2022 nasıl geçecek?
2021 yılı geride kaldı ve 2022 yılına girdik. Bir yandan pandeminin bozduğu arz sisteminin, talepteki canlanmaya bağlı olarak yetersiz kalması global ekonomilerde fiyatlarda ciddi yükselişlere yol açarken, diğer yandan TCMB politika faiz düşüşüne tepki olarak spekülatif, (hatta bizce detaylı incelenmesi gereken manipülasyon denilecek derecede büyük ve kısa sürede gerçekleşen) kur oynaklıklarının fiyatlamada bile sorun yarattığı bir dönemi yaşadık.
Şimdi 2022 yılının nasıl geçeceğine odaklanıyoruz. Pandemi tedbirlerinin gevşetilmesi nedeniyle talepteki hızlı artış, akabinde fiyat artışlarını getirmişti. Acaba bu durum devam eder mi?
Global anlamda arzın dengeye oturması çok kısa sürede olabilecek bir hadise değil. O yüzden Çin’in üretim ve ihracat verisiyle yakından ilgilenmemiz gerekiyor. Çin’den mal alamayanların Türkiye’yi hatırladığı şu günlerde yurt dışı fiyatlardaki yükseliş ihracatçı firmalarımızın altın bir dönem geçirmesine neden olmuştu. Satış problemleri yaşanmadığı gibi, aksine yurt içerisinde satışlarını azaltarak ihracata asıldılar. Bu durum iç piyasada fiyatların fırlamasına neden olmuştur.
2021 yılı büyüme hızı oldukça fazlaydı. Ancak 2022 yılında büyüme beklentileri neredeyse 2021 yılının yarısı kadar.
2021 yılının ihracat yılı olması daha çok dış talebin Çin tarafından karşılanamamasıyla ilgiliydi. 2022 yılında da aynı eğilim devam ettiği sürece Türkiye’nin üretim üssü olduğu daha iyi hatırlanacaktır. Ancak kapasite artırımı olmadan ihracatın artırılması çok zor. Eğer bu sorun düzeltilmezse, yani ihracat artışı için kapasite artırımı sağlanamazsa enflasyon 2022 yılında da artmaya devam edebilir.
Diğer bir risk, FED ve ECB faiz artırımları ve bilanço küçültme operasyonlarıdır. Yani piyasaya bol bol verdikleri paraları geri çekme politikaları. Böyle bir durumda global piyasalarda risk iştahı azalabilir ve sermaye batıya yönelebilir. Kaldı ki merkez bankalarının parayı çekmeye başlamaları durumunda Türkiye’nin de dış kaynak bulmasını zorlaştıracaklardır.
Bu durumda içeride üretimi artırmak için gerekecek krediler için sendikasyon gibi dış kaynaklara ulaşmak daha da zor olabilir.
Ocak ayı enflasyon verisi son derece önemli olacak. Çünkü yükselmesi durumunda, kur ve faizler üzerinde baskı artacaktır. Eğer kur istikrara kavuşursa, sürpriz düşüşler de gelebilir.
2022 yılında FED ve ECB politikaları sermayeye ulaşım konusunda bizleri ciddi şekilde etkileyecek olup, büyümenin de daha yavaşlayabileceğini unutmamalıyız.
Ülkemizi ilgilendiren diğer bir husus 2023 seçimleridir. Seçimlere yönelik spekülasyon ve tahminlerle piyasalarda dalgalanma ihtimali oldukça fazladır.
2022 yılı bilanço risklerinin profesyonelce yönetilmesi gereken bir yıldır. Olmadık riskler beklenmedik zararlara yol açabilir. Bizden söylemesi…
Saygılarımla,
-
24 Ocak 2024, Çarşamba
TCMB politika faiz artırımını bu ay pas geçmeli, işte sebebi
Devamını Oku - 18 Mayıs 2023, Perşembe Devamını Oku
-
29 Ekim 2022, Cumartesi
Cari açık mı yoksa cari fazla mı?
Devamını Oku -
15 Haziran 2022, Çarşamba
Resesyon-stagflasyon-faiz artırımları ve piyasalara etkisi
Devamını Oku - 28 Nisan 2022, Perşembe Devamını Oku
- 05 Şubat 2022, Cumartesi Devamını Oku
- 13 Ocak 2022, Perşembe Devamını Oku
-
15 Ekim 2021, Cuma
Dövizde yukarı hareket devam eder mi?
Devamını Oku -
17 Ağustos 2021, Salı
Döviz sepetine teknik bir bakış
Devamını Oku -
12 Temmuz 2021, Pazartesi
Döviz sepetinde olası gelişmeler ve kur riski
Devamını Oku
- BANKA HİSSELERİ
-
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
- BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
-
Basın Daveti
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği
06 Şubat 2020, 09:30
Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
- Tüm Etkinlikleri Göster