Hisse geri alım (share buyback) işlemlerine ilişkin vergisel sorunlar
Türk Ticaret Kanunu ile Sermaye Piyasası Kanunu düzenlemeleri uyarınca şirketlere esas veya çıkarılmış sermayesinin %10’una kadar kendi hisse senetlerini iktisap etme yani geri satın alma olanağı verilmiştir.
Önemli bir finansal enstrüman olan hisse geri alım işlemlerine ilişkin süreçte, geri alınan şirket hisselerinin elden çıkartılması, geri alınan şirket hisselerinin elde çıkartılmadan bu hisselere kar payı dağıtılıp dağıtılamayacağı ve kâr payı dağıtılmasının mümkün olması halinde ise söz konusu kâr payının hukuki durumuna ilişkin vergilendirilme aşamalarında çeşitli belirsizlikler bulunmaktadır.
a) Kendi hissesini satın alan anonim şirketin hissesini elden çıkarması
Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) madde 5/1-e uyarınca kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisselerinin satışından doğan kazançların %75'lik kısmı kurumlar vergisinden istisnadır.
Bu noktada önem arz eden husus ise “iştirak” teriminden ne anlaşılması gerektiğidir. Konu ile ilgili olarak 1 seri numaralı KVK Genel Tebliği ile 1 Sıra No’ lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği incelendiğinde “iştirak hisseleri” deyiminin menkul değerler portföyüne dahil hisse senetleri ile ortaklık paylarını ifade ettiği ve işletmenin, bir başka işletmenin ekonomik ve yönetimsel faaliyetlerine ilişkin politikalarına katılabilmek amacıyla onun paylarını satın alarak ortak olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda akla gelen ilk soru, bir anonim şirketin kendi hissesini satın alması ve belirli bir süre sonrasında söz konusu paylarını elden çıkartması durumunda KVK’da yer alan iştirak hisseleri satış kazancı istisnasından yararlanıp yararlanamayacağıdır.
Konu ile ilgili görüşümüz, kendi hissesini satın alan anonim şirketin hisselerini yeniden satması halinde ortaya çıkacak olan olası karın, bu hisselerin “iştirak hissesi” gibi değerlendirilmesinin mümkün olmaması nedeniyle iştirak satış kazancı istisnasından yararlanamayacağı şeklindedir.
Nedeni ise şirketin geri aldığı kendi payları ile bir başka işletmeye ortak olmaması, bu durumda aldığı payların teorik olarak ancak kendisine ortaklık hakkı tanıyabileceği fakat bir şirketin de yine kendisinin ortağı olmasının mümkün olmamasıdır. Bahsi geçen nedenlerle satıştan doğan kazançlara şartlar yerine getirilse bile kurumlar vergisi istisnasının uygulanamayacağı düşünülmektedir.
Kaldı ki, şirketin kendi hissesini satın alma işleminin TMS 32 düzenlemeleri uyarınca da iştirak hissesi edinilmiş şeklinde değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle de hisselerin öz kaynak hesabında öz kaynağı azaltacak şekilde muhasebeleştirildiği gerçeği mevcuttur.
b) Kendi hissesini satın alan anonim şirketin satın almış olduğu hisseyi elden çıkarmadan kâr payı dağıtması
TTK ve SPK düzenlemeleri incelendiğinde, halka açık olmayan anonim şirketlerin kendi hisselerini geri almaları halinde bu hisselere TTK hükümleri uyarınca kar payı dağıtamayacağını, ancak halka açık veya halka açık sayılan anonim şirketlerin ise SPK düzenlemeleri uyarınca bu hisselere kar payı dağıtılabileceğini anlamaktayız.
Bu durumda, SPK düzenlemelerine tabi anonim şirketin geri almış olduğu hisselere kar payı dağıtması halinde vergileme nasıl gerçekleştirilecektir? Kendi hisselerini geri alım programı çerçevesinde satın alan anonim şirket kar payı dağıttığında, hisselerin hukuken sahibi olması ve üzerinde tasarruf yetkisi olması hasebiyle dağıtılacak kar payını da onun hak kazanması gerekmektedir.
Ortada olağanın dışında bir durumun mevcudiyeti bulunmakla birlikte, bahsettiğimiz üzere SPK düzenlemeleri uyarınca bu durum hukuken mümkün görünmektedir. Bu durumda kendi hissesini satın alan ve kar payı dağıtan bu anonim şirketin kendi hisselerine dağıtmış olduğu kar payı ve dolayısıyla oluşacak gelir şirketin geliri olacakmıdır? Söz konusu kâr payı ve gelir üzerinden şirket vergilendirilecekmidir?
Vergilendirilecek ise KVK’nın 5/1-a maddesinde düzenlenen iştirak kazançları istisnası hükümlerinden faydalanabilecekmidir? İştirak kazançları istisnasından yararlandırılacak ise şirket kendi kendine mi iştirak etmiş sayılacaktır? Yoksa söz konusu kâr payı üzerinden stopaj mı yapılacaktır?
Kişisel görüşümüz, SPK düzenlemelerinin TTK hükümleri ile çeliştiği şeklindedir. Bu nedenle geri alım programı çerçevesinde geri alınan hisselere ilişkin hakların çeşitli hukuki ve mali amaçların gerçekleştirilmesine yönelik geçici bir süreçten kaynaklanıyor olması ve paylar şirketin uhdesinde iken pay sahipliğine ilişkin hakların AB düzenlemeleri (Şirketlere ilişkin 77/91 sayılı İkinci Yönerge) çerçevesinde de belirtildiği üzere donması ve payların devri ile donan hakların tekrar canlanması nedeniyle, kendi kendine kar payı dağıtan şirketin, söz konusu tutarları kar payı olarak dikkate almaması ve TMS hükümleri uyarınca geri alınan pay senetlerini öz kaynaklar altında izlemeye devam etmesidir.
Sonuç
Halka açık şirketler tarafından başta finansman politikası ve hisse fiyatlarında oluşan volatiliteyi dengelemek amacıyla yoğun bir şekilde kullanılan “hisse geri alımı” işlemi ile bağlantılı vergilendirilme süreçlerinde ciddi belirsizlikler bulunmaktadır.
Finansal bir enstrüman olan “hisse geri alımı” ile bağlantılı vergisel belirsizliklerin giderilmesi, uluslararası standartlarda işleyen bir hukuk altyapısının kurgulanması ve en nihayetinde uluslararası bir finans merkezi olma hedefi doğrultusunda ülkemiz adına atılacak önemli adımlardan birisi olacaktır.
-
26 Kasım 2021, Cuma
Finansal dalgalanmayla ortaya çıkabilecek tahsilat ve satış riskleri nasıl azaltılabilir?
Devamını Oku -
22 Eylül 2021, Çarşamba
Faiz artırımı ve parasal sıkılaşma öncesi reel sektör ne yapmalı?
Devamını Oku -
23 Ağustos 2021, Pazartesi
25. yılında AB-Türkiye Gümrük Birliği revizyonu ve Yeşil Mutabakat süreci
Devamını Oku -
26 Temmuz 2021, Pazartesi
Bankacılık sektörünü mü yoksa reel sektörü mü kurtarıyoruz ?
Devamını Oku -
22 Haziran 2021, Salı
ISO 500 verileri ışığında Türk Sanayisi analizi: Katma değer mi montajcılık mı ?
Devamını Oku - 28 Mayıs 2021, Cuma Devamını Oku
-
17 Nisan 2021, Cumartesi
Çevreye duyarlı bir finansal araç türü olarak Yeşil Tahviller
Devamını Oku -
03 Nisan 2021, Cumartesi
Ekonomik riskler artarken şirketlerimiz ne yapmalı?
Devamını Oku -
16 Mart 2021, Salı
Küresel rekabetçilikte ve yarının dünyasında nereye doğru koşuyoruz ?
Devamını Oku -
07 Mart 2021, Pazar
Şirket iflasları artarken ekonomik riskler de büyüyor
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster