Volkan Karsan [email protected]

Türk'e hakaret saydılar, dillerinden atıyorlar

Bazen futbol sadece futbol olmuyor... Bu mecrada spor yazmaktan kaçınmama rağmen, yine de maç seyrederken oluşan gözlemlerim beni bu satırlara yöneltti... Sonra kafamın içinde laf lafı açtı bakın ortaya neler çıktı...

Galatasaray geçen maçta bir serbest vuruş kazandı... Hani Hagi'den, Sneijder'den ve de Selçuk'tan gol görmeye alışık olunan yerlerden... Topa kim vurdu önemli değil ama yine gol olmadı... Ne kadar zaman oldu, Sarı Kırmızılılar böylesi goller atamıyor ben de bilmiyorum, ama kesin çok oldu... Sonra aklıma geldi, Fatih Terim'in yardımcıları arasında Selçuk İnan yok mu? Var... Birkaç yetenekli oyuncu özel olarak Selçuk tarafından çalıştırılamaz mı? Belki günde yüzlerce kere denenerek bir veya iki ideal serbest vuruş kullanıcısı ustalaşabilir...

Bu düşünceler içinde, Almanya deneyimlerimde bir tur attı beynim... Orada ünlü bir söz vardır: 'Übung macht den meister'... Türkçesi, çalışmak ustalaştırır ya da daha doğrusu bıkmadan usanmadan alıştırmalar yaparsan ustalaşırsın... Bu söz birçok Alman okulun girişinde vardır... Kimilerine göre Almanya'nın ülke olarak başarısının altında bu düstur, bu disiplin yatar...

Laf Almanya'dan açılmışken önemli bir sözleri daha geliyor insanın aklına:'Ordnung ist das halbe leben'... Türkçesi 'düzen hayatın yarısıdır'... Yani kurallara uymak yaşamak için en önemli kuraldır... Ama maalesef pandemi sürecinde bu laf çok işe yaramadı... Kökeni bizden iki Alman vatandaşı aşıyı buldu ama ülkede hala daha salgın kontrol altında değil... Ölü sayısında, yeni hasta adedinde düşüş yok artış var.. Bazı günler ölü sayısı binin üzerinde açıklanıyor... Nedenlerin başında maske kullanımında kurallara uyulmaması geliyor.. Özellikle gençlerin atkı ile yetinip maske kullanmadıkları söz konusu. Bu da maske kuralına standart getirilmesine neden oldu... Aşırı sağcıların kovid-19'un varlığını reddedip kurallara karşı tutum aldıkları söyleniyor... Ama ilginç bir istatistik hepimizi şaşırtacak, Alman düsturlarını yerle bir edecek nitelikte... Birçok eyalette hastalığa yakalanan göçmen ve yabancı nüfusun Almanlar'a oranı oldukça düşük kalıyor... Bu, onlar belki de Almanlar'dan daha iyi kurallara uyuyor anlamına geliyor...

Aşırı sağcılar, artık Almanya'nın bir gerçeği... Hem de endişe ile izlenen bir gerçeği... Ama gün geçmiyor ki onları yerlerinden hoplatan bir girişim, bir gelişme olması... Aşırı sağcı AfD partisinin büyük tepkisine neden olan yeni gündem Berlin'den... Senato'da başkentteki memurlara göçmen kotası konması tartışılıyor...“Madem nüfusun önemli bir bölümü göçmen kökenli, o zaman onlara hizmet veren memurların o oranda bölümü onlardan olmalı” konuşuluyor...

Almanya'da ırkçılıkla mücadele de, aşırı sağın palazlanması inat tüm hızıyla sürüyor... Ülke sathında Alman dilindeki ırkçılık çağrıştıran kelimelerin, deyimlerin ayıklanması sürüyor... Bunlardan biri de bizi yakından ilgilendiriyor... 'Türken' fiili ve sıfatlaşmış 'getürkt' kelimesi... Eski Almanca'dan gelen bu kelime sahtekarlık yapmak anlamında, bugünkü bizim dilimizdeki çakma üretim anlamını da kapsıyor... Ama aklıselim Almanlar bu fiilin de dilden kovulması konusunda kararlı... İlgilenenler için bu kelimenin hikayesi oldukça ilginç, internette bulup okumanızı tavsiye ederim... Bendeki özel yeri de ayrı, onu da bir gün anlatırım belki...

Bu arada geçen yazı unutmuşum. Hiç merak eden olmadı...UNUTMAYIN… Bu dünyayı torunlarımızdan ödünç aldık. BUGÜN ÇEVRE İÇİN BİR ŞEYLER YAPMIŞ OLMANIZI DİLİYORUM.