<
Mehmet Bingöl [email protected] Mehmet Bingöl

Banka ve sigorta şirketlerindeki karşı taraf vekâlet ücretlerinde vergi uygulaması

09 Aralık 2014, 12:47 ---

Açılmış olan davalar ve icra takipleri sebebiyle banka ve sigorta şirketlerince, karşı tarafa ödenen veya karşı taraftan tahsil edilen vekâlet ücretlerindeki vergi uygulamaları konusunun son zamanlarda farklı yönlerden gündeme geldiği görülmektedir. Özellikle vergi kesintisi ve serbest meslek makbuzunun nasıl ve kime hitaben düzenleneceği hususunda farklı görüş ve değerlendirmeler yapılmaktadır.

Bilindiği gibi bankalar ve sigorta şirketleri, kanuni takibe intikal eden alacakları ile bu kapsamdaki davalarını, genellikle banka personeli olmayan sözleşmeli avukatları aracılığıyla takip ederler.

Sözleşmeli avukat ve hukukçular açısından, konuyu öncelikle Avukatlık Kanunu açısından incelemek ve değerlendirmek gerekir. Esasen, sözleşmeli avukatların iki ayrı kalemden oluşan vekâlet ücreti hakkı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, vekil edenle avukat arasında kararlaştırılan vekâlet ücreti; diğeri ise davanın sonucunda mahkemece davanın kabul, ret ya da kısmen kabul, kısmen ret kararına uygun olarak karşı tarafa yükletilen ve kararda hüküm altına alınan vekâlet ücretidir. Birincisine “akdi vekâlet ücreti”, ikincisine de “yargılama gideri olarak vekâlet ücreti” ya da “karşı taraf vekâlet ücreti” adı verilmektedir. Avukatlık Kanunu’na göre, “Dava sonundaki kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.”

Bu çerçevede kredi takip dosyalarına İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre borçlularca ödeme yapılır. Ödeme tutarı; “ana alacak, karşı taraf vekâlet ücretleri ve diğer masraflardan” oluşur. Karşı taraf vekâlet ücretleri alacaklı taraf avukatlarına ödenir veya banka veya sigorta şirketi ile yapılan sözleşmelere istinaden belirlenen oranda alacaklı taraf ile avukatlar arasında paylaşılır. Başka deyişle, banka ve sigorta şirketi ile sözleşmeli avukatlar arasındaki sözleşmeye istinaden, tahsil edilmiş olan “karşı taraf vekâlet ücretinin” belli bir kısmı, alınan serbest meslek makbuzu ile sözleşmeli avukatlara ödenir. Banka veya sigorta şirketinde kalan kısım bu şirketler lehine tahakkuk etmiş gelir olduğu için anılan tutarlar üzerinden Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi tahakkuk ettirilir.

Burada ödemeyi borçlu taraf yaptığı için, başka deyişle bu gerekçeyle; alacaklı taraf avukatlarının borçlu taraftaki şirkete serbest meslek makbuzu düzenlemesi ve bu şirketin de vergi tevkifatı yapması söz konusu olamaz. Zira burada; bankanın avukatı ile karşı taraf arasında bir hizmet ilişkisi veya müşteri ilişkisi yoktur. Dolayısıyla banka avukatının borçlu şirkete “serbest meslek makbuzu” düzenlemesi ve bu çerçevede vergi kesintisi yapılmaz. Çünkü borçlu tarafça İcra Müdürlüğü’ne yapılan ödeme; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 423/6. Maddesinde de belirtilen “davanın ehemmiyetine göre kanun mucibince takdir olunan vekil ücretleri masarifi muhakeme yani mahkeme masrafı niteliğindedir”.

Aynı şekilde banka veya sigorta şirketlerince açılmış olan davaların kaybedilmesi halinde de, karşı tarafa İcra dosyası içinde ödenen vekâlet ücreti banka veya sigorta şirketlerince gider kaydedilir. Banka veya sigorta şirketi ile karşı tarafın (davayı kazanan tarafın) avukatı arasında bir hizmet ilişkisi veya müşteri ilişkisi bulunmadığı için, başka bir anlatımla; karşı tarafın avukatından bir hizmet alınması söz konusu olmadığından herhangi bir vergi kesintisi yapılmaz. Yapılması gereken Mahkeme kararına istinaden İcra Müdürlüğü’ne ihtilaf tutarının ödenmesidir. Çünkü karşı taraf avukatları banka veya sigorta şirketinin sözleşmeli avukatı değildir. Hatta tam tersine, karşı tarafı savunan ve bu sebeple karşı karşıya gelinmiş kişidir. Dolayısıyla karşı taraf avukatının davayı kaybeden banka veya sigorta şirketine “serbest meslek makbuzu” düzenlemesi söz konusu olmamak gerekir. Bu durumda avukatlar kendilerine ait vekalet ücretlerini ya İcra Müdürlüğü’nden ya da kendi müvekkilleri olan kazanan taraftan tahsil ederler.

Bununla birlikte Vergi İdaresi’nin bu konuda farklı yaklaşımları mevcuttur. Vergi İdaresi, vermiş olduğu bazı muktezalarda yapılan ödemelerden vergi kesilmesi görüşündedir: “Mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine göre karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti sebebiyle borçlu tarafın Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. Maddesine göre tevkifat sorumluluğu vardır ve bu durumda karara bağlanan vekalet ücreti brüt tutar olarak kabul edilmeli ve ödemeyi yapan borçlu taraf tarafından gelir vergisi kesintisine tabi tutulmalıdır”[1].

Ancak Maliye Bakanlığı’nca en son yayımlanan, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’ne göre; “avukatların karşı taraf vekâlet ücretleri uygulamasında, kazanan tarafın avukatı serbest meslek makbuzunu parayı icraya ödeyen tarafa değil, kendi şirketine hitaben düzenleyecek ve o şirket stopaj yapacaktır.” Tebliğin ilgili kısmı aşağıdaki gibidir:

“Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana (SÖZLEŞMELİ OLDUKLARI MÜVEKKİL ŞİRKETE[2]) serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler. Mahkeme kararında ‘KDV hariç’ şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir”.[3]

Sonuç olarak, Vergi İdaresi’nin bu son yaklaşımına göre, ödemeyi yapan borçlu tarafın bir stopaj yükümlülüğü altında olmadığını söyleyebiliriz. Dolayısıyla, İcra Dairesi aracılığıyla tahsilat yapan avukatlar, aldıkları bu paralar için davayı kazanana hitaben belge düzenlemek suretiyle vergilendirme görevlerini ifa etmiş olacaklardır.

 

[1] GİB Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 30/09/2013 tarih ve 38418978-120[94-13/14]-1083 sayılı Muktezası. Maliye Bakanlığı’nın bu konuda verilmiş diğer Muktezalara www.ivdb.gov.tr adresinden ulaşmak mümkündür.

[2] Parantez içindeki kısım tarafımızca eklenmiştir.

[3] Gelir İdaresi Başkanlığı, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği, Bölüm: I-B/4, Resmi Gazete: 26.04.2014/28983 

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster