Belki de çıkış yolu yakın “çevre”mizdedir
Toplumumuzda artan görgüsüzlükler ve medeni yaşamdan uzaklaşma en çok trafik ve çevreye saygısızlık örnekleriyle sinir bozucu oluyor.
Bir kere kabul etmek lazım başarılı topluluklar öğrenebilen topluluklardır. Biz böyle değiliz hatta öğrenmek istemeyen ögelerden oluşan bir topluluğuz.
Özellikle sosyal medyada Türkçesi doğru olmayan, onlarca imla hatası içeren metinlerle bilgisizliklerini ortaya koyan onbinler cirit atıyor. Üstüne üstlük bir de üst perdeden yazıp çizmeyi, ders vermenin ötesinde laf sokmaya çalıştığı muhattaplarını bir de küçümsemeyi, aşağılamayı amaçlıyor. Acaba bu kişiler aynaya baktıklarında nasıl bir suretle övünüyorlar?
* * *
Dünya eğer bir kuvvetle kirleniyorsa ülkemiz bunun dört beş katı yoğunlukta kirleniyor sanki. Herhangi bir tatil beldesinde basit bir plaj gözlemiyle bunu anlamak mümkün. Egeli belediyeler feryat ediyor: “Ne iyi ediyor geliyorsunuz ama çöpünüzle bizi bu denli boğmadan geri dönün” diye…
Bu çerçeveden bakınca hiçbir siyasi partinin bu konuda yeterli çabası ya da hedefi olmadığı, kendi sempatizanlarına dahi içselleştirilmiş bir çevre dostu yaşam bilinci aktaramadığı endişesine kapılıyor insan…
* * *
Yıllardır çaresizce yaşadığımız siyasi çıkmazlara çare olabilir mi düşüncesi ile bir beyin fırtınası yapmak geldi aklıma…
1980’li yıllar Almanya… Frankfurt’un o tarihlerde bile dünyanın en büyüklerinden sayılan ünlü havaalanına batı kalkış pisti (Startbahnwest) ilave edilmesi projelendirilir. Bu inşaat gerçekleştiğinde ise binlerce ağaç kesilecektir. (Ki Almanya bizim ülkemiz gibi orman fakiri filan değildir.) Daha ilk balta vurulmadan büyük bir infial oluşur. Gösteriler, tartışmalar ortalık ayağa kalkar… Ağaçlar kesilmeye başlandığında ise ormanları kendilerine mesken edinen hatta ağaçlara zincirle bağlanarak kalkan olmaya çalışan göstericiler o günlerde net bir siyasi çizgi ya da parti ile adlandırılamazlar. Aralarında ölen arkadaşları da olur… ilerleyen zamanda bu göstericilerin çoğu yıldan yıla büyüyen Yeşiller partisinin önde gelen siyasileri olurlar.
Dahası bu gösterilerle başlayan hareket yani Alman Yeşiller’i son Avrupa Parlementosu seçimlerinde Almanya’nın ikinci büyük partisi olur. Bir görüşe göre Avrupa Birliği’nin yakın zamanda kontrolü Yeşiller’in olacaktır…
Kısacası ülkemizde de iyi bir yönetim ancak torunlarına yaşanılacak bir dünya bırakmak isteyen gençlerin bilinçli, bilgili, saygılı ve de çevre odaklı yepyeni bir siyaset çabasıyla mümkün olabilir. Ama bu umudu içimizde yeşertecek hiçbir emare daha görünürde değil. Maalesef…
-
Serdar Arıkdal 15 Ağustos 2019 19:18
Yeşilleri tanımayanlar için, ki çoğunluk tanımaz, güzel bir yazı olmuş. 👍
-
23 Ocak 2025, Perşembe
Her şeyin suçlusu yerel yönetimler
Devamını Oku -
10 Ocak 2025, Cuma
Gazeteciler Günü’nde dünya medyasına acı bakış
Devamını Oku -
23 Ekim 2024, Çarşamba
Ölmeden önce yapacağım son şey
Devamını Oku - 12 Ağustos 2024, Pazartesi Devamını Oku
- 08 Ağustos 2024, Perşembe Devamını Oku
-
24 Temmuz 2024, Çarşamba
Kendi dilini doğru konuşmanın önemi
Devamını Oku -
04 Temmuz 2024, Perşembe
Futbol ekonomisi büyüdükçe dedikodu artıyor
Devamını Oku - 16 Haziran 2024, Pazar Devamını Oku
-
04 Nisan 2024, Perşembe
Bodrum sendromu ve Türkiye özlemi
Devamını Oku -
01 Şubat 2024, Perşembe
Selçuklu’dan Paris’e çevre golü
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri