Finansal Yeniden Yapılandırma kapsamındaki banka kredilerinde yatırım fonu (GYF veya GSYF) İmkanı
Tahsilinde zorluklar yaşanan banka kredileri için “Finansal Yeniden Yapılandırma” (FYY) mevzuatı kapsamında olmak şartıyla, alacaklı bankalarca doğrudan doğruya Gayrimenkul Yatırım Fonu (GYF) veya Girişim Sermayesi Yatırım Fonu (GSYF) kurulması imkanı söz konusudur.
Bilindiği gibi geçen yıl 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na eklenen [1] geçici 32’nci madde ile şirket borçlarının yeniden yapılandırılması imkanı getirilmiş idi.
Finansal yeniden yapılandırma olarak adlandırılan bu yasal imkan sayesinde BDDK tarafından çıkarılan Yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarıyla belirlenecek kredilerin bu kapsamda yapılandırılabilmesine imkan sağlanmaktadır. Türkiye Bankalar Birliği’nin 14.10.2019 tarihli duyurusu ile, banka ve finansal kurumlara 25 milyon TL ve üzerinde kredi borcu bulunan büyük ölçekli şirketlerin borçlarının yapılandırılması amacıyla Çerçeve Anlaşmanın düzenlendiği açıklanmıştır [2].
Bu madde kapsamında finansal yeniden yapılandırmalarda; “kredilerin vadelerini uzatmak”, “kredileri yenilemek”, “ilave kredi vermek”, anapara- faiz-temerrüt faizi-gecikme cezaları ve kâr payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı indirmek” veya “bunlardan kısmen veya tamamen vazgeçmek”, “teminat azaltmak”, “anapara-faiz veya kâr payı alacaklarını kısmen veya tamamen iştirake çevirmek”, “özel amaçlı şirketler ile 6362 sayılı Kanuna göre kurulan yatırım fonlarına aynî, nakdî ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek” “borçlu ya da üçüncü kişilere ait aynî değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek”, “satmak”, “bilanço dışına çıkarmak”, “diğer alacaklı kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak” gibi gerekli görülen tedbirler alınır.
Uygulamanın yapılabilmesini teminen birçok konuda vergi istinaları getirilmiştir. Buna göre;
- Alacaklı kuruluşlar tarafından her ne nam altında olursa olsun tahsil edilecek tutarlar 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisinden (BSMV),
- Kullandırılan ve kullandırılacak krediler kaynak kullanımını destekleme fonundan (KKDF)
- Yapılacak işlemler cezaevi harcı ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan (yargı harcı dahil),
- Düzenlenecek kâğıtlar (Çerçeve Anlaşmaları ve Sözleşmeler dahil) 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na göre alınan damga vergisinden istisna edilmiştir.
- Bunun gibi 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17'nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (r) bendinde yer alan istisna hükmü, ilgili varlıkların Çerçeve Anlaşmaları ve düzenlenen Sözleşmeler kapsamında alacaklı kuruluşlara devir ve teslimi ile bu suretle ilgili varlıkları devralan alacaklı kuruluşların bu varlıkları devir ve tesliminde de uygulanacaktır.
- Yine 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5'inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde yer alan Kurumlar Vergisi istisna hükmü, bu maddedeki “kanuni takibe alınma şartı” aranmaksızın alacaklı kuruluşlara ilgili varlıklarını devreden kurumlar ile bu suretle ilgili varlıkları devralan söz konusu alacaklı kuruluşların bu varlıkları satışından doğan kazançları hakkında da uygulanacaktır.
- Ayrıca sözleşme hükümleri uyarınca tahsilinden vazgeçilen alacak tutarlarının 213 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı için “değersiz alacak”, borçlu için ise “vazgeçilen alacak” olarak dikkate alınacağı açıkça belirtilmektedir.
Öte yandan Bankacılık Kanunu’na eklenen bu madde uygulaması kapsamında yapılacak “teminat azaltma, anapara ve diğer alacaklardan vazgeçilerek kayıttan düşme yahut benzeri işlemlerle kredilerin yeniden yapılandırılmasının” Bankacılık Kanunu’nun 160’ıncı maddesindeki “zimmet suçu” oluşturmayacağının açıkça hükme bağlanmış olması da uygulama açısından oldukça önemli ve rahatlatıcıdır.
Görüldüğü üzere madde kapsamında yapılacak işlemler için önemli kolaylıklar getirilmiştir. Hatta finansal yapılandırmanın gerçekleşmemesi hâlinde dahi uygulanmış olan vergi, fon ve harç istisnalarının geri alınmayacağı madde metninde açıkça belirtilmiştir.
İşte bu mevzuat kapsamında bankalar, finansal yeniden yapılandırılan kredilerinin teminatında bulunan gayrimenkuller için GYF, hisse senetleri için de doğrudan GSYF kurabileceklerdir. Başka deyişle bu kapsamdaki kredilerin teminatındaki varlıklar, 6362 sayılı Kanuna göre kurulan yatırım fonlarına aynî [3], nakdî ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik edilebilecektir. Böylece alacaklı banka kredi borçlusundan gayrimenkulleri veya şirket hisselerini banka aktifine almak yerine, doğrudan sahibi olacağı ve o esnada kurulucak Fon’lara alabilecektir. Görüldüğü üzere “finansal yeniden yapılandırma” kapsamındaki bu işlem, banka ile borçlu şirket arasında yapılacak sözleşmeler ile eş zamanlı olarak gerçekleşecektir. Bu sayede banka bilançosunda bu “bağlı değer” mahiyetindeki varlıklar yerine, “menkul kıymet” niteliğindeki yatırım fonu katılma belgeleri yer alacaktır.
GSYF veya GYF kurulduktan sonra da bazı payların yeni yatırımcılara satılması söz konusu olabilecek ve böylece bankalar yapılandırma sonucu sahip oldukları varlıkları nakde dönme imkanına kavuşabilecektir. Zira fon yapıları, normal şirketlere göre çeşitli avantajlara sahiptirler. Varlıkların daha profesyonelce yönetimi, katılma belgelerinin kısım kısım satışa konu olabilmesi, Sermaye Piyasası Kurulu’nun gözetiminde olmaları ve Fon’lara tanınan çeşitli vergi istisnaları bu avantajlar arasındadır.
Örneğin; kredi teminatındaki ipotekli gayrimenkullerin önce banka aktifine ve daha sonra yatırım fonuna devri halinde Tapu Harcı ödenmesi gerekirken bunun FYY kapsamında doğrudan GYF’ye aktarılmasında böyle bir masraf doğmamaktadır. Ayrıca GYF’nin olası kira gelirleri KDV’ye tabi iken, bankanın kiralama yapması halinde bu gelirler BSMV’ne tabi olmakta ve kiracılar açısından mahsup/indirim imkanı sayesinde her zaman KDV ödemesi tercih edilmektedir. Kira ve diğer gelirler GYF’de Kurumlar Vergisi’ne tabi olmazken, bankada ise yıllık vergi matrahına dahil edilmektedirler. Bunun gibi rehinli şirket hisselerinin GSYF’lere aktarılmasında da çeşitli vergisel avantajlar söz konusudur. GSYF kar dağıtımının bankada “iştirak kazancı” sayılması, katılma belgelerinin “alış bedeli” ile değerlenmesi gibi. Tabii gerek GYF’nin ve gerekse GSYF’lerin kurumlar vergisi istisnasına sahip olmaları, kar dağıtım stopajının “sıfır” olması gibi vergi mevzuatında birçok vergi avantajları söz konusudur. (Aşağıdaki dipnotlarda [4], [5], [6] belirtilen yazılarımızda, söz konusu yatırım fonları konusunda ayrıntılı açıklamalar vardır.)
Öte yandan vergisel avantajların yanısıra yatırım fonu katılma belgelerinin kısım kısım ve peyderpey satış kabiliyetinin olması da bankanın nakde dönme ihtiyaçları açısından avantajlı olabilecektir. Zira banka aktifine alınmış olan gayrimenkul ve şirket hissesi gibi bağlı değerlerin bankalarca satışı her zaman kolay ve hızlı olamamaktadır.
Sonuç olarak, sorunlu kredilerin teminatındaki şirket hisselerinin veya gayrimenkullerin doğrudan iktisabı yerine, bu varlıkların FYY kapsamında kurulacak yatırım fonlarına aktarılması bankalar açısından daha rasyonel görünmektedir.
[1] 7186 sayılı Kanun 19 Temmuz 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
[2] https://www.tbb.org.tr/tr
[3] Yatırım Fonlarının “ayni sermaye” ile kurulması da mümkündür. Örneğin bir AVM binası bu yolla herhangi bir nakit işlemi yapılmaksızın GYF’na aktarılabilir.
Mehmet Bingöl, Finans Gündem, Gayrimenkul Yatırım Fonları’nda ayni sermaye imkanı, 27/Aralık/2018, https://www.finansgundem.com/yazarlar/gayrimenkul-yatirim-fonlarinda-ayni-sermaye-imkani-yazisi/1373967
[4] Mehmet Bingöl, Finans Gündem, Gayrimenkul gelirleri için vergisel mukayese: Avantajlar, dezavantajlar ve GYF’lerde durum, 18/Ekim/2017, https://www.finansgundem.com/yazarlar/gayrimenkul-gelirleri-icin-vergisel-mukayese-avantajlar-dezavantajlar-ve-gyflerde-durum-yazisi/1240515
[5] Mehmet Bingöl, Finans Gündem, Girişim Sermayesi Yatırım Fonları ile fon yatırımcılarında vergi durumu, (I), 06/Mart/2018, https://www.finansgundem.com/yazarlar/girisim-sermayesi-yatirim-fonlari-ile-fon-yatirimcilarinda-vergi-durumu-i-yazisi/1283530
[6] Mehmet Bingöl, Finans Gündem, Girişim Sermayesi Yatırım Fonları ile fon yatırımcılarında vergi durumu, (II), 15/Mart/2018, https://www.finansgundem.com/yazarlar/girisim-sermayesi-fonu-yatirimcilarinda-vergi-durumu-ii-yazisi/1286593
-
Ny25 Kasım 2020 10:25
Iyi bir imkan getirilmiş.
-
Ub13 Kasım 2020 15:23
Takipteki kredilerin Fyy kapsaminda çözümünde Gyf ve Gsyf kurulmasi sermaye piyaslarina da katki yapacak
-
04 Ekim 2024, Cuma
Bankalarla nakdi uzlaşmalı forward işlemi yapan şirketlerde Katma Değer Vergisi tarhiyatı
Devamını Oku -
08 Ağustos 2024, Perşembe
Gayrimenkul yatırım fonlarında (GYF) ve ortaklıklarında (GYO) yeni vergi durumu
Devamını Oku -
11 Haziran 2024, Salı
Forex işlemlerindeki kur farkı vergisinde yeni gelişmeler
Devamını Oku -
22 Mayıs 2024, Çarşamba
Enflasyon düzeltmesi ve 2023 yılı yeniden değerlemede son 3 ay amortismanları için itiraz gerekçesi
Devamını Oku -
02 Mayıs 2024, Perşembe
Mevduat faizi ve TL yatırım fonu stopaj oranlarındaki yeni uygulama
Devamını Oku -
19 Nisan 2024, Cuma
Kurumlar vergisi beyanında örtülü sermaye kar payı istisnası nasıl ve ne zaman kullanılır?
Devamını Oku -
14 Mart 2024, Perşembe
Temettü (kâr payı) geliri olanlarda vergi beyanı
Devamını Oku -
05 Mart 2024, Salı
Ücret gelirlerinde vergi beyanı ve iade alma hakkı
Devamını Oku -
24 Ocak 2024, Çarşamba
Gerçek kişiler yönünden eurobond gelirlerinde vergi durumu (2024)
Devamını Oku -
29 Aralık 2023, Cuma
Yeni Torba Yasa’daki vergi mevzuatı konuları
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster