EBITDA hesabı nasıl yapılmalı?
EBITDA/FAVÖK yani finansman (faiz) giderleri, vergi, değer düşüklüğü ve amortisman öncesi kar olarak tanımlanmaktadır.
EBITDA, gerek anahtar finansal performans ölçüm araçlarından birisi olarak gerekse de şirket değerleme işlemlerinde kullanılan önemli finansal göstergelerden birisidir. Analistler tarafından söz konusu gösterge yorumlanarak gerek sektörel gerekse de firmalara yönelik değerlendirmeler yapılmakta, yatırım yapılıp yapılamayacağına dair analizlerde bulunulmaktadır. Keza indirgenmiş nakit akımları ve özellikle EBITDA çarpanı yöntemleri kullanılarak yapılan şirket değerleme işlemlerinde de önemli rol üstlenmektedir.
Peki bu kadar önemli anlamlar yüklenilen EBITDA acaba doğru hesaplanmaktamıdır ?
Kur ve Vade Farklarının Etkisi
Kur farkı, en basit ifade ile döviz kurlarındaki değişim nedeniyle ulusal para cinsinden (örneğin TL) yapılacak ödemelerde ortaya çıkan lehe veya aleyhe olan parasal farklar olarak tanımlanır.
Vade farkı ise, bir mal veya hizmetin peşin yerine vadeli satılması halinde, paranın zaman değeri ve geri ödenmeme riski de göz önünde bulundurularak satıcı tarafından müşteriye yansıtılan ek parasal maliyet olarak tanımlanmaktadır.
Söz konusu parametrelerin bizim açımızdan önem arz eden tarafı ise bunların EBITDA hesabına dahil edilip edilmeyeceğidir.
Bilindiği üzere işletmelerin performansını ölçerken odaklanılan temel nokta, işletmenin faaliyette bulunduğu ana iş kolundaki operasyonları sonucunda göstermiş olduğu başarısının parasal yansıması olacaktır. Bu yansıma ise, şirketin brüt satış karı veya zararı ile faaliyet giderleri arasındaki fark olarak hesaplanan ve şirketin esas faaliyet alanındaki net kar veya zararını gösteren parasal tutardır.
Uluslararası muhasebe standartlarına göre özellikle kur farkının şirket tarafından yönetilmesinin pek de mümkün olan bir faktör olmaması ve bu çerçevede performans ölçümüne dahil edilmesinin doğru olmadığı bilinmektedir. Kur farkının bir dönem pozitif etkiye sahip olabilirken takip eden dönemde negatif etkiye sahip olabileceğinin ve performans yansıtma ile karşılaştırılabilirlik noktasında, yanıltıcı ve/veya yanlışa yönlendirici nitelikte olabileceğinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Vade farkının ise, müşteri ve satıcı arasında tespit edilip borcun belli bir vadede ödenmesi halinde mal veya hizmet bedeline eklenen ilave bir tutar olduğu, yani özünde satıcının, mal veya hizmet bedelinin peşin ödenmek yerine belirli bir zaman diliminden sonra ödenmesi nedeniyle kaynaklanan fırsat maliyetini karşılamak ve bedelin ödenmeme riskine karşılık olarak talep edildiği bilinmektedir. Haliyle vade farkının da, tıpkı kur farkı gibi işletmenin esas faaliyetinden elde edeceği bir gelir ve finansal sonuçlara yansıması gereken operasyonel verimliliğe ilişkin bir parametre olmadığı rahatlıkla anlaşılmaktadır.
Şirketin Değeri Yanlış Belirlenebilir
Şirket değerlemesi, genelde bir şirketin tüm aktif ve pasifi ile devredilmesi halinde ne kadarlık bir fiyata bu işlemin gerçekleşebileceğini tespit etmek amacıyla yapılmaktadır.Şirket değerleme konusunda birçok yöntem olmakla birlikte bunların çok kullanılanları indirgenmiş nakit akımları ve çarpan (ebitda ile) analizi metodlarıdır.
Her iki yöntemde de esas faaliyetlerden kaynaklanan nakit akımları dikkate alınmakta olup bu hesap yapılırken dikkate alınan temel veriler ise net satışlar, satılan malın/hizmetin maliyeti ve faaliyet giderleridir. Değerleme işlemi yapılırken işletmenin faaliyetleri ile doğrudan bağlantısı olmayan kur farkı ve vade farkı gelirlerinin de satış gelirleri içerisinde takip edilmesi halinde, yapılacak hesaplama şirketin operasyonel faaliyetlerinden elde ettiği gelirden ziyade tali nitelikte gelirlerin de dikkate alınmasına ve hatalı sonuçlara ulaşılmasına neden olacaktır. Özellikle şirket satın alacakların, değerleme işlemi yaptırması halinde değerlemeyi yapan uzman ile bu çekinceyi paylaşması, olası maddi kayıpların önüne geçmek adına son derece önem arz etmektedir.
Sonuç
Vadeli satışlar ile döviz cinsinden yapılan satışlar nedeniyle ortaya çıkan vade farkı ve kur farkı gelir-giderlerinin satış gelirleri kalemi içerisinde takip edilmesi, bu satış verisine bağlı olarak hesaplanan EBITDA tutarı ve oranının, işletmelerin esas faaliyetlerinden kaynaklanan performansını yansıtması adına yanıltıcı (olumlu ya da olumsuz) olacaktır. Zira gerek kur değişiminin piyasanın belirlediği bir dinamik olması gerekse de vade farkı uygulamasının da yine satışın gerçekleştirilebilmesi için piyasanın işletmeleri zorlaması nedeniyle şirketin kontrolü ve yönetimi dışında gerçekleşen işlemler olması nedeniyle, EBITDA hesaplamalarında söz konusu etkilerin arındırılması faydalı olacaktır. Aksi takdirde bu hesaplamalara göre belirlenen EBITDA verisi kullanılarak yapılan finansal performans analizleri ile şirket değerleme işlemleri sağlıklı sonuçlar vermeyecektir.
-
Ali27 Eylül 2019 20:55
Ebıtda modası var bana göre bu analiz saçmalık Türkiye de.. Bizde şirketlerin finansman giderleri çok fazla burası Almanya değil.. özenti analiz yöntemi..
-
26 Kasım 2021, Cuma
Finansal dalgalanmayla ortaya çıkabilecek tahsilat ve satış riskleri nasıl azaltılabilir?
Devamını Oku -
22 Eylül 2021, Çarşamba
Faiz artırımı ve parasal sıkılaşma öncesi reel sektör ne yapmalı?
Devamını Oku -
23 Ağustos 2021, Pazartesi
25. yılında AB-Türkiye Gümrük Birliği revizyonu ve Yeşil Mutabakat süreci
Devamını Oku -
26 Temmuz 2021, Pazartesi
Bankacılık sektörünü mü yoksa reel sektörü mü kurtarıyoruz ?
Devamını Oku -
22 Haziran 2021, Salı
ISO 500 verileri ışığında Türk Sanayisi analizi: Katma değer mi montajcılık mı ?
Devamını Oku - 28 Mayıs 2021, Cuma Devamını Oku
-
17 Nisan 2021, Cumartesi
Çevreye duyarlı bir finansal araç türü olarak Yeşil Tahviller
Devamını Oku -
03 Nisan 2021, Cumartesi
Ekonomik riskler artarken şirketlerimiz ne yapmalı?
Devamını Oku -
16 Mart 2021, Salı
Küresel rekabetçilikte ve yarının dünyasında nereye doğru koşuyoruz ?
Devamını Oku -
07 Mart 2021, Pazar
Şirket iflasları artarken ekonomik riskler de büyüyor
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster