Finansal Teknoloji – Şirketler ve Modeller
Finansal teknoloji kavramı ve bu alanda kurulan şirketler bankacılık başta olmak üzere finansal hizmetler dünyasında giderek daha geniş bir yer edinmeye başlıyor. Ödeme hizmetleri, kredi işlemleri, yatırım yönetimi ve kişisel finansman yönetimi gibi birçok alanda dijitalin getirdiği olanaklar ile hizmetler sunan bu şirketler bankaların, sigorta şirketlerinin ve yatırım kurumlarının hâkimiyet alanı içerisinde giderek daha fazla yer kazanıyor.
EY’nin bu alanda yaptığı araştırmalar finansal teknolojide odak noktasının belirli hizmetler üzerinde yoğunlaştığını gösteriyor. Araştırmalara göre para transferi yaklaşık %18 ile başı çekerken, yatırım araçları %17 ve sigorta ürünleri %8 ile takip ediyor. P2P borçlanma ise yaklaşık %6 ile daha düşük bir seviyede kalıyor. Göze çarpan bir diğer husus da şu; finansal teknoloji şirketleri komisyon bazlı hizmetlerde yoğun bir şekilde çözüm üretirken, krediler gibi temel bankacılık hizmetleri geri planda kalıyor. Bu da aslında 90’lardan bu yana yükselen komisyon bazlı hizmetlerin finansal teknoloji radarına ciddi bir şekilde girdiğini gösteriyor.
Finansal teknoloji alanında faaliyet gösteren ve çözümler üreten şirketlere ilişkin olarak geçtiğimiz 2-3 yıllık dönemde pek çok araştırma ve şirket haritası oluşturuldu. İngiltere gibi piyasalarda; sayısı 500-600’ü rahatlıkla geçen finansal teknoloji şirketlerine her gün yenileri ekleniyor. Türkiye pazarına baktığımızda da ödeme çözümlerinden ödeme sistemi altyapısı sağlayıcılarına kadar farklı büyüklüklerde birçok şirket piyasaya katılmaya devam ediyor. Şirket sayıları artarken, ABD ve İngiltere başta olmak üzere farklı ülkelerde finansal teknoloji şirket faaliyetlerinin düzenlenmesine ilişkin çalışmalar yapılmaya başlandı. İlerleyen dönemde finansal regülasyon alanında buna ilişkin daha çok aktivite göreceğiz gibi görünüyor.
Yukarıda bahsettiğimiz şirket sayısı ve türlerinin ortaya koyduğu bir gerçek var; o da finansal teknoloji alanını anlama konusunda şirket listeleri ve kategorileri çıkarmanın yeterli ya da sürdürülebilir bir yöntem olmadığı. Piyasa büyüklüğü ve aktiviteler ile ilgili fikir verse de resmin tamamını göstermeyen bu yaklaşım, aynı zamanda konu üzerine odaklanan bir banka ya da sigorta şirketinin karşı aksiyonlar almasını kolaylaştıran bir yapı da değil. Sadece resme bakarak kurumun hangi yeni şirketin hayatta kalacağını, kendisine nasıl bir tehdit oluşturabileceğini ve buna karşı nasıl bir önlem alabileceğini saptaması güç.
Tabi bu durum banka ya da sigorta şirketlerinin finansal teknoloji alanında reaktif kalmasını gerektirmiyor. Kurumlar bu alanda kilit bazı soruları yanıtlayabilecekleri bir çerçeve tanımlayarak finansal teknoloji alanında yollarını daha rahat bulabilirler. Aktif savunma da diyebileceğimiz bu yaklaşımda kurumların aşağıda özetlediğimiz bazı temel soruları yanıtlaması gerekiyor.
Banka ya da sigorta şirketi yapılarına baktığımızda müşteriye daha uygun fiyat ve hizmet koşullarında sunulabilecek ürün ve hizmetler nelerdir? Finansal teknoloji ile gelen teknolojilerin renkli tanımlarına bakarken genelde gözden kaçan bu nokta incelenmesi gereken alanların başında geliyor. Finansal teknoloji alanında yeni oluşan çözümlerin ilk girdiği alanlar olan ve genelde komisyon yapısına dayalı bu servisler (Örnek: Para transferi, ödeme çözümleri, yatırım danışmanlığı) ilgili kurumu karlı bir alandan da mahrum bırakabiliyor. Bu alanda çözüm, tabi ki bu hizmetlerin piyasaya girmesini engellemek değil; bu hizmetlere ilişkin şirket ya da ekip satın-alma ve çözüm setini güçlendirecek uygun stratejileri geliştirmekten geçiyor.
Finansal teknoloji için altyapıyı sağlayacak teknoloji altyapısı ve bileşenleri nelerden oluşmalı? Bu konuya geldiğimizde mobil teknoloji, dağıtık finansal kayıt veritabanları (Blockchain), bulut bilişim gibi birçok teknoloji gündeme geliyor. Burada doğru yaklaşım; belirli bir zamanda hangi teknoloji bileşenini kullanmalıyız yerine bu konudaki teknoloji mimarimiz ve bunu yönetim stratejimiz ne olmalıdır sorusunu cevaplamaktan geçiyor. Kurumun finansal teknoloji ile birlikte gelen baş döndürücü değişime ve geometrik bir şekilde büyüyen dünyaya yetişebilmek için net bir mimari yönetim anlayışı geliştirmesi ve bu anlayış içerisinde geleneksel bileşenler ile yeni bileşenleri yönetmenin formülünü bulması gerekiyor. Doğru bir mimari planlama ve yönetim yaklaşımı kuruma aynı zamanda yeni trendleri de daha etkin takip etme imkânı sağlayacaktır.
Finansal teknoloji alanına adım atarken insan kaynağı yönetimimiz nasıl olmalı? Bu konu diğerlerine göre genelde gözden kaçan ama sonucu belirlemede etkili olan bir alan diyebiliriz. Finansal teknoloji, kaynağını geçtiğimiz 15-20 senelik dönemde yaşanan teknoloji ve iş modeli değişimlerinden alıyor. “Dot-com” dönemindeki yatırımlar, o sırada başarılı olamasa da sonrasında ortaya çıkan Google ve Facebook gibi birçok global şirketin ihtiyaç duyacağı altyapıyı hazırladı. 2008 yılının eşik-altı kredi krizi etkileri hala hissedilen sıkıntılar yarattı ama o dönemde devam eden yatırımlar ve müşteri tercihlerine olan etkisi yeni bileşim noktaları oluşturdu. Bu kısa tarihçenin getirdiği bir daha gerçek var; o da bu alanların yeni bakış açıları ve yetkinlikler getirdiği gerçeği. Finansal teknolojinin ihtiyaç duyduğu iş modeli ve teknoloji birikimini, sadece standart banka ya da sigorta havuzlarından karşılamak mümkün değil. Kurumların bu alanda yeni tasarımlar ortaya koyacak ve bunları hızlı şekilde hayata geçirecek bir organizasyon yapısı ve devamında da yetkinlik yapısı kurması gerekli görünüyor.
Finansal teknoloji alanı önümüzdeki dönemde yeni gelişmeleri de beraberinde getirecek. Finansal hizmetlerin gelişimi ve daha geniş kitlelere ulaşmasında önemli rol oynayacak bu alanda, finansal hizmet kurumlarının doğru pozisyon alması gelecek için önem taşıyor.
Fatih Öğün-EY Türkiye Kıdemli Müdür
-
21 Ocak 2019, Pazartesi
Sigorta sektöründe ekosistem mimarisi
Devamını Oku -
08 Ocak 2019, Salı
Bankacılık sektöründe ekosistem mimarisi
Devamını Oku - 24 Aralık 2018, Pazartesi Devamını Oku
-
11 Aralık 2018, Salı
Dijital dönüşüm çağında teknoloji stratejisi geliştirmek
Devamını Oku -
21 Kasım 2018, Çarşamba
Bankacılıkta dağıtım kanallarındaki değişim ve müşteri deneyimi
Devamını Oku -
29 Ekim 2018, Pazartesi
Dönüşüm programları – Geleceğin modelleri
Devamını Oku - 25 Ekim 2018, Perşembe Devamını Oku
-
20 Eylül 2018, Perşembe
Dijital ve fiziksel kanalları birlikte yönetmek
Devamını Oku - 03 Eylül 2018, Pazartesi Devamını Oku
-
13 Ağustos 2018, Pazartesi
Finansal hizmetlerde finansın rolü
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster