Döviz piyasaları ve ekonomi
Dolar 06/08/2018 günü seviyelerine geri döndü. 06 Ağustos günü 5,0865 TL seviyelerinden 5,4271 TL seviyelerine kadar yükselmiş, akabinde birkaç gün içerisinde 7,1104 TL seviyesine kadar deyim yerindeyse “güle oynaya” gelmişti. Daha sonra yatay seyirde aşağı eğilimli bir trende başlamış ve en son 5,30 kritik olduğunu düşündüğümüz desteğin de altına gevşeyerek 5,1343 TL seviyelerine kadar gevşemiş oldu.
Şimdi Ağustos ayında enflasyon kaç idi ve nerelere geldi ona bakalım;
TÜFE Temmuz 2018 ayında %15.85 olarak gerçekleşmişti. Daha sonra Ağustos’ta %15.85'e yükselmiş ve akabinde zıplayarak %25.24 oranlarına ulaşmıştı. Döviz Ağustos ayı başındaki aynı yerine döndüğüne göre enflasyonun da tekrar %15.85 seviyesine inmiş olması gerekiyor. Şimdilik tam 10 puan var. Ekonomi bu konuda farkı nasıl kapatacak göreceğiz.
Gelelim yurt içi üretici fiyat endeksine;
Temmuz 2018 ayında %25 idi. Daha sonra hızla yükselerek %46.15 rakamlarını gördü. Ekim 2018 ayında %45 civarındaydı. Bu fiyatların perakendeye nasıl yansıyacağını hep beraber göreceğiz. Şimdilik kurların verdiği zarar bu.
Kredi faizlerine baktığımızda da 10-15 puanlık artışların geldiğini görmüştük. Hatta bir ara bankaların kullandırım yapmayı durdurduklarına tanık olduk. Kaldı ki normal çalışan şirketlerin kredi limitleri enflasyona göre artırılmadığından likidite sıkıntısı oluşmuştu. Birçok sağlıklı şirket çeklerini ödeyemez duruma bu yüzden düştüler.
Dolar sert ralli öncesine döndüğüne göre, enflasyon ve kredi faizlerinin aynı yerlere dönmesi bu kadar kolay olmayacaktır.
Neden mi?
Öncelikle faizlerin aynı seviyelere hemen düşmesi zor. Mevcut para arzı daha önce yeterliyken, artan fiyatlar nedeniyle aynı ihtiyacı gidermekten uzak. Kısacası piyasaya yeni likidite girmesi gerekiyor. Bu tutarın enflasyonist etki yapmaması için de arzı artırıcı etki yapması şart.
Bir diğer neden, kurun yüksek olduğu dönemlerde ithal edilen ara malı stoğunun maliyetinin yüksekliğidir. Bu stok düşmeden firmalar fiyat kırmada istekli olmayacaktır.
Bir başka neden de yüksek kurla ihracat yapıp, ihracat bedeli geldiğinde zarar ettiğini fark eden firmaların durumudur. Bu firmalar şimdilerde yoğurdu üfleyerek yiyeceklerdir.
Bütün bunlar kurlardaki birkaç günlük aşırı agresif hareketlere karşı reel sektörün korunamamasına yol açmış ve “kurlarla ekonominin alakası yok “ gibi samimiyetsiz açıklamalarla durumun geçiştirilememesi nedeniyle ekonomi yönetimine olan güvenin zayıflamasıdır.
Şimdi düşük kurlara rağmen yüksek fiyatlarda düzeltmenin olabilmesi için istikrar ve öngörülebilirliğin artması gerekiyor.
Kurlardaki her oynaklık bu ihtimali öteleyecektir. Yurt dışının christmas tatili nedeniyle oluşacak hacimsiz piyasalar aynı zamanda riskli ve sürpriz dalgalanmalara da neden olabileceğinden hazırlıklı olunmalıdır.
Saygılarımla,
-
24 Ocak 2024, Çarşamba
TCMB politika faiz artırımını bu ay pas geçmeli, işte sebebi
Devamını Oku - 18 Mayıs 2023, Perşembe Devamını Oku
-
29 Ekim 2022, Cumartesi
Cari açık mı yoksa cari fazla mı?
Devamını Oku -
15 Haziran 2022, Çarşamba
Resesyon-stagflasyon-faiz artırımları ve piyasalara etkisi
Devamını Oku - 28 Nisan 2022, Perşembe Devamını Oku
- 05 Şubat 2022, Cumartesi Devamını Oku
- 13 Ocak 2022, Perşembe Devamını Oku
-
15 Ekim 2021, Cuma
Dövizde yukarı hareket devam eder mi?
Devamını Oku -
17 Ağustos 2021, Salı
Döviz sepetine teknik bir bakış
Devamını Oku -
12 Temmuz 2021, Pazartesi
Döviz sepetinde olası gelişmeler ve kur riski
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster