Fatih Öğün [email protected]

Banka ve FinTech işbirliği alanları

FinTech (finansal teknoloji) alanında yaşanan hızlı gelişmeler bankacılık sektörü üzerinde küresel düzeyde etkilerini hissettirmeye başladı. 2008 krizinden sonraki dönemde kavramı oluşturulan ve 2013’ten sonra hızlı bir yükselişe geçen FinTech uygulamaları ve şirketleri; bankacılık alanında ödemeler, kredi sağlama, varlık yönetimi ve finansal danışmanlık alanlarında etkilerini hissettirmeye başladı.

EY’nin 2016’da gerçekleştirdiği Banka Bağlılık Endeksi araştırmasına baktığımızda; katılımcıların %40’ı geçtiğimiz 12 ay içerisinde bankaya olan bağlılığının azaldığını ve banka dışında finansal hizmet sunan kurumlardan hizmet almaya başladığını belirtiyor. %20’lik bir müşteri dilimi ise banka-dışı finansal hizmet sağlayıcılarından hizmet almaya henüz başlamadığını ama yakın zamanda hizmet almaya başlayacağını ifade ediyor.

Gelecek dönemde ivmesini koruyarak ilerlemesini beklediğimiz FinTech ile ilgili bazı tespitleri belirtmekte fayda var:

- Küresel düzeyde baktığımızda FinTech şirketleri ile bankalar arasında işbirliği alanları genişlemeye başlıyor. Birleşik Krallık’ta P2P kredi sağlayan şirketler bankalar ve yatırım bankaları ile işbirliğini artırıyor. Bu şirketler tarafından yaratılan varlık sınıfları bankaların fonlarında işlem görmeye başlıyor.

- Ödeme alanında faaliyet gösteren şirketler banka ve telekomünikasyon şirketleri ile işbirliklerini genişletiyor.

- FinTech alanında başlayıp dijital banka kurma yoluna giden şirket örnekleri 2016 yılı itibarıyla artmaya başladı. Birleşik Krallık’ta bu alanda yapılmış olan birçok bankacılık lisans başvurusu bulunuyor ve bunların yakın zamanda hayata geçmesi bekleniyor.

- FinTech ile ilgili haber akışlarını incelediğimizde ise son dönemdeki 1 milyon haber dokumanı arasında FinTech ile öne çıkan terimler ağırlıklı olarak startup, ecosystem ve sektör terimlerini içeriyor. Buna karşın bankacılık sektörünün FinTech yapısını kabullenmeye başlamış olması bu alanda öne çıkan yorumlardan birini oluşturuyor.

Bankacılık ve FinTech sektörleri ile ilgili ilk beklenti aralarındaki rekabetin artacağı yönünde. Bu, doğru bir tespit olmakla birlikte işbirliği alanlarının artması da öngörüler arasında yer alıyor. Öne çıkan işbirliği alanlarını birkaç maddede aşağıda paylaşıyoruz.

- Tamamlayıcı Alanlar: Bankacılık ve FinTech sektörlerinin birbirini tamamlayıcı alanlarının bulunması ve kullanılması önemli işbirliği konularından birini oluşturuyor. FinTech’in ödeme alanında getirdiği ve bankacılığa sınırlı erişime sahip kesimlere sunduğu imkânlar bankacılık tabanını genişletmek konusunda faydalı olabilir. Para transfer çözümlerinde ve kredi piyasasında bu kesime sunulacak ve banka tarafından desteklenecek kullanım şekilleri yeni ürün ve hizmetlere imkân sağlayabilir.

- Müşteri Deneyimi: Başarılı FinTech modellerinin müşteri deneyimine getirdiği yeni açılımlar bankacılık ürün ve hizmetleri açısından önem taşıyor. Müşteri deneyimi konusunda müşterinin farklı ürün ve hizmetlerdeki seyahatine uçtan uca tekrar bakmak ve FinTech ile gelen yeni kavram ve iyileştirme noktalarını kullanmak sadece yeni ürünler için değil, mevcut ürün ve hizmetler için de açılım sağlayabilir. Müşteri deneyimi, yukarıda belirttiğimiz haber araştırmalarına baktığımızda, finansal kurumlar ile direk bağlantısı olan kavramlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor.

- Ürün Portföyü: FinTech kavram ve kadrolarını dâhil ederek yapılacak çalışmalar ürün portföyü alanında da yeni açılımları beraberinde getirecektir. Bankaların ürün portföyünü tekrar incelemeleri ve bu alanda sadeleştirme ve yeni düzenlemelere gidilmesi toplam performansa ve müşteri yararına katkı sağlayacak noktalar olacaktır.

- Yetenek Kazanımı: FinTech kavram ve özellikleri ile sisteme dâhil edilecek yetenekler bankacılığı bir sonraki adıma taşımada belki de en önemli faktörü teşkil ediyor. FinTech dünyası ile gelen yeni iş modeli ve hizmetlere dönük yeteneklerin geliştirilmesi önem taşıyor. Bu yeteneklerin geliştirilmesi sadece şirket satın-almaya bağlı olmayan, aynı zamanda kurumun insan kaynağı politikasına da dâhil edilip sürekliliği sağlanması gereken bir konu başlığı olarak öne çıkıyor.

EY TÜRKİYE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ FİNANSAL HİZMETLERDEN SORUMLU DİREKTÖR