Volkan Karsan [email protected]

Artık eminim bu Almanlar bizi kıskanıyor

Uzun zaman oldu yazmamışız… Araya bir ara girdi ki sormayın… Önce Galatasaray genel kurulu, ibrasızlık sonra da yerel seçimler… Yazmaya elimizin gitmemesinin nedeni, her iki konu aklımızı bu denli meşgul ederken yazacak halinin kalmaması insanın…

“Eh işte bu konularda söyleyecek lafın mı yok” diyenler çıkabilir… Laf çok ama bir de şöyle bir laf var:

Küçük kafalar insanları, ortalama kafalar olayları, büyük kafalar da fikirleri konuşur…

Bunun bir Çin atasözü olduğu iddia edilir. Ama farklı versiyonları ağızdan ağıza dolaşır…

Kısacası yukarıdaki iki konuda da fikir beyan edecek bir durum bulamadık… O zaman da insanları ve olayları konuşarak büyük kafaları meşgul etmek istemedik…

*

Bu arada araya ara girmiş derken asıl neden “torun” ziyareti nedeniyle Almanya’da olmak da en önemli meşguliyetti.

1977 yılından beri toplamda 15 yıl geçirdiğimiz bu ülkeye bu kez gittiğimizde bir konuda kararlıydık:

Bu Almanlar bizi neden bu kadar kıskanıyor, bu işin sırrı ne?

Ve tabii ki onu da bulduk sizlere aktarmayı görev bildik…

Siz sakın milli gelirleri şuymuş, ihracatları şu kadar milyar Avro imiş diyenlere kulak asmayın.

Bal gibi kıskanırlar…

Bir kere adamların kapıcıları yok. Ne hazin bir durum. Herkes binlerce Avro maaş alsa da kendi çöpünü kendi atmak zorunda… Üstelik de sokaklarımızda 7/24 hizmet veren ücretsiz çöp ayrıştırıcı elemanlar gibi dört ayrı kalemde ayrıştırarak…

Kağıt ayrı, ambalaj ayrı, biyolojik çöpler (meyve sebze artıkları gibi) bir de gerçek çöpler (çocuk bezi, kedi kumu, yemek artığı vs.)…

Yani düşünün ne farkım kaldı benim Alman olarak sokaktaki çöp karıştırandan… İsterse milli gelir kişi başı 100 bin Avro olsun…

*

Tabii bir de sayın bakanımızın yırtınıp bir türlü söz geçiremediği yaya üstünlüğü konusu var…

Adamlar yaya geçidine araçla yaklaşırken geçide basmak üzere bir yaya gördü mü hemen durup bekliyor. O yaya geçidin üzerindeyken bir başkası yaklaşırsa onu da bekliyor… Bir üçüncüsü de yaklaşıyorsa arada bir gaza basıp sıyrılayım demiyor onu da bekliyor…

İnsan İstanbul’a gelince Alman’ın bizi bu nedenle kıskandığını daha da iyi anlıyor… Biz burada yolu boş zannedip yaya geçidine girdiğimizde arkanızdan bir araba mabadınızı sıyırıp yoluna devam ediyor. Böyle bir özgürlük nerede var ki… Adamlar resmen gavur eziyeti çekiyorlar bu yayalardan.

Haklı değiller mi kıskanmakta?..