Mustafa A. Aysan [email protected] Mustafa A. Aysan

Ekonomimizin dinginliği korunmalıdır

28 Haziran 2013, 18:01 ---

Gezi Parkı eylemlerini izleyen tartışmalardan etkilenen ekonomimiz, üç ay önceki göreli dinginliğini yitirmiş görünüyor.  Yabancı para (döviz), mal ve hizmet fiyatları ile faizler hızla artmaktadır.  Arada bir yavaşlamalarına ve düşmelerine aldanmayınız, sözünü ettiğimiz fiyatların temel eğilimleri yükselme yönündedir.   Bu fiyatlarla ilgili eğilimler, ekonominin en önemli göstergeleridir.  Bu göstergelerdeki kötü gidişin en kısa sürede durdurulması zorunludur; aksi halde, durdurmak için alınabilecek önlemler zamanla etkisizleşecek ve kullanılmaz olacaktır.  Bu konuda gereken önlemleri almanın, hepimizin ekonomik ve sosyal geleceğimiz açısından yaşamsal önem taşıdığını sanıyorum.  Bu nedenle bu yazıma, bu içten inancımı belirtmekle başlamak istedim.

Çok yararlandığım “Bankalarımız” la ilgili söyleşimizi ertelememi hoş göreceğinizi umuyorum. 

Ekonomimizin geleceği açısından büyük ve tayin edici önem taşıyan bu üç grup fiyat artışlarının, sonunda genel ekonomik sağlığımızı bozacağını geçmiş deneyimlerimizden yararlanarak irdeleyebileceğimizi sanıyorum.  Ekonomik Tarihimiz, geçmişte karşılaştığımız bu tür toplumsal ve siyasal tartışmaların yarattığı rahatsızlıklar nedeniyle ortaya çıkan fiyat artışlarının, hepimizin geçim koşullarını zorlaştırdığını, yatırımları azalttığını, işsizliği artırdığını gösteren örneklerle doludur.  Bu örneklerden de yararlanarak, bu konuda önlem almayı geciktirmenin, hepimizin zararına sonuçlar yaratacağı konusundaki görüşlerimi sizlere sunmak istiyorum.

Ülkemizi yönetmekte olanlar için, üç seçimli 2014 yılı yaklaşırken kabul edilmesi son derecede zor olsa da, ilk alınacak önlem, ülkemizde başlamış olan kızgın tartışma ortamının durdurulmasıdır.  Toplumsal gösterilerin normal düzeyde olduğu zamanlarda yapıldığı gibi, konu ile ilgili tartışmaların TBMM içine çekilmesini sağlamanın, toplum içindeki tartışmaları uysallaştırma yönünde etki yapabileceğini sanıyor, seçim mitinglerine çok benzeyen açık hava toplantılarına birkaç ay ara vermenin, bu alanda büyük yarar sağlayabileceğine inanıyorum. Bu konuda tüm siyasal partilerimize bağlı milletvekillerimiz karar sahibidirler ve onların tümü, birlikte bu kararı vermelidirler.  Bazılarımız için zor olsa da, tüm toplumuzun çıkarları için fedakârlık yapılabilmelidir. Çünkü şimdi, ufukta ekonomik sarsıntı görünmektedir ve “dağ başını duman sarmışken” buna benzer fedakârlıklara katlanmak, uzun sürede bizlere çok şey kazandırabilecektir.  Buna benzer fedakârlıkların sonucunda şimdi meclisimizde bulunan milletvekillerimiz hepimizin minnet ve şükranlarını kazanmış olacaklardır.

Gezi Parkı’nda eylem yapan çocuklarımız da, miting meydanlarında onları eleştiren insanlarımız da, bizim kendi çocuklarımızdır. Bu protestolar ve onlara karşı düzenlen mitinglerde onlara karşı gösteri yapanlar da bizim çocuklarımızdır; onlar biri birlerinin düşmanı değildirler; onlar birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar ve her dönemde ortak karar ve eylemleriyle ülkemizi ileriye götürmek için işbirliği yapmaktadırlar.  Onların hepsi de şu ya da bu siyasal düşüncede olabilirler; ama onların topunun birlikte çalışmalarıyla bu ülke bu günlere kavuşmuştur.  Ayni biçimde ilerde daha da ulaşabilecekleri pek çok mutluluklar vardır.

Düşünmeliyiz ki, Gezi Parkı eylemleri ve onu izleyen olaylar dosta düşmana şunları açıkça göstermiştir:  Bizim, geleceğe güvenle bakmamızı kanıtlayan, akıllı, haklarını sonuna kadar savunmasını bilen, hoşgörülü, karşı görüşlere açık ve birlikte çalışmaya istekli, dinamik, olağanüstü baskılara cesaretle dayanabilen gençlerimiz vardır.  Düşünülmelidir ki olağanüstü zorlamalar altında bile bu gençlerimiz, akıllı esprileri ile hepimizi, bazı toplumsal sorunlarımızı yeni baştan düşünmemiz gerektiği görüşüne sevk edebilmişlerdir.  Bu gençlerimiz ayni zamanda bu görüşlerini kendi belirledikleri yöntemlerle ifade etmesini ve dünyaya bildirmeyi beceren dipdiri, canlı ve dinamik bir topluluk olduklarını da bizlere ve dosta düşmana göstermişlerdir.  Ayrıca bu olaylar içinde onlar da karşı görüşte olan insanlarımızla birlikte yaşayarak onlarla kader birliği yapmaya istekli olduklarını göstermişlerdir. Bunlar küçümsenecek kazanımlar değildir; bu kazanımlar için onları kutlamalı ve hatta ödüllendirmeliyiz.  Onların bu tür davranışlarını şimdi tüm dünya ülkeleri konuşmaktadır.  Böyle bir sonucun büyük yararlarını çok yakında hep birlikte görebileceğiz.

Ekonomimizde hızlı biçimde kötüye gitmeye başlamış göstergeleri iyiye çevirmek için elimizde birçok fırsat vardır.  Sosyal ve siyasal çalkantıları dingin hale getirmek en başta alınacak en etkili önlemdir, diye düşünüyorum.  Tartışmaları TBMM çatısı altına çekip seçim kampanyasına başlamaya birkaç ay ara vermeyi yapabilmeliyiz.

Bankalarımızla ilgili tartışmamız bitmemiştir; onlara “az sonra” döneceğiz…     

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri