Feryat yarımadası!
“Kazandıran Sohbetler”e biraz fazla vakit ayırınca, bahar yorgunluğundan zor çıkınca bunlara torun yolu gözlemek de eklenince bir de dönüp baktım ki, Her Telden yazılarını epey boşlamışım…
Aslında ne kadar çok konu da yazılamadan bayatlamış çöp olmuş ki sormayın… Ama Ege sahillerine doğru yola çıkınca, benzin zamlarının can acıtıcı etkisiyle sarsıldım ve kendime geldim. Yaşadıklarını kendi dilince aktarsan ne kaybedersin diye düşündüm. Biraz daldan dala biraz da mükerrer saptamalar olursa af ola…
Bodrum yarımadasına girince görüyorsunuz ki vahşi betonlaşma tüm hızıyla sürüyor. Önce Haziran ortasına uzatılan sonra eski tarihine çekilen inşaat yasağını takan yok… Beton mikserleri, hafriyat kamyonları maşallah hayatımızın yeni trafik canavarları… Yasak filan takan yok, cümlesi tam gaz hem vızır vızır çalışmakla hem de bir yaz önce yenilenen asfalt yolları katletmekle meşgul… Müteahhit lobisinin egemenliği tüm devlet kurumlarının üzerinde etki alanı yaratmış…
Pandemi boyunca müzik yaptırılmıyor diye avaz avaz bağıranlar buyurun doğa harikası Bodrum’a, gürültü kirliliği neymiş görürsünüz…
Her süper marketin kapısında ucuzluk afişlerinden fazla “Bizimle çalışmak isteyen takım arkadaşları arıyoruz” yazısı göze çarpıyor… Dayanamadın birkaç çalışanla sohbet ettim… Hepsinin derdi aynı:
“Yetersiz sayıda elemanla çalışıyoruz… Haftada 7 gün izin yapmadan günde 12 saat ortalama mesai yapsak yine yetişemiyoruz. Günde en az altı palet mal boşaltıyoruz raflara yine de taleplerin gerisinde kalıyoruz. Gençler işe başladıktan üç gün sonra kaçıyorlar…”
“Siyasiler haklı mı, insanlar iş mi beğenmiyor” diye soracak oldum lafım yarıda kaldı:
“Ne alakası var ağabey, şartlar ev geçindirmek zorunda olmayana uygun değil. Kısacası verdiğimiz emeğin karşılığını alıyoruz demek çok zor” diye parladı…
Sanki formül bu dönemde acaba şöyle mi olmalı: “Karlılığı maksimize etmek yerine makul karla müşteri ve çalışan memnuniyetini artıralım.”
Yazlık beldelerde aradan aylar geçtikten sonra evin yeniden açılmasında belli sorunlar vardır. Mesela internet arızalıdır ya da TV aboneliğinde sorun olur. Bunlar yaşanırken sinirler biraz gerilir…
Sondan bir önceki not da oradan gelsin…
Eskilerin bir lafı vardır: İşin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol…
Şimdilerde buna “derdin yoksa abone ol” diye de ekleyebilirsiniz…
Bu konuya tüm GSM operatörleri, tüm internet sağlayıcıları, tüm TV platformları ve de tüm güvenlik alarm hizmeti verenler dahildir… Hepsinin sloganı tek sanki: Bize üye olan ayrılmak isterse ya da sorun yaşarsa sinir bozarız…
Ve son not çevre… Bir an önce büyük kentlerdeki atık toplayıcılardan bir koloni Bodrum’a göçmeli… Çöp ayrıştırma tam sınıfta kalmış vaziyette… Belki o çuvallı arabalılar ortalarda dolansa hem gelirleri artar hem de belediye hizmetlerine katkıları olur…
UNUTMAYIN… Bu dünyayı torunlarımızdan ödünç aldık. BUGÜN DÜNYA BARIŞI VE ÇEVRE İÇİN BİR ŞEYLER YAPMIŞ OLMANIZI DİLİYORUM.
-
23 Ocak 2025, Perşembe
Her şeyin suçlusu yerel yönetimler
Devamını Oku -
10 Ocak 2025, Cuma
Gazeteciler Günü’nde dünya medyasına acı bakış
Devamını Oku -
23 Ekim 2024, Çarşamba
Ölmeden önce yapacağım son şey
Devamını Oku - 12 Ağustos 2024, Pazartesi Devamını Oku
- 08 Ağustos 2024, Perşembe Devamını Oku
-
24 Temmuz 2024, Çarşamba
Kendi dilini doğru konuşmanın önemi
Devamını Oku -
04 Temmuz 2024, Perşembe
Futbol ekonomisi büyüdükçe dedikodu artıyor
Devamını Oku - 16 Haziran 2024, Pazar Devamını Oku
-
04 Nisan 2024, Perşembe
Bodrum sendromu ve Türkiye özlemi
Devamını Oku -
01 Şubat 2024, Perşembe
Selçuklu’dan Paris’e çevre golü
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri