söz konusu değildir. Bu durumda hukuki sürecin tamamlanması beklenecektir.

GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ; ihtilaftaki son karara göre vergi aslında indirim yapılmakta, cezaların tamamı silinmekte ve gecikme faizi yerine (Yİ-ÜFE) oranında “güncelleme oranı” uygulanmaktadır. Bu şekilde bulunan yeni tutarın, iki ayda bir 18 eşit taksitte ödeme imkanı bulunmaktadır. Eğer peşin ödeme yapılacaksa (Yİ-ÜFE) esas alınarak hesaplanan faizin de %90’ı ayrıca silinmektedir. SONUÇ OLARAK Kanun’dan yararlanıldığı takdirde TOPLAM RİSK TUTARININ ÖNEMLİ BİR KISMI ORTADAN KALKMAKTADIR. Bu durumda nerdeyse sadece vergi aslından ödeme yapılmış olmaktadır. GERÇEKTEN BÜYÜK BİR FIRSAT.

Kanun’dan yararlanabilmek için 31 Temmuz 2018 tarihine kadar açılan davalardan vazgeçmek/feragat etmek gerekmektedir. Mükelleflerce bağlı bulunulan Vergi Dairesi’ne yapılacak başvuru dilekçesinde dava açılmayacağı, açılmış davalardan vazgeçileceği yönünde iradenin belirtilmesi şarttır.

Bu çerçevede mükelleflerin gerekli hesaplamaları yaptıktan sonra, açılmış davalardan feragat ederek yukarıdaki düzenlemeden yararlanmaları beklenmektedir.

Sonuç olarak Kanun ile Yargı sürecinde olan ihtilaflı konular yönünden vergi mükelleflerine önemli avantajlar getirilmektedir. Böylece bir yandan mükellefler açısından risk tutarı önemli ölçüde azalmış olarak ortadan kalkacak, Kamu açısından da vergi tahsilatı bir an önce gerçekleşmiş olacaktır. Ayrıca ihtilaflı dosyaların temizlenmesiyle Vergi Mahkemeleri, İstinaf ve Danıştay’daki iş yükü de azalmış olacaktır.