Sadaka, ama kime?
Derin düşüncelere dalmam şöyle oldu…
Bir market zincirinde çalışan işçilerin kelepçeli hallerini ve yine aynı zincirde bir başka çalışanın da çöpten sebze aldı diye tutuklanmasını yorumlayan köşe yazılarını okuyordum ki…
İçinde bulunduğumuz ekonomik koşulların insanlarda derin bir mutsuzluk yarattığını düşündüm… Çalışanı, işvereni, esnafı, emeklisi, işsizi herkes ucundan köşesinden mutsuz hatta umutsuz…
Biraz daha derin düşününce insan dönüp kendine bakıyor ve mutsuzluğun nedenini başka yerlerde arıyor. Geçen gün dinlediğim bir teolojik sohbette Yeni Ahit'deki 7 şeytanî hareket yani 7 ölümcül günahtan bahsediliyordu. Dünyanın içinde bulunduğu durum, insanın bireysel mutsuzluğunun sebebi olarak bu günahlar sayılıyordu…
Ne mi bunlar? Sayalım:
Kibir, kendini beğenmişlik
Açgözlülük
Şehvet
Kıskançlık, hasetlik
Oburluk
Öfke, yıkıcılık, gazap etmek
Tembellik, miskinlik…
Acaba bunlardan uzak durmayı rehber edinen kişiler ekonominin, toplumsal yaşamın egemenleri olsalar, nasıl bir gezegende yaşardık diye düşünmeden edemiyor insan…
En azından bugünden daha iyi olurdu her halde… Hele toplumun çoğunluğu hayatını bu “şeytani hareketler”den uzak durarak yaşasa dünya ölümden önce cennet olurdu belki…
* * *
Yazıya hem ekonomiye hem de dini hassasiyetlere dokunan bir saptamayla son verelim…
Sadaka en önemli sevaplardan biridir. Hatta “az sadaka çok belayı defeder ve sadaka ömrü uzatır” da derler… Bunun ötesinden Hazreti Muhammed’in “bir gülücük bile sadakadır” dediği rivayet olunur…
Daha önce de belki yazmışlığım olmuştur… Artık dilenen kimseler resmen lokanta mönüsü gibi listeyle sadaka talep eder oldular…
Eski zamanlarda “Allah rızası için şu fakire bir sadaka” ya da “Allah kaza bela vermesin, bir ekmek parası” diyenlerin yerine “Bir çorba parası, bebeğime bez ya da bebeğime mama” şeklinde istek sıralayanlar çıktı. Son olarak Levent Çarşı’da en pahalı şarküterinin önünde “Şuradan bir yumurta ile peynir alır mısın?” diyeni ile karşılaşınca bunu yazmaya karar verdim… Yazmışsam da bir daha yazayım dedim…
Devir değişiyor, insanlar değişiyor ama çok şey kötüleşiyor… Sadaka isteyenlerin üslubu gibi…
Üç ayların ruhuna uydu mu bilmem ama, Allah herkese doğru yere doğru sadakayı vermeyi nasip etsin…
Derler ki bir ağaca su vermek bir sokak hayvanına yiyecek vermek de sadakadır, onun için biz her zamanki sloganımızı unutmayalım…
UNUTMAYIN… Bu dünyayı torunlarımızdan ödünç aldık. BUGÜN ÇEVRE İÇİN BİR ŞEYLER YAPMIŞ OLMANIZI DİLİYORUM.
-
23 Ocak 2025, Perşembe
Her şeyin suçlusu yerel yönetimler
Devamını Oku -
10 Ocak 2025, Cuma
Gazeteciler Günü’nde dünya medyasına acı bakış
Devamını Oku -
23 Ekim 2024, Çarşamba
Ölmeden önce yapacağım son şey
Devamını Oku - 12 Ağustos 2024, Pazartesi Devamını Oku
- 08 Ağustos 2024, Perşembe Devamını Oku
-
24 Temmuz 2024, Çarşamba
Kendi dilini doğru konuşmanın önemi
Devamını Oku -
04 Temmuz 2024, Perşembe
Futbol ekonomisi büyüdükçe dedikodu artıyor
Devamını Oku - 16 Haziran 2024, Pazar Devamını Oku
-
04 Nisan 2024, Perşembe
Bodrum sendromu ve Türkiye özlemi
Devamını Oku -
01 Şubat 2024, Perşembe
Selçuklu’dan Paris’e çevre golü
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri