Bir bakışta yurt dışı müteahhitlik&mühendislik sektörümüz
Türk müteahhitlik firmalarının 1972 yılından 2020 yılının Haziran ayı sonuna kadar 127 ülkede üstlendiği yaklaşık 10.000 projenin toplam bedeli 405 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumda. Ülkemize önemli düzeyde döviz kazandıran bu sektörün yurtdışındaki faaliyetleri, son yıllardaki jeopolitik gelişmelerden, ticaret savaşlarından, küresel ekonomik krizlerden ve küresel emtia fiyatlarındaki yüksek dalgalanmalardan kaynaklı olarak geçmişe nazaran daha düşük bir performans sergiliyor.
Türk müteahhitleri, hâlihazırda özellikle Bağımsız Devletler Topluluğu’nda, daha sonra Orta Doğu ve Afrika’da faaliyette bulunmaktalar. 1972 yılından günümüze kadar Türk müteahhitlik firmalarınca yurt dışında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında, Rusya %20’lik oranı ile lider konumdadır. Rusya’yı Türkmenistan takip ederken, ilk 10’da yer alan ülkelerin 4’ünün BDT ülkeleri, diğer 6 ülkenin ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri olduğu görülmektedir.
Yine 1972 yılından günümüze en çok proje üstlenilen işlerin dağılımına bakıldığında ise birinci sırayı %13’lük pay ile karayolu/tünel/köprü projelerinin aldığını görmekteyiz. Ardından sırasıyla; konut, ticaret merkezleri, enerji santralleri ve havalimanları gelmektedir.
Dünya çapında önemli mühendislik eserleri kazandıran ve 2018 yılı sonuçlarına göre Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi (ENR 250)” listesinde, 44 firma ile Çin’in ardından ikinci sırada yer alan Türk Müteahhitlik şirketlerine yönelik kısa bir SWOT analizi yapılacak olur ise bir tarafta;
· Uluslararası arenada birçok iş bitirme tecrübesine sahip, teknik yetkinlikleri artmış, finansal yapısı güçlenmiş önemli şirketlerin varlığı,
· Çok sayıda uluslararası projenin gerçekleştirilmesi ile kazanılan ve giderek gelişen proje finansmanı yetkinliği,
· Jeopolitik olarak petrol ve doğalgaz gibi zengin doğal kaynaklara sahip ve çok sayıda alt yapı eksikliği olan ülkelere yakınlık,
· İnşaat malzemeleri sanayisinin (inşaat çeliği, çimento, boru, elektrik malzemeleri vb diğer malzemeler) güçlü alt yapısı ile bölge ülkelerine kıyasla sağlanan avantaj,
· Irak ve Suriye’nin istikrara kavuşması durumunda inşaat ve altyapı yatırımlarının hızlanması beklentileri,
Diğer tarafta ise;
· Kurumsallaşmasını henüz tamamlayamayan çok sayıda sektör oyuncusunun varlığı,
· Endüstri 4.0 olarak nitelendirilen yeni teknoloji devriminin önemini ve gelecekte yaratacağı olası değişimleri henüz tam anlamıyla içselleştiremeyen sektör alt yapısı,
· Sektördeki nitelikli iş gücü açığı,
· Katma değeri yüksek işlerden ziyade teknoloji ve altyapı eksikliği nedeniyle klasik konvansiyonel işlere yönelim,
· Ülkemiz ekonomik görünümüne bağlı olarak proje finansmanı konusunda uluslararası platformlarda uzun vadeli ve düşük faizli finansman kaynaklarına erişim güçlükleri,
· Döviz kurunda yaşanan aşırı volatilite,
· Yüksek enflasyon nedeniyle artan inşaat maliyetleri,
· Jeopolitik riskler,
· Faaliyet gösterilen ülkelerin genelde yüksek risk grubunda yer almasına bağlı olarak karşılaşılan hukuki ve finansal/mali/vergisel riskler,
· Sektörün en büyük müşterisi olan enerji ihracatçısı ülkelerde, petrol ve doğalgaz fiyatlarında meydana gelen düşüşe bağlı olarak askıya alınan yatırımlar gibi faktörler var.
Sonuç
Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri Sektörünün Türk ekonomisine başta ihracat, döviz girdisi, istihdam, teknoloji transferi, makine parkı ve dışa açılma sürecine etkisi gibi birçok değerli katkısı bulunmaktadır.
Sektörün en büyük hedefi, artık katma değeri daha yüksek projelerde yer almak, şirket ölçeklerinin büyütülmesi ile özellikle uluslararası şirketler ile ortak iş yapma bilinci ve kültürünün artırılarak uluslararası platformlarda değerli ve prestijli projelerin üstlenilmesidir.
Temennimiz, daha fazla sayıda, daha değerli projelere imza atan ve döviz cinsinden daha çok gelir elde edebilen uluslararası mühendislik ve müteahhitlik şirketlerimizin bayrağımızı geniş coğrafyalarda dalgalandırmaya devam etmesi..
-
Caglayan07 Eylül 2020 00:25
Tekfen lider
-
Fatih 14 Temmuz 2020 12:05
Firma sayısı 44 olabilir, ancak esasında ciroya bakmak gerekir.
-
26 Kasım 2021, Cuma
Finansal dalgalanmayla ortaya çıkabilecek tahsilat ve satış riskleri nasıl azaltılabilir?
Devamını Oku -
22 Eylül 2021, Çarşamba
Faiz artırımı ve parasal sıkılaşma öncesi reel sektör ne yapmalı?
Devamını Oku -
23 Ağustos 2021, Pazartesi
25. yılında AB-Türkiye Gümrük Birliği revizyonu ve Yeşil Mutabakat süreci
Devamını Oku -
26 Temmuz 2021, Pazartesi
Bankacılık sektörünü mü yoksa reel sektörü mü kurtarıyoruz ?
Devamını Oku -
22 Haziran 2021, Salı
ISO 500 verileri ışığında Türk Sanayisi analizi: Katma değer mi montajcılık mı ?
Devamını Oku - 28 Mayıs 2021, Cuma Devamını Oku
-
17 Nisan 2021, Cumartesi
Çevreye duyarlı bir finansal araç türü olarak Yeşil Tahviller
Devamını Oku -
03 Nisan 2021, Cumartesi
Ekonomik riskler artarken şirketlerimiz ne yapmalı?
Devamını Oku -
16 Mart 2021, Salı
Küresel rekabetçilikte ve yarının dünyasında nereye doğru koşuyoruz ?
Devamını Oku -
07 Mart 2021, Pazar
Şirket iflasları artarken ekonomik riskler de büyüyor
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster