Vergi Mevzuatı yönünden arabuluculuk müessesesi
Bilindiği üzere , işten çıkarılma gereği işine son verilen personele ilişkin Mahkeme kararına dayalı olarak ödenen “işe başlatmama tazminatı” vergi matrahının tespitinde doğrudan gider yazılabilmektedir (Gelir Vergisi Kanunu, Madde: 40/3).
Yapılan ödemelerin “ücret” sayılıp Gelir Vergisi stoapajına tabi olup olmadığı konusu da, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25/1. maddesinde yapılan değişiklik ile Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir.
Şimdi yeni yürürlüğe giren bir uygulamayı, “arabuluculuk” müessesesini bu açılardan yazımızda ele alacağız.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu[1] ile iş sözleşmeleri kapsamındaki işe iade davaları ve işçilik alacakları hakkındaki uyuşmazlıklarda arabulucuya[2] başvurma zorunluluğu getirilmiştir.
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları hâlinde;
a) İşe başlatma tarihini,
b) Ücret ve diğer hakların parasal miktarını,
c) İşçinin işe başlatılmaması durumunda ödenmesi gereken tazminatın parasal miktarını,
belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir[3].
Arabuluculuk kurumunun amacı gereksiz dava açılmasını önlemektir. Dolayısıyla, esasen dava/mahkeme sürecine ikame bir kanuni uygulama olduğundan süreç sonunda yapılan ödemenin “işe başlatmama tazminatı” hükmünde değerlendirilmesi gerekir. Bu yönüyle yargı kararı hükmünde olan ve icraya dahi konu olabilecek tutarların vergi mevzuatı açısından Gelir Vergisi Kanunu’nun 25/1. maddesi kapsamında olduğunu ifade edebiliriz. Bu durumda Gelir Vergisi Kanunu’nun 25/1. maddesi hükmü gereği ödenen tutarlar üzerinden Gelir Vergisi kesintisi yapılmaz.
Bununla beraber arabuluculuk süreci sonunda uzlaşılan tutarın eski çalışana ödenmesi bir Mahkeme kararına göre yapılmadığından bunun “işe başlatmama tazminatı” olarak değerlendirilmemesinin mevzuata daha uygun olduğu ileri sürülebilir. Bizim katılmadığımız bu yaklaşıma göre yapılacak ödemenin “ücret” olarak değerlendirilerek gelir vergisi kesintisine (brütleştirilmek suretiyle bordrolanarak) tabi tutulması gerekir ve bu çerçevede ödenen tutarlar da genel giderler meyanında gider yazılır (Gelir Vergisi Kanunu, Madde: 40/1) .Bu durumda yapılan ödeme aynı yıl içinde gerçekleşmiş ise vergi matrahı kaldığı yerden devam eder, ertesi yıllarda yapıldığında ise vergi matrahı ilk dilimden hesaplanır. Ancak bu yönde bir değerlendirme vergi mevzuatına aykırı olacaktır.
Bize göre vergi mevzuatı yönünden bir sorun doğmaması gerekir. Çünkü arabuluculuk mevzuatı hükümlerine uygun olarak yapılan ödemenin Yargı kararına göre yapılan “işe başlatmama tazminatı” ödemesinden hukuki unsurları itibariyle bir farkı yoktur.
İşe başlatmama tazminatı iş mevzuatında düzenlendiği üzere 4 ay ile 8 ay arasında olmaktadır. Bu süreler değiştirilmemekte ve Yargıtay uygulamaları işçinin kıdemini dikkate alarak kararlar vermektedir. Arabuluculuk sürecinde de Yargıtay’ın bu kararının uygulanması tabiidir. İşçinin kıdem süresine bağlı olarak verilen miktarlar anlaşma sağlansa dahi azaltılamayacak, ancak üst sınır 8 ayı geçmemek üzere işe başlatmama tazminatına kadar verilebilcektir. Dolayısıyla yasal sınırlar dahilinde yapılacak bir ödemenin vergi mevzuatı yönünden “işe başlatmama tazminatı” kapsamında değerlendirilmesi ve ücretler meyanında stopaja tabi olmaması gerekir. Başka deyişle yapılan ödeme, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25/1. Maddesine göre Gelir Vergisi’nden istisnadır.
Konu ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sirküler veya tebliğ ile açıklama yaparak tereddütleri gidermesi uygun olur.
[1] 25.10.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
[2] 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, 22 Haziran 2012 tarih ve 28331 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
[3] 7036 sayılı Kanunla 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine eklenen fıkra
-
04 Ekim 2024, Cuma
Bankalarla nakdi uzlaşmalı forward işlemi yapan şirketlerde Katma Değer Vergisi tarhiyatı
Devamını Oku -
08 Ağustos 2024, Perşembe
Gayrimenkul yatırım fonlarında (GYF) ve ortaklıklarında (GYO) yeni vergi durumu
Devamını Oku -
11 Haziran 2024, Salı
Forex işlemlerindeki kur farkı vergisinde yeni gelişmeler
Devamını Oku -
22 Mayıs 2024, Çarşamba
Enflasyon düzeltmesi ve 2023 yılı yeniden değerlemede son 3 ay amortismanları için itiraz gerekçesi
Devamını Oku -
02 Mayıs 2024, Perşembe
Mevduat faizi ve TL yatırım fonu stopaj oranlarındaki yeni uygulama
Devamını Oku -
19 Nisan 2024, Cuma
Kurumlar vergisi beyanında örtülü sermaye kar payı istisnası nasıl ve ne zaman kullanılır?
Devamını Oku -
14 Mart 2024, Perşembe
Temettü (kâr payı) geliri olanlarda vergi beyanı
Devamını Oku -
05 Mart 2024, Salı
Ücret gelirlerinde vergi beyanı ve iade alma hakkı
Devamını Oku -
24 Ocak 2024, Çarşamba
Gerçek kişiler yönünden eurobond gelirlerinde vergi durumu (2024)
Devamını Oku -
29 Aralık 2023, Cuma
Yeni Torba Yasa’daki vergi mevzuatı konuları
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster