Türkiye Varlık Fonu
Bilindiği üzere 26 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6741 sayılı kanunla Türkiye Varlık Fonu A.Ş. kurulmuştur. Bu fonun amacı sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek olarak belirtilmiştir.
Bu fonun kaynakları ise; özelleştirme kapsamında ve programında bulunan kuruluşlar ve varlıklar, Özeleştirme Fonu’ndaki nakit fazlası, kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve fonlar, yurtiçi ve yurt dışı para ve sermaye piyasalarından sağlanacak fonlar, para ve sermaye piyasaları dışında sağlanan kredi dahil diğer finansman kaynakları olarak belirtilmiştir.
Yine bu fonun kullanım alanları ise genel olarak; yerli ve yabancı hisse senedi ile Türkiye’de ve yurt dışında kurulan ve ihraç edilen her türlü sermaye piyasası araçları ve kira ve gayrimenkul sertifikaları ve özel tasarlanmış yabancı yatırım araçları alımı ve satımı, proje geliştirme, ticari faaliyette bulunma ulusal ve uluslararası yatırımlara iştirak etme şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile Türkiye Devleti varlık fonu oluşturmada ilk adımı atmıştır.
Dünyada kamuya ait ilk varlık fonu Kuveyt devleti tarafından 1952 yılında kurulmuştur. Dünyada bulunan kamuya ait büyük varlık fonları ve varlık büyüklükleri aşağıdaki gibidir.
Norveç Varlık Fonu 850 milyar USD, Çin Varlık Fonu 813 milyar USD, Birleşik Arap Emirliği (Abudabi) Varlık Fonu 792 milyar, Kuveyt Varlık Fonu 592 milyar USD , Sudi Arabistan Varlık Fonu 582 milyar USD, Çin İkinci Varlık (Safe) Fonu 474 milyar USD, Hong Kong Varlık Fonu 456 milyar USD , Singapur Varlık Fonu 350 milyar USD, Katar Varlık Fonu 335 milyar USD, Birleşik Arap Emirliği (Dubai) Varlık Fonu 200 milyar USD ,Singapur Varlık Fonu 180, Kore Varlık Fonu 108 milyar USD, bunun yanında 100 milyar USD ve daha küçük boyutta 50’ye yakın devlete ait varlık fonu bulunmaktadır.
Bu varlık fonlarının kaynakları ağırlıklı olarak
-Petrol ve doğal kaynaklardan elde edilen gelirlerden,
- Merkez bankalarında fazala miktarda tutulan YP cinsinden rezervlerinden,
-Kamuya ait fon fazlalığı ve kamuya ait varlıklardan oluşmaktadır.
Bu fonların amaçlarına bakıldığında, bu fonlar genel olarak aşağıdaki amaçlar için kurulmuştur.
1-Mevcut kaynaklardan tasarruf sağlanarak gelecek nesillere kaynak aktarmak veya kötü günlerde ihtiyaç duyulması halinde müracaat edilmek üzere kurulan fonlar.
Bu fonlar özellikle petrol üreten ülkeler tarafından kurulmuş olup, petrol üretiminden elde edilen gelirlerin hemen tüketilmesi yerine, petrol kaynaklarının tükenmesi halinde gelecek nesillerin ihtiyaç duyacakları kaynakları temin etmek üzere kurulmuş fonlardır. Diğer bir değişle gelecek nesillerin varlığını şimdiden tüketmemek amacı ile kurulmuş fonlardır.
2-Finasal istikrarı sağlamak üzere tutulan ve ağırlıklı olarak merkez bankalarının döviz rezervlerinden oluşan yüksek getiri sağlamak amacıyla kurulan fonlar.
Bu fonlar özellikle ödemeler dengesi fazla olan ve yüksek miktarda YP geliri olan ülke merkez bankalarında oluşan YP rezervlerinin daha iyi şartlarda ve uzun vadeli olarak değerlendirilmesi amacı ile kurulmuştur. Bunların en önmelileri iki adet Çin Varlık Fonlarıdır.
3-Kalkınma ve stratejik yatırım amaçlı kurulan fonlar
Bu fonların kurulmasının amacı kamuya ait fazla fonların ve atıl duran kamu varlıklarının değerlendirilerek yeni projeler üretmek, kalkınmaya katkıda bulunmak veya yurt dışında getirisi yüksek yatırımlara iştirak etmektir.
Türkiyede kurulan Varlık Fonu bu 3. tip varlık fonudur.
Türkiye Varlık Fonu 50 milyon TL sermayeli Türkiye Valrlık Fonu A.Ş tarafından yönetilecektir. Bu fonun kaynakları yukarıda belirtildiği üzere özelleştirme kapsamında ve programında bulunan kuruluşlar ve varlıklar, özelleştirme fonundaki nakit fazlası, kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan ihtiyaç fazlası gelirlerdir. Türkiye’de Hazine kaynak kıtlığı nedeniyle yüksek fazile borçlanmaktadır. Bu nedenle kamu kuruluşlarına ait atıl duran gelirler veya nakit fazlası, dolaylı veya dolaysız olarak Hazine’nin daha az borçlanmasına katkıda bulunacak şekilde kullanılmaktadır. Diğer taraftan kamu hisseleri Türkiye’de Varlık Fonu’na devredilen kuruluşlara baktığımızda bunlar; THY, Ziraat Bankası, Halk Bankası, PTT, Botaş, ETİ Maden, TPAO, Türksat, Türk Telekom ve Çaykur’dur. Bu kuruluşların bir çoğu ise elde ettikleri gelirleri yine kendi faaliyetlerinde kullanmaktadırlar, diğer bir değişle bu kuruluşlar yarattıkları kaynakları kendi faaliyet alanlarında büyümek ve yatırım yapmak amaçlı olarak ta kullanmaktadırlar. Dolayısı ile Türkiye Varlık Fonu’na bu kuruluşlar tarafından likit olarak aktarılacak fazla fon bulunmamaktadır. Bu durumda kurulan bu Varlık Fonu’nun kaynağı; ağırlıklı olarak bu kuruluşların özelleştirilimesinden elde edilecek gelirler ile para ve sermaye piyasalarından borçlanma ve seküritizasyon yolu ile elde edilecektir. Bu fonun uygun şartlarda kaynak yaratabilmesi ve diğer fonlardan kaynak temin edebilmesi için verimli ve getirisi yüksek olan inandırıcı projeler geliştirmesi ve bu projelere kaynak aktarması gerekmektedir. Bunun nedenle fonun çok iyi idare edilmesi gerekmektedir. Fonun iyi idare edilmesi ise iyi bir teknik kadronun ve iyi bir danışma kurulunun oluşturulmasına bağlıdır. Bu kurulda özellikle tecrübeli iş adamları ve yöneticilere yer verilmelidir. Netice itibari ile bu fonun getirisi en azından, hazinenin borçlanma faizinden yüksek olmalıdır.
-
H. Yaldız28 Mart 2017 13:55
Bunun adı Varlık Fonu değil darlık fonu olmalıydı!
-
Celalettin Topsever28 Mart 2017 11:09
Kısa ve güzel bir özet olmuş. Teşekkürler.
-
E. Yılmaz27 Mart 2017 23:29
Nefis bir özet, teşekkürler.
-
İ.Halil ÇİFTÇİ27 Mart 2017 22:00
Güncel ve önemli bir konu.Okurlar için yararlı olacağını düşünüyorum.Teşekkürler
-
11 Ocak 2021, Pazartesi
2021 yılı ve sonrasında dünyanın karşılaşacağı önemli riskler
Devamını Oku -
01 Eylül 2020, Salı
Yunanistan ekonomisi ve Avrupa Birliği’nin desteği
Devamını Oku -
13 Nisan 2020, Pazartesi
IMF’den kaynak temini ve muhtemel şartlar
Devamını Oku -
09 Mart 2020, Pazartesi
Küresel risklerin gerçekleşmesi
Devamını Oku -
25 Kasım 2019, Pazartesi
Metal fiyatlarındaki dalgalanmalar ve fiyat risk yönetimi
Devamını Oku - 22 Temmuz 2019, Pazartesi Devamını Oku
-
27 Mayıs 2019, Pazartesi
Türkiye’nin risk primindeki artış ve ekonomik beklentiler
Devamını Oku -
07 Mart 2019, Perşembe
Merkez Bankası’nın faiz kararı ve bütçe dengesi
Devamını Oku -
21 Ocak 2019, Pazartesi
Üfe ve Tüfe farkının kapanması
Devamını Oku -
12 Aralık 2018, Çarşamba
Startupların gelişmesi ve başarılı olması
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri