
Özel sektörün döviz riski
Bilindiği üzere aralık ayının ikinci yarısından itibaren döviz kurlarında önemli artışlar meydana gelmiş dolar 21Ocak 2014 tarihi itibari ile 2.25 TL seviyesine yükselmiştir. Bankacılık çevreleri kurlardaki bu artışın döviz çıkışından ziyade yurt içinde yerleşik şirketler in döviz alım taleplerinden kaynaklandığını belirtiyor. Yurtiçindeki yerleşik şirketler yabancı para (YP) cinsinden açık pozisyonu olduğu için de döviz kuru riskine karşı korunmak için döviz almaya devam ediyor.
Banka dışı şirketlerin Ekim sonu itibari ile YP net pozisyonu eksi 167 milyar dolardır. Bunun kısa vadeli olan kısmı, diğer bir değişle bir yıl içerisinde oluşan yükümlülük tutarı sadece 13.7 milyar dolar. Dolayısıyla şirketlerin geriye kalan 153 milyar dolar tutarındaki yükümlülüğü bir yıldan daha uzun vadeli yükümlülüklerden oluşmaktadır.
Diğer taraftan Merkez Bankası Mayıs ayındaki gelişmelere bağlı olarak Haziran ayından itibaren 21 Ocak 2014’e tarihine kadar piyasaya ihaleler yolu ile toplam 19,5 milyar dolar civarında dövizi satışı yaptı. Bu kadar yüksek miktardaki satışa rağmen Merkez Bankası’nın Haziran sonunda 106 milyar dolar tutarında olan brüt döviz rezervi artarak 10 Ocak 2014 tarihi itibari ile 110 milyar dolara ulaştı. Ayrıca Haziran ayında 21.7 milyar dolar olan özel sektörün döviz açığı Ekim sonu itibari ile 13.7 milyar dolara geriledi.
Bu gelişmelerin yanında kamu kuruluları dahil şirketlerin Haziran sonunda 73 milyar dolar olan döviz mevduat tutarı 10 Ocak 2014 tarihi itibari ile 98 milyar dolara yükseldi (kamu kuruluşlarının payı 2 milyar dolar civarındadır). Bu nedenle Ocak ayı itibari ile muhtemelen bu açık daha da azalmıştır.
Görüldüğü gibi Haziran ayından itibaren şirketler döviz satın alarak kısa vadeli döviz açığını azaltmış, satın aldığı dövizi ise bankalarda döviz mevduatı olarak tutmaya başlamıştır. Bu yolla döviz risklerini daha iyi yönetebilir hale getirmişlerdir.
Piyasa yorumcularının sürekli olarak özel sektörün döviz açığını 167 milyar dolar olarak telaffuz etmeleri de doğru bir yaklaşım değildir. Telaffuz edilmesi gereken kısım kısa vadeli olan kısmıdır. Bu tutarda muhtemelen ocak ayında 13.7 milyar dolardan daha azdır.
-
11 Ocak 2021, Pazartesi
2021 yılı ve sonrasında dünyanın karşılaşacağı önemli riskler
Devamını Oku -
01 Eylül 2020, Salı
Yunanistan ekonomisi ve Avrupa Birliği’nin desteği
Devamını Oku -
13 Nisan 2020, Pazartesi
IMF’den kaynak temini ve muhtemel şartlar
Devamını Oku -
09 Mart 2020, Pazartesi
Küresel risklerin gerçekleşmesi
Devamını Oku -
25 Kasım 2019, Pazartesi
Metal fiyatlarındaki dalgalanmalar ve fiyat risk yönetimi
Devamını Oku - 22 Temmuz 2019, Pazartesi Devamını Oku
-
27 Mayıs 2019, Pazartesi
Türkiye’nin risk primindeki artış ve ekonomik beklentiler
Devamını Oku -
07 Mart 2019, Perşembe
Merkez Bankası’nın faiz kararı ve bütçe dengesi
Devamını Oku -
21 Ocak 2019, Pazartesi
Üfe ve Tüfe farkının kapanması
Devamını Oku -
12 Aralık 2018, Çarşamba
Startupların gelişmesi ve başarılı olması
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri AKBNK 50,35 0,50 261.820.000.000,00 ALBRK 6,25 0,00 15.625.000.000,00 GARAN 105,70 -1,03 443.940.000.000,00 HALKB 20,58 3,83 147.862.732.104,36 ICBCT 13,05 7,23 11.223.000.000,00 ISCTR 11,25 -1,06 281.249.662.500,00 SKBNK 5,31 0,95 13.275.000.000,00 TSKB 11,13 -0,71 31.164.000.000,00 VAKBN 21,52 1,03 213.390.631.174,96 YKBNK 23,56 -0,51 199.012.528.251,04