Süheyl Aygül [email protected] Süheyl Aygül

Altın tarak

20 Temmuz 2016, 10:31 ---

Belçika atasözüne göre “Tecrübe, kel kaldıktan sonra hayatın size sunduğu altın tarağın adıdır.”

Pek de haksız değildir Atalar.

Okullarda ders çalışır, sınav oluruz.

Hayatta ise sınav olur, ders alırız.

Anlamaya doğru atılan ilk adımdır tecrübe. İlk anda tam kavranamayan, zamanla düşünerek sindirilen, sindirildikçe yerleşen, yerleşince bir parçamız haline gelen bizi biz yapan gölgedir tecrübe.

Bir şeyi kazandığımızda değil, kazanamadığımızda onu elde ederiz.

Bedava değildir, para ile de satılmaz.

Okuyarak, dinleyerek de pek anlaşılmaz. Hafıza yanıltabilir, aldatabilir ama tecrübe unutturmaz.

Geçenlerde bir tanıdığın üniversite mezunu çocuğuna Mentorluk yapıyordum.

Önümde CV'si açıp kısa bir göz attıktan sonra “hiç tecrüben yok görünüyor” dedim.

“Bir yıllık işsizlik tecrübem var. Bundan daha iyi tecrübe olabilir mi?” diye etkileyici bir cevap geldi ondan.

Bulduğu işe nasıl kendini adayacağını ve işin onun için ne kadar önemli olduğu konusunda bir içselleştirme yapmış ve tecrübe hanesine yazdırmayı başarmıştı. Çok hoşuma gitti. Tecrübenin yaşla ilgili olmadığını kanıtlar gibiydi.

Nüfus cüzdanı her eskiyene tecrübeli diyemiyoruz, zira zaman insanları değil armutları olgunlaştırıyor sadece.

Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılıyor.

Geçen zamanla değil, değerlendirilen zamanla ortaya çıkan bir edinim gerçekten tecrübe.

Tecrübe, insanın başına gelen şey değildir başına gelenle ne yaptığıdır.

Teorik olarak var olması bir şey ifade etmeyen ancak pratiğe dökülünce farkındalık yaratıp, değer katan şeydir tecrübe.

Yüksek lisans programında sıklıkla verdiğim bir anektod vardır;

Fabrikada büyük bir makine aniden durmuş.

Tamirciler peşi sıra geliyor bir türlü çalıştıramıyorlar...

Sonunda yaşlı bir tamirci bulunup getirilmiş.

Tamirci makinenin etrafında dolanarak dikkatlice incelemeye başlamış bir süre.

Sonra kendisini izleyenlere dönerek “Bana bir çekiç getirin” demiş.

Çekiç gelmiş, çekici eline alan tamirci, tespit ettiği noktaya dikkatlice “Tık” diye vurmuş.

O da ne; makine çalışmaya başlamış.

Patron son derece memnun...

- Borcumuz ne kadar?

- 550 Dolar-

- Nee 550 Dolar mı? Çekiçle makineye 'tık' diye şöyle bir vurdun.

- Evet!

- Peki o zaman bana ayrıntılı bir fatura düzenle, istediğin 550 Dolar'ın ayrıntılarını görmek istiyorum.

Bu konuşma üzerine yaşlı tamirci faturayı düzenleyip patrona yollamış.

Fatura detayıysa şöyle düzenlenmiş:

* Çekiçle makineye 'tık' diye vurmanın bedeli 1 USD.-

* Çekiçle nereye 'tık' diye vurulacağını bilmenin bedeli 549 USD.-

Tecrübenin iş hayatında doğru kullanılması kritik önem taşır ve gerçekten doğru yer ve zamanda kullanılırsa altın değerindedir.

Tecrübenin gölgesi bizi bazen aşırı güneşten korur, bazen de güneş ışığından yoksun bırakır. Tecrübe her zaman değerlidir ancak onları devamlı sorguladığınız sürece.

Tecrübe bazen de hareket alanınızı daraltabilir.

Her tecrübede bir dikenli teli etrafınıza dolarsınız.

Her tecrübe masumiyeti, umutları, hayalleri öldürür bohçanıza da bir o kadar ağırlık yükler. Saçlarda önce beyazlık sonra da dazlaklık yaratır. Ama giderken heybenize bir altın tarak da armağan olarak bırakır.

ETİKETLER :
YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri