Mustafa A. Aysan [email protected]

Siyaset ve ekonomi

7 Haziran’daki milletvekili seçimlerinin sonuçlarını beğenmeyen yetkili siyasetçilerimiz bizleri, birçoğumuzun gereksiz, zamansız ve hatta tehlikeli bulduğu bir yenileme seçimine zorlamaktadır.  30 Mart 2014’teki yerel yönetimler,  10 Ağustos 2014’teki cumhurbaşkanlığı, 7 Haziran 2015’teki milletvekili seçimlerinden üç ay sonra yapılması planlanmakta olan yenileme seçimi,  son iki yılın dördüncü oylaması olacaktır.

Her seçim gibi gelecek seçim de, bizleri, siyasetçilerimiz arasında başlayacak ve giderek toplumun tüm kesimlerine yayılacak kızgın tartışmalar ve kavgalar içine sürükleyecektir.

Oysa içinde bulunduğumuz iç ve dış savaş ortamı ile siyasetçilerimizin sergilediği siyasal çözümsüzlükler sarmalı içinde, yeni bir seçimin düzenlenmesi ve bu seçimden güvenilir sonuçlar alınması nasıl sağlanacaktır? Kamuoyu araştırmaları, toplum çoğunluğunun, yeni bir seçime çok istekli olmadığını göstermektedir. Üstelik, yeni bir seçimin, iç ve dış savaş ile çözümü çok zor ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlarımızı çözebilecek güçlü bir hükümetin kurulmasını sağlayacağı da kuşkuludur. 

7 Haziran seçimlerini izleyen üç ay içinde, yeni bir hükümet kurulamadığı ve ülkemizin, anayasal sınırlar dışına taşmış uygulamaları ile dillenmiş olan geçici hükümetin yönetiminde bırakılması, siyasal sistemimizin ve bu sistem içinde yetişen siyasetçilerimizin büyük bir başarısızlığıdır.  Bu nedenle son üç ay içinde, ülkemizin iç ve dış güvenliği tehlikeli boyutlarda bozulmuş ve ülkemiz yurt içinde ve dışında acımasız bir savaşa sürüklenmiştir. 

Bu çift başlı savaş ortamında, yenileme seçimi çalışmalarının sağlıklı yürütülmesi ve güvenilir sonuçlar vermesi çok güçtür. Kurulması gereken seçim hükümetinin, seçim süreci içinde savaşı sürdürmesi, tarafsız bir kamu yönetimi düzenini kurarak yürütmesi ve güvenilir seçim sonuçlarına ulaşması gerekecektir. Yetkili siyasetçilerimizin son üç ay içindeki davranışları, yeni seçimden sonra daha verimli çalışma ve çözüme yönelme eğilimlerinin değişeceği konusunda fazla ümit vermiyor.      

Planlanmakta olan yenileme seçimlerinin içinde bulunduğumuz savaş ortamında başarılı olabilmesi, büyük ölçüde,  savaşı kontrol altına almaya çalışan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) başarılarına bağlı olacaktır.  İçinde bulunduğu ağır koşullarda bile TSK’nın bu çift başlı savaşın da üstesinden geleceğinden kuşkumuz yoktur. 

Bununla birlikte, geçersiz ve düzmece kanıtlarla yürütüldükleri yargı tarihimizde kara lekeler bırakmış olan ‘Silivri Mahkemeleri’nde, komuta kademeleri yok edilmiş TSK’nın da yeni kurulacak seçim hükümetinden önemli yardım ve destekler görmesi gerekecektir; çift başlı savaş ortamı, seçim sonuçlarını bekleyemez. TSK’mız, önümüzdeki seçim döneminde de savaşı sürdürmek zorundadır.