<
Mehmet Bingöl [email protected] Mehmet Bingöl

Torba Kanun içinde yer alan vergi düzenlemeleri

17 Eylül 2014, 11:28 ---

Kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunı” 11.09.2014 tarihi itibarıyla Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Birçok Kanun’da değişiklik maddeleri ihtiva eden yasanın, vergi düzenlemeleri ile ilgili olarak da bir kaç konuda hükümler içerdiğini görmekteyiz:

• Kesinleşmiş kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması.

• Kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında yapılacak düzeltme işlemleri.

• Vergi aslına bağlı olmayan cezalarda (usulsüzlük) %50 oranında indirim.

Daha önceki benzer Kanunlarda var olan “Stok Affı, Matrah Artırımı, Vergi İdaresi ile Uzlaşma, Yapılmakta Olan Vergi İncelemeleri ve Dava Sürecinde Olan İhtilaflı konular” bu Kanun metninde yer almamaktadır.

Kesinleşmiş kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasında neler var?

Kanun kapsamına başta Maliye Bakanlığı’na ödenen vergiler olmak üzere, çeşitli kamu kuruluşlarının tahsil ettiği kamu alacakları (örnek olarak, gümrük vergileri, SGK primleri, emlak vergileri, il özel idaresi ve belediyeler, trafik cezaları vb.) girmektedir.

Çeşitli nedenlerle borçlarını bugüne kadar ödemeyenlere yeni bir imkân verilmektedir. Buna göre; 30.4.2014 tarihinden önce tahakkuk eden ve bu tarihten önceki dönemlere ilişkin olan kesinleşmiş olan vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarından, ödenmemiş kısımlarının tamamı ile bunlara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine, bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; kanunda belirtilen sürelerde ödenmesi şartıyla alacaklara bağlı faiz, cezai faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tahsilinden vazgeçilecektir.

Görüldüğü gibi, aylık %1, 40 (yıllık %16,8) oranındaki yasal gecikme faizi/zammı oranı, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranına indirilerek, mükelleflere 6, 9, 12 veya 18 eşit taksitle, 36 aya kadar uzanan vadelerde ödeme imkânı getirilmektedir. Getirilen düzenleme, %1,4 aylık faizin yerine yurtiçi üretici fiyat endeksi uygulanmasıdır. Avantaj sadece budur. Bunun dışında vergi aslı ve cezalarının silinmesi söz konusu değildir.

Vergi aslına bağlı olmayan cezalarda (usulsüzlük) %50 oranında indirim imkanı

Kanun’un yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezalarının %50’sinin, bu maddede belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan % 50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir.

Vergi aslına bağlı olmayan cezalar; usulsüzlük cezaları ile özel usulsüzlük cezasıdır. Örneğin; yasal defter kayıtlarındaki muhasebe hataları, Vergi Dairesi’ne bildirim mükellefiyetlerinin yerine getirilmemesi, vergi beyannamelerinin ve bazı bildirimlerin geç verilmesi, BA ve BS formlarının verilmemiş olması, fatura ile serbest meslek makbuzu kesilmemesi, Noter’lerde Damga Vergisi ödenmemiş kâğıtların işleme alınıp tasdik edilmesi ve bunun gibi sebeplerle uygulanan cezalar bu kapsamdadır.

Kanun’da vergi incelemeleri sonucunda uygulanan “ziyaı cezası” gibi vergi aslına bağlı cezalara ilişkin bir hüküm yer almamaktadır.

Kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar hakkında yapılacak düzeltme işlemleri

Kanun’da, kurumlar vergisi mükelleflerine, bilançolarındaki kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklarla ilgili olarak bir düzeltme yapma şansı getiriliyor ve bu düzeltmeye konu tutarın %3’ünün vergi olarak hesaplanıp ödenmesi öngörülüyor.

Bilindiği gibi; hissedarlar şirketten esasen “kar payı, tasfiye payı veya sermaye azaltımı” dışında para çekemezler. Eğer ortaklara bunların dışında bir ödeme yapılmışsa şirket, ortağına ve ortaklarına borç vermiş demektir. Bu tutarlar, şirketin bilançosunun aktifinde “alacaklar” içinde yer alırlar. Şirketler bu alacakları için Katma Değer Vergisi de uygulayarak piyasa faizinden faiz tahakkuk ettirirler ve kurum kazancına dâhil ederler. Sonuçta, ortaklar aldıkları bu paraları vadesinde faizi ile şirkete geri ödemek durumundadır. Vergi İdaresi açısından, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi tarhiyatları ile Gelir Vergisi Tevkifatını gerektirir. Yine, şirketin muhasebe kayıtlarında görüldüğü halde işletme kasasında fiilen olmayan para da, esasen şirketten çekilmiş, muhtemelen de ortaklarca çekilmiş bir paradır veya işletmenin geçmiş yıllarda katlandığı ancak tevsik edemediği gider ve harcamalardır.

İşte yayımlanan Kanun’a göre; kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2013 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ile ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarları, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen 3. ayın sonuna (Aralık ayı) kadar vergi dairelerine beyan ederek %3 vergi ödemek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir. Böylece bu tutarlar şirket bilançolarının aktifinden silinecek ve karşılığında aynı tutarda “zarar” kaydı yapılacaktır. Bu kayıtlar doğal olarak şirketin özkaynaklarında azalış meydana getirecektir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster