Gelir dağılımımız iyi değildir
26 Aralık tarihli yazımızda, geçen yılda hızla artırılan dolaylı vergiler nedeniyle Milli Gelir dağılımının bozukluğuna değinmiş, ama ayrıntıya girememiştik. Şimdi bu konuyu açıklama zamanıdır. Çünkü kamu kurumlarınca tespit edilen fiyatları ve dolaylı vergilerin yükseltilmesine devam edilmektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK’ in) 17 Eylül 2012 tarihli ve 10902 tarihli “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2011) Haber Bülteni’nde verilen bilgilere göre, halkımızın en yüksek gelirli beşte birinin toplam gelirden aldığı pay, en düşük gelirli beşte birinin aldığı payın 8 katıdır. 2010 yılına ait verilerle hesaplanan Milli Gelir’ imiz ile ilgili istatistiklerimize göre, nüfusumuzun en yüksek gelirli % 20’lik grubunun, MG’ den aldığı pay % 46,7 iken, en düşük gelirli % 20’lik bölümü MG’ den % 5,8 pay almaktadır ve ilk oran, ikincinin 8 katıdır.
Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Bankası (DB), ABD Merkezi Haber Alma Örgütü (CIA), Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) kuruluşları, uluslararası gelir dağılımı karşılaştırmalarını bu katsayılarla ölçmekte ve yayımlamaktadırlar. TÜİK, ilki 1987’de yayımlanan gelir dağılımı istatistiklerini, arada yapılan birçok güncellemelerden sonra 2006’dan beri yıllık anketlerle ölçmekte ve sonuçları düzenli olarak yayınlamaktadır. Yukarıda verilen rakamlar, son anketin sonuçlarıdır.
Bu sonuçlara göre, nüfusumuzun en yüksek gelirli % 20’lik bölümü Milli Gelir’ in % 5,8’ini, ikinci % 20’lik bölümü % 10,6’sını, üçüncü grup, % 15,2’sini, dördüncü grup, % 21,7’sini ve beşinci grup da % 46,7’sini elde etmiştir. Bu dağılımın, oldukça eşitsiz olduğu, yukardaki oranlardan hemen anlaşılabilmektedir: ilk ve ikinci % 20’lik gruplardaki nüfusun % 40’lık bölümü, Milli Gelir’ in ancak % 16,4’ünü elde etmiş iken, son % 40’lık bölümü, % 68,4’lük pay almaktadır. Nüfusumuzun en zengin % 40’lık bölümünün geliri, en az gelirli % 40’lık bölümünün 4,2 katıdır. % 40’lık nüfus bölümlemesi, kat sayısını yarıya indirmekte, ama yine de rakamlar, nüfusumuzun çoğunluğu düşük gelirlidir. İstatistikçi deyimi ile bu grafik, eksenin soluna kaymıştır.
Yukarıda adı geçen uluslararası kuruluşlar, ülkeler arasındaki gelir dağılımı farklarını bu katsayılarla, yıllar arasındaki gelişmeleri de grafiklerle ölçmekte ve sıralamalar yapmaktadırlar. İtalyan istatistikçi Corrado Gini’nin adıyla anılan bu katsayı düzeninde, sıfır (0), bir toplumda herkesin eşit gelire sahip olduğu teorik gelir düzeyini, yani tam gelir eşitliğini, bir (1) de, toplumda tüm gelirin tek kişiye ait olacağı tam eşitsizlik halini temsil etmektedir. Böylece, 0.000 ile 1.000 oranları arasında ülkeler sıralanınca Türkiye, 2010 yılı için 0.402, 2011 yılı için de 0.404 puanlarına ulaşmaktadır. Bu ölçekte ülkemiz, tam gelir eşitliği (0.000) konumundan % 40 (0.400), tersinden söylersek, tam gelir eşitsizliği (1.000) konumundan da % 60 uzaklıkta bulunmaktadır. Bu durumumuzla biz, 31 OECD ülkesinin en kötü durumda bulunanı Şili’den (% 49) daha iyi, en iyi durumda olan Slovenya’dan (% 24) daha kötüyüz: Ülkemizdeki gelir dağılımı, % 404’lük puanla Şili’ninkinden biraz daha iyi, Slovenya’nınkinden yarı yarıya daha kötüdür. Bu ölçüme göre, bu konudaki en kötü ölçüm, 2005 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti için tespit edilmiş olan % 70 (% 1.00’e, tam eşitsizlik puanına en yakın) oranıdır. Bu rakamlara göre, ülkemiz 2011’de bu açıdan çok az kötüye gitmiştir, belki de bu durumda fazla değişmemmiş demek daha doğrudur. Aynı oran 2010’da İngiltere’de %34, Yunanistan’da %31, ABD’de %38, İtalya’da %34’tür. (1)
Çok farklı toplumsal ortamlarda ve koşullarda yapılan anketlerle tespit edilmekte olan bu rakamlarla uluslar arası karşılaştırmalar, tam anlam kazanamasa da katsayıların ayni ortam ve tahmin yöntemleriyle tespit edilen katsayılardaki değişimlerin daha kolay anlaşılabilir, izlenebilir ve güvenilebilir olduğunu kabul etmek gereklidir. Son yıllarda ülkemizin bu ölçmelere göre kötüye gitmese de yerinde saydığı söylenebilir. Burada daha önce de söylendiği gibi, vergi sistemimizi düşük gelirliler lehine değiştirmeden ve büyük ölçüde düzeltilen enflasyonu tam kontrol altına almadan bu oranlarda ve katsayılarda fazla iyileştirmelerin olmasını beklememek gereklidir.
Biz işimize bakalım ve eksiklerimizi tamamlamaya çalışalım. Gelir dağılımı açısından dünyanın bir çok ülkesindekinden daha kötüyüz; ama birçok ülkesindekinden daha iyiyiz. Biz, zaman içinde ülkemizi, bu açıdan da iyileştirmeye çalışmalıyız.
(1) Wikipedia.org/wiki/Ginicoelficient
-
17 Şubat 2016, Çarşamba
2016’da ekonomik sorunlarımız II
Devamını Oku - 03 Şubat 2016, Çarşamba Devamını Oku
-
05 Ocak 2016, Salı
Sığınmacılar için çözümün yolu
Devamını Oku - 05 Ekim 2015, Pazartesi Devamını Oku
- 24 Ağustos 2015, Pazartesi Devamını Oku
-
24 Temmuz 2015, Cuma
Anayasa değişikliği tartışmaları
Devamını Oku - 14 Temmuz 2015, Salı Devamını Oku
- 06 Mayıs 2015, Çarşamba Devamını Oku
-
15 Nisan 2015, Çarşamba
Seçim yaklaşıyor; ekonomi bozuluyor
Devamını Oku -
01 Nisan 2015, Çarşamba
Bozulan dengeler yeniden kurulmalıdır
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri