Hem iğneyi hem çuvaldızı beraber batıralım
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında şu yoruma rastladım: Ağzımızın tadı kalmadı, gülüşümüz soldu... Söyleyen kişinin hedefi farklıydı ama, bu bakış açısı beni daha derin bir düşünceye sevk etti...
Acaba bu azalanlar, yok olanlar sadece ekonomik, siyasal veya hukuksal hatalardan, eksiklerden mi kaynaklanıyor diye düşünmeden edemedim...
Hiç kimse kızmasın bu bir “çuvaldızı kendimize batıralım” yazısıdır...
Bu topraklarda yaşayanların çoğu, tüm çözümleri, hayatımızı kolaylaştırmasını istediğimiz tüm tedbirleri devletten, yönetimden, belediyeden bekler bir tavır içindedir... Ya da “bir tek ben kurallara uysam, doğruları yapsam ne değişecek ki” mantığına sahiptir...
İki konudan örnek vereceğim ve siz de benzer bir mantığı hayatın her kesimine yansıtın isterseniz...
Öncelikle bir saptama ve vurgu yapmak isterim: Özür dilemesini bilmeyen, teşekkür etmesini beceremeyen bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz... Yol verirsin, yardım önerirsin garipsenirsin. Yürürken, sırada beklerken hakkına tecavüz edene, özür bekleyen gözlerle bakma sakın, laf bile işitebilirsin... Yani nezaket ve saygı -moda deyimle- seri şekilde bizden uzaklaşıyor...
Neyse gelelim mantık geliştireceğimiz iki konuya, biri trafik diğeri de çevre...
Her dakika trafikten şikayet eden bir toplum olarak, yaya geçidi kullanmayı bilmeyen, kaldırımdan yürümeyi zul sayan insanların çoğunluk olduğunu düşünürsek sürücülerden şikayet etmeyi nasıl hak görebiliriz... Yani en basit yapması gerekenleri yapmayan insanlar, “kendi gözündeki merteği görmez de elin gözündeki çöpü görür” atasözüne misal oluştururlar... Bu bağlamda sürücülere, sütten çıkmış ak kaşık demek istemiyoruz... Onlar ise “tencere dibin kara seninki benden kara” durumunda... Hatta biraz daha ileri götürelim, “Deveye 'Boynun neden eğri?' diye sormuşlar; 'Nerem doğru ki!' demiş”...
Düşünün şimdi, yukarıdaki misallerin aksini yapabilen ve bu duyarlılıkta insanlar olsak, yani tüm kurallara harfiyen uyabilsek, böylece daha düzenli bir ortamda yaşayarak yüzümüz biraz daha fazla gülmez miydi, ağzımızın tadı biraz daha yerine gelmez miydi?
İkinci konu çevre... İklim değişiminin yaşatabileceği zorlukların, aşırı sıcaklık, seller olarak yakından hissedildiği günümüzde, herkes bu gidişe dur demek için minik de olsa adımlar atmalı... Çünkü herkes, “ben kullandığım suya dikkat etsem ne olacak ki, aslında kötü tarım uygulamaları gölleri kuruttu” demeden yine de tasarruf etmeli. Ya da “Ben iki parça çöpü ayrıştırsam, daha az plastik tüketsem ne değişecek ki” diye boş vermek yerine bunun aksini yapan, çevre mücadelesi verenlere küçük adımlarla katılmalı, bu sayılar milyonlarca artmalı...
Varsayalım bir milyar insan, her gün bir parça plastiğin daha hayatımıza girmesine engel olsa, çevreyi kirleten çöp dağından ne kadarının azalacağını gözünüzün önüne getirebiliyor musunuz?.. Bu, iklim değişimine neden olan unsurlardan sadece biri, ya diğerleri konusunda da daha duyarlı olunsa, gelecek için dünyaya sahip çıkılsa, hem başarıya doğru adım atılır, hem ruhumuz huzur bulur, hem de aklımız daha işe yarar hale gelmez mi? Böylece, yüzümüz biraz daha gülmez mi, ağzımızın tadı -tüm şikayet ettiğimiz konulara rağmen- az da olsa yerine gelmez mi?
Bir de böyle düşünsek, bu dünyada hala kendi irade ve gücümüzle düzeltebileceğimiz konular var...
UNUTMAYIN… Bu dünyayı torunlarımızdan ödünç aldık. BUGÜN ÇEVRE İÇİN BİR ŞEYLER YAPMIŞ OLMANIZI DİLİYORUM.
-
Ahmet17 Temmuz 2021 09:10
Çok güzel yazı....Ben bir poşet üç poşet demeden sürekli topluyorum sokakatan çöpleri..
-
23 Ocak 2025, Perşembe
Her şeyin suçlusu yerel yönetimler
Devamını Oku -
10 Ocak 2025, Cuma
Gazeteciler Günü’nde dünya medyasına acı bakış
Devamını Oku -
23 Ekim 2024, Çarşamba
Ölmeden önce yapacağım son şey
Devamını Oku - 12 Ağustos 2024, Pazartesi Devamını Oku
- 08 Ağustos 2024, Perşembe Devamını Oku
-
24 Temmuz 2024, Çarşamba
Kendi dilini doğru konuşmanın önemi
Devamını Oku -
04 Temmuz 2024, Perşembe
Futbol ekonomisi büyüdükçe dedikodu artıyor
Devamını Oku - 16 Haziran 2024, Pazar Devamını Oku
-
04 Nisan 2024, Perşembe
Bodrum sendromu ve Türkiye özlemi
Devamını Oku -
01 Şubat 2024, Perşembe
Selçuklu’dan Paris’e çevre golü
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri