Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, herkes için bankacılık yapacaklarını ve bilhassa tarımın endüstrisini de yapacaklarını belirterek, "Topraktan gömleğe, tekstile ulaşan bütün aşamalarda yer alacağız. Pamuğu kredilendirip de tekstilde bulunmamak olmaz" dedi.
Aydın, düzenlediği basın toplantısında, bankanın hedeflerini açıkladı. Aydın, "Nasıl bir Ziraat bekliyoruz, neyi amaçlıyoruz? Biz, dünya ölçeğinde bankacılık yapmak istiyoruz. Rekabetçi ve piyasa değeri yüksek bir banka olmak istiyoruz. En küçük çiftçiden, en büyük kurumsal firmaya, küçük esnaftan KOBİ'ye, ticari ve kurumsala her işi yapacağız. Bilhassa tarımda, tarımın endüstrisini yapacağız. Topraktan rafta olan bütün bölümlerde bulunacağız. Topraktan gömleğe, tekstile ulaşan bütün aşamalarda yer alacağız. Pamuğu kredilendirip tekstilde bulunmamak, olmak" dedi.
Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, bankanın özelleştirilmesi konusunda şu anda herhangi bir takvimin olmadığını açıkladı.
Ziraat Bankası'nın hedeflerinin açıklandığı basın toplantısında Aydın, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özelleştirmeyle ilgili bir soruya Aydın, "Özelleştirme için herhangi bir takvim yok. Açıklanmamış. Bu konuda biliyorsunuz patron isteyecek, ÖİB karar alacak. Biz, her an bu iş olacakmış gibi bankayı hazır hale getirdik. Ben Hüseyin Aydın olarak, bankanın belli bir payını halka açılmasının bankada müthiş bir disiplin yarattığını, şeffaflık yarattığını, sorumluluk doğurduğunu her konuyu kamuoyu ile paylaşmak zorunda kalabileceğimizi biliyoruz. Halka açık olduğunuz zaman belli müeyyideler var. Belli konuları, eylemleri, hareketleri kamuoyu ile paylaşmış oluyorsunuz. Biz, öyle olmadığımız halde herşeyi kamuoyu ile paylaşacağız. Buna söz veriyoruz. Ancak özelleştirme, halka arz günü böyle birşey olursa Ziraat Bankası'nın buna 3-4 ay sonra hazır olduğunu herkese çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Fakat şu anda bize iletilmiş, bu konuda yapılmış herhangi bir şey yok" karşılığını verdi.
ZİRAAT'İN DÖRTTÜ ÜÇÜ İSTANBUL'A TAŞINDI
Ziraat Bankası'nın İstanbul'a ne zaman taşınacağının sorulması üzerine Aydın, "Bankanın dörtte üçünü İstanbul'a taşıdık. Dörtte dörttü ne zaman olur? Ataşehir yapıldığı vakit" yanıtını verdi.
Aydın, kredilendirmede kabul veya red anlamında, bankanın kabul görmüş ilkeleri doğrultusunda hareket edeceklerini belirterek, "Ahmet'e göre kredi', 'Mehmet'e göre kredi', 'Bizim başkana göre kredi.' Böyle bir şey yok. Bir kredi verilebiliyorsa, hepimiz vereceğiz. Verilmiyorsa hiç birimiz vermeyeceğiz. Bunun için kredi modül sistemlerinin bireyselini ve KOBİ firmalarını içerek bölümlerini bitirdik. Büyük firmalarla ilgili rating çalışmamız bugün-yarın bitmek üzere" dedi.
Aydın, düzenlediği basın toplantısında, bankanın içinde bulunduğu değişim dönüşüm projesinin yanı sıra, kısa ve orta vadeli hedeflerini açıkladı. Bankanın yaptığı yazılı açıklamalar hariç, ilk defa Ziraat Bankası'nın Genel Müdürü olarak basın mensupları ile biraraya geldiklerini belirten Aydın, dünyadaki makro ekonomik çerçeve ve bu çerçevenin kendilerine neleri zorunlu kıldığını söyledi.
"TALEP DARALMASI SÜRÜYOR"
İç ve dış piyasada ciddi bir talep daralması olduğuna işaret eden Aydın, bu kısıtın iş ortaklığı yaptıkları kesimi ciddi anlamda etkilediğini, sektör olarak da bankaların bu talep daralmasından ciddi anlamda etkilendiğini kaydetti. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere Avrupa ve ABD'den sermaye hareketlerinin serbest olduğunu, likiditenin arttığını, hatta bir gelip bir gelmediğini, bunların yönetilmesinin de ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Aydın, politikaların belirlenirken bunların gözardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Küresel kriz ve bunun neden olduğu sebeplerin tekrar yaşanmaması için yapılan düzenlemelerin devam ettiğini dile getiren Aydın, bu konuda bankacılık sektörüne ilişkin Basel III ve Basel IV'ün geldiğini ve bütün bu kısıtlara rağmen bankacılık sektöründe çok ciddi rekabet olduğunun altını çizdi.
"BU KRİZLER VE FIRSAT ORTAMINDA BANKACILIK YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"
Bankacılık sektöründe bütün bu risk ve kısıtlara rağmen fırsatların da bulunduğunu ifade eden Aydın, "Bulunduğumuz coğrafyada genç ve dinamik bir nüfus var. Bu bir avantaj. Türkiye coğrafyası olarak, görece daha düşük banka penetrasyonları var. Yani milli gelir ile sektörün verdiği krediler açısından bakıldığında, Batı'ya göre daha gidilecek çok yolumuz olduğunu görüyoruz. Bu da bizim avantajımız fırsatlarımız. Krizleri daha iyi yönetebiliyoruz. İnşallah çok yakın sürede olur, yatırım yapılabilir ülke seviyesine çıkma potansiyeline de sahibiz. Bu riskler ve kısıtlar, avantaj ve fırsatlar içinde bir bankacılık yapmayı düşünüyoruz. Böyle bir ortamda bir değişim dedik" dedi.
ZİRAAT'İ REKABETE HAZIRLAYACAKLAR
Bankacılık sektöründe gelecekte daha da keskinleşmesini beklediklerini dile getiren Hüseyin Aydın, "O zaman bankayı, bu rekabet ortamına hazırlamamız gerekiyor. Pazarın bize sunduğu fırsatları da kullanmak istiyoruz. Tek kelimeyle, keskinleşen rekabete pazarın sunduğu fırsatları değerlendirmek için bir değişim zorunluluğu kaçınılmaz hale geliyor" dedi. Ziraat'in hangi alanlarda değişim ihtiyacı gereksinimi bulunduğu konusuna değinen Aydın, bu konuda alt yapı ve organizasyon dediklerini, bunu söylediklerinde içinde insan kaynağı, teknoloji, sermaye ihtiyacı bulunduğunu, bu üçünün yeniden yapılandırılması gerektiğini bildirdi.
RİSKLERİ YÖNETECEK
Risklerin de iyi yönetilebilmesi gerektiğini dile getiren Aydın, "Kendimizi kendimizin kontrol edebilmesi, müşterimizin de risklerinin iyi yönetilmesi lazım. Onun için olmazsa olmaz kuvvetler ayrılığı. Ne demek kuvvetler ayrılığı? Müşteriyi bulan ile onu fiyatlayan, tahsis yapan, onun operasyonunu yapan müşteri, Banka içinde ayrışması gerekir. Bu alanda bir değişimin kaçınılmaz olduğunu söylüyoruz" dedi. Bunların yetmediğini iş modelinin de etkin hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Hüseyin Aydın, "Eğer 44 bankanın faaliyet gösterdiği bir ortamda, X bankasının 15 günde tahsis ettiği ve kullandırabildiği bir krediyi, siz 1.5 ayda tahsis eder ve kullandırmaya çalışırsanız, size şu tip bir müşteri gelir. Veya bu müşteriye ekstra şu avantajları sağlamanız gerekir. Bir defa daha ucuz fiyatlayacaksınız. Daha uzun bir vade vereceksiniz ve belki talep ettiğinden daha yüksek miktarlı kredilendirme yapacaksınız. Eşikler arasında farklı olabilmek için müşteriye erişimin, müşterinin size erişiminin mutlak kolaylaştırılması gerekir. Biz iş modelimizi, müşterinin ihtiyaçlarına daha etkin cevap verecek hale getirmek zorundayız. Onun için de değişmek bizim için kaçınılmaz" diye konuştu.
"TİCARİ MÜESSESELERİZ MUTLAKA PARA KAZANACAĞIZ"
Aydın, bilançoyu özkaynaklarla uyumlu hale getirmek ve yönetmek istediklerini, banka müşterileri için de bunu yaptıklarını, müşterilerinin kredi taleplerini değerlendirirken, onların yabancı kaynak, özkaynak gereksinimlerini ciddi anlamda analiz ettiklerini ve "Siz yabancı kaynak çok yüksek kullanıyorsunuz, özkaynağı artırmanız gerekir" diye öneride bulunduklarını, bu durumun kendileri için de geçerli olduğunu, büyüklüğün, verimliliğin, karlılığın bankanın özkaynağından farklı düşünülmemesi gerektiğini vurguladı. Özkaynağın önemli bileşeninin ise kar olduğunun altını çizen Aydın, "Biz ticari müesseseleriz ve mutlaka para kazanacağız. Kazanmamız gerekir. Bu karın öngörülebilir, sürdürülebilir olması lazım. Çok yüksek iniş ve çıkışların olduğu ortamda, patron stabil yerleri tercih eder. O zaman karın sürdürülebilir olması lazım. Sadece tek ürüne dayalı olarak istenilen karlar elde edilemeyebilir. O zaman aktifi de çeşitlendirmemiz gerekir" dedi.
"SADECE PATRONUN İŞLERİNDE BANKACILIK YAPMAK, LİDER OLMADA YETERLİ DEĞİL"
Bu değişim ve dönüşüm kapsamında asla günlükçü olmayacaklarını açıklayan Aydın, sadece günü kurtarmaya yönelik düşünüldüğünde, o zaman büyüklüğün, liderliğin sürdürülebilir olamayacağını kaydetti. Bu kapsamda daha uzun vadeli ve mutlaka endüstriyel bir bakışla stratejileri belirleyeceklerini dile getiren Aydın, birlikte çalışacak kişileri seçerken de onların üç, beş, 10 yıl sonra bankanın yöneticileri olacak şekilde seçilmesi gerektiğini vurguladı."Peki değişimi yaptık. Nasıl bir Ziraat bekliyoruz?" diyen Aydın, bu beklentilerini şöyle açıkladı:
"Biz dünya ölçeğinde bankcılık yapmak istiyoruz. Güçlü olmak, rekabetçi olmak ve piyasaca değeri yüksek bir banka olmak istiyoruz. Rekabetçi olmamız gerekiyor, sadece patronun işlerini yaparak, bankacılık yapmak, onla ayakta kalmak, büyük ve lider olmak artık yeterli değil. Güçlü olmak, sadece algılarda güçlü olmakla yetmiyor, mutlaka aktiflerinizin de güçlü olması gerekiyor. Böyle bir Ziraat arzuluyoruz."
"HERKES İÇİN BANKACILIK YAPACAĞIZ"
Aydın, herkes için bankacılık yapacaklarını, en küçük çiftçiden, en büyük finansal kuruma, tarımdan sanayiye, küçük esnaftan KOB'ye ve oradan ticari ve kurumsal firmaya kadar her işi yapacaklarını söyledi. Bilhassa endüstriyel tarımda, topraktan rafa kadar olan bütün bölümde bulunacaklarını ve yine topraktan gömleğe, tekstile ulaşan bütün aşamalarda yer alacaklarını açıklayan Aydın, "Pamuğu kredilendirip tektsilde bulunmamak, sütü kredilendirip peynirde bulunmamak olmaz. Ama sütü kredilendirip peynirde bulunmamak olmaz. Gelecekte tarımın enerji kadar önemli olduğunu bilmek gerekiyor. Onun için mutlak endüstriyel tarım yapacağız. Gelecekte tarımın, enerji kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz" diye konuştu. Aydın, endüstriyel tarım yaparken fiyat hareketlerinin belli bir kontrol altında olması, sektörün bunu kredilendirebilmesi için piyasa düzenlemesi hakkında bankanın üzerine herhangi bir görev düşerse bunu da mutlaka yerine getireceklerini bildirdi. Yerel ve global dağıtım ağında organik büyüyeceklerini açıklayan Aydın, "Hem yerelde, hem yurt dışında yine büyümeye yeni şubeler açmaya, yeni bankalar satın almaya veya kurmaya mutlaka devam edeceğiz. Etkin bankacılık yapacağız. Bizim için 'şu sektör iyi, bu sektör kötü' değil. Bütün sektörlerde olabildiğince bulunabileceğiz. Sektörel dağılımı, koşullara uygun olarak mutlaka gözeteceğiz" dedi.
"ORTADOĞU, KÖRFEZ, UZADOĞU VE KUZEY AFRİKA'DA OLACAĞIZ"
Aydın, sermayesi kamuya ait bir bankada görev yaptıklarını, dolayısıyla kendi risklerinin yanı sıra, müşterinin risklerini de gözeteceklerini dile getirdi. Yaptıkları gider karşılığında ise ne kadar gelir elde ettiklerine de bakacaklarını söyleyen Aydın, bankayla ilgili sorularda bunları yanıtlayacaklarını ve global oyuncu olacaklarını kaydetti. Bugün Ziraat'in çok sayıdaki ülkede şubeleri bulunduğunu dile getiren Aydın, dış ticaretten aldıkları payın yüzde 1'in altında olduğunu kaydetti. Bu şubeleri, Türkiye dış ticaret hacminin geliştirilmesi için aktive edeceklerini vurgulayan Aydın, müşterilerine küresel ölçekte destek sağlayacaklarını, uluslararası mimariye uygun bir banka yapacaklarını bildirdi.
Ziraat'in Balkanlar, Asya'da bulunduğunu söyleyen Aydın, "Bilhassa olmadığımız Kuzey Afrika, Ortadoğu, Körfez ve Uzakdoğu pazarlarında var olacağız. Çalışmalarımız devam ediyor" dedi. Ziraat'in iş modeli hakkında da bilgi veren Aydın, tamamen iç kaynak kullanımı ile 100 kadar projeyi devam ettirdiklerini belirterek, "Kendimiz yapıyoruz. Burası çok önemli. Risk iştahının kurumsallaştırılması. 'Hüseyin Aydın'a göre kredi', 'Ahmet'e göre kredi', 'Mehmet'e göre kredi', 'Bizim başkana göre kredi.'Böyle birşey yok. Bir kredi verilebiliyorsa, hepimiz vereceğiz. Verilmiyorsa hiç birimiz vermeyeceğiz. Bu Kars'ta da öyle olacak, Edirne'de de öyle olacak. Bunnu için kredi modül sistemlerinin bireyselini ve KOBİ firmalarını içerek bölümlerini bitirdik. Büyük firmalarla ilgili rating çalışmamız bugün-yarın bitmek üzere. Dolayısıyla yaptığımız kredilendirmenin 'kabul' ya da 'red' anlamında, banka yönetiminin genel kabul görmüş ilkeleri doğrultusunda yapacağız. Risklerimizi de sağlıklı yönetmiş olacağız" dedi.
"BÜYÜKLÜK YARIŞI YAPMAYACAĞIZ"
Ziraat Bankası'nın özkaynağının 12.3 katı kadar faaliyetlerini devam ettirdiğini söyleyen Aydın, Haziran 2012'ye gelindiğinde biraz marjların daraldığını, sektörün 6.9 olduğunu, kendilerinin 9.5'a geldiğini bildirdi. Özkaynak farklılaştırmasını ise çok net gördüklerini dile getiren Aydın, "Onun için aktif büyüklükte birinci sıramızı, sektördeki bankalarımızdan birine devrettik. Yan özkaynağımız artırmamız, ya büyümemizi onunla uyumlu hale getirmemiz gerekiyor. Ziraat, bir yıldır özkaynağı ile uyumlu bir bilanço büyüklüğü ile dönüşüm yapıyor" dedi. "Asla büyüklük yarışı yapmayacağız" diyen Aydın, ancak büyük olmaya devam edeceklerin, mevduattan da asla vazgeçmeyeceklerini ve bunu mutlaka çeşitlendireceklerini kaydetti.
"ZİRAAT FİNANS GRUBU ORTAYA ÇIKARTACAĞIZ"
Ziraat Finans Grubu'ndan da bahseden Aydın, "Müşteri bankamıza gelecek, hizmetlerimizden iştiraklerden yararlanacak. Dolayısıyla Ziraat Finans Grubu müşterisi olacak. Her ürünümüzü müşteri ile paylaşacağımız bir yapıdan bahsediyoruz. İdeal hedefimiz bu. Özetle bankanın güçlü özkaynak, etkin bilgi teknolojileri ve operasyonel altyapısı, kurumsallaştırılmış risk iştahı, birebir müşteri ilişkileri yönetimi ile kitlesel, bireysel, girişimci ve kurumsal bankacılığı iştirak banka ve şubelerimizle birlikte yapıp, güçlü bir Ziraat Finans Grubu ortaya çıkartmayı amaçlıyoruz. Ve bunları yaptığımızda, Türkiye'nin moral bankası olabileceğiz. Global banka olacağız. Lider banka olacağız. Aslında bir bankadan daha fazlası olacağız" dedi.
EMEKLİ İLE İHRACATÇIYA AYRI ŞUBELER BAKACAK
Ziraat Bankası'nın yeni yapıda şubelerden yapılacak hizmetlere de değinen Aydın, "Diyelim ki 100 milyon dolar limit tahsis ettiniz. Ülke ihracatında ciddi rol alan bir firmayla, emekli maaşlarının aynı anda ödendiği bir şubede o müşteriye hizmet edemezsiniz. Gelmez o müşteri. O zaman onun hizmet alacağı yer ile kitlesel işlemleri yapacağımız şubeleri ayırdık. Kurumsal şubeleri, 27 ticari şube kurduk. 100'e yakın girişimci şube kurduk. Bunlar bizim aktifteki kredi yükümüzü taşıyacaklar. Niye kurduk? Herkes kredi veremez ki.. Kalan şubelerimizde de bir bölümünde bireysel bankacılık, öbüründe kitlesel bankacılık oluşturduk. Banka dışı kanallarımızı da mutlaka ileri teknolojiyi kullanan yapıya getireceğiz" dedi.
Aydın, Asya'da yüzde 50-50 ortaklıkları bulunan bazı bankaların ortakla yönetilmesi konusunda sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Aydın, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Hazine'nin sukuk ihracında, talep ettiklerinin onda birini aldıklarını açıkladı. Aydın, "Değişime neden ihtiyaç duydunuz. Bir enkaz mı devraldığınız. Banka kötü mü yönetilmiş?" sorusu üzerine, "Asla böyle bir şeyi devraldık demedik. Asla böyle bir şey söylemedik. 149 yıldır bütün yönetimler, bu bankanın başını göğe erdirmek için elinden geleni yapmış. Biz biraz daha farkı tutacağız. Ben 30 yıldır bu işi yapıyoruz. 30 yılımın 20 yılı Ziraat'te geçti. Bu tür değişimleri herkes yapıyor" yanıtını verdi. Karlılığın iyi olduğunu ve içeride kalmaya devam edeceğini belirten Aydın, buna bağlı olarak özkaynağı da istedikleri noktaya getireceklerini söyledi. İstikrarlı bir büyümeden yana olduklarını dile getiren Aydın, 2013 yılında piyasada reel sektör yönünde etkin bir Ziraat Bankası'nın görülebileceğini açıkladı. Aydın, bankanın sendikasyon, seküritizasyon gbi alanlarda, dünyanın neyi yapıyorsa kendilerinin de ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.
"LOGO YERİNDE KALACAK"
Aydın, değişim sürecinde logonun kalıp kalmayacağına ilişkin olarak, "Logo ile ilgili herhangi bir değişimimiz yoktur. Zaten dışarıda Ziraat Bank, içeride TC Ziraat bankasını kullanmaya devam edeceğiz" açıklamasını yaptı. Bankanın sektör ikinci olmaya devam edeceğini belirten Aydın, "İkinci ligdeki yerimize devam edeceğiz. Üçüncü olmayı hiç düşünmüyoruz" diye konuştu.
"UZAKDOĞU'YU DÜŞÜNÜYORUZ"
Ziraat Bankası'nın yurt dışında pazar olarak Uzakdoğu'yu düşündüklerini açıklayan Aydın, ancak bunun düşünmekle yetmediğini, bazen ilk temsilcilik olarak girmek gerektiğini, sonra şubeleşmeye izin verildiğini söyledi. Yurtdışında bazen çoğunluk verilmediğini ve ortak banka yönetmenin zor olduğunu dile getiren Aydın, "Bizim kültür alt yapımız, yabancıların kültür alt yapısı düşünüldüğünde, bazen birlikte yönetmede güçlük oluyor. Bu tarz sıkıntılar olabilir. O nedenle biz kendimizin yönettiği bankaları tercih ediyoruz. Birincil olarak Uzakdoğu'yu düşünüyoruz. Ancak Körfez'de sıcak baktığımız bölgelerden biri" dedi.
"ORTAK BANKA YÖNETMEK ZOR"
Asya'daki bazı bankaları yönetme konusunda sıkıntılarla karşılaştıklarını dile getiren Aydın, ortaklığa ilişkin bir soruya, "Ortak banka.. yüzde 50-50 olduğumuz Asya'daki bazı bankaları yönetme konusunda ciddi sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Fakat sağlıklı diyaloglarımız var. Arzu ederiz ki eğer olursa, kalan payların bir bölümünü daha alarak bankayı tamamen biz yönetmek isteriz. Veya talepleri olursa kendileri alabilir veya çalışma koşullarını yeniden gözden geçiririz. Bunlar çok uzun yıllar önce konsensüs kalınmış hususlar. Biz oralarda etkili olmak istiyoruz. X Asya ülkesinde 20 tane banka varken, Ziraat Bankası'nın adının geçtiği bir bankanın 15.sırada olmasını arzu etmeyeceğiz. Beşe, 10'a gelebilmek için ortağımızla risk iştahı hususunda mutabık olmalıyız. Mesela siz 'yüzde 10', ortağınız 'yüzde 5 büyüyelim' diyor. Veya biz 'yüzde 5 büyüyelim', ortak 'yüzde 10 büyüyelim' diyor. Onun dışında bir sorun yok. Asya ülkelerinde bu anlamda iki banka var. Biz o ülkelerde etkin olmayı düşünüyoruz. Etkin olmamızı engellecek herhangi bir husus olursa onu çözeceğiz. Ya alarak,ya satarak. Ya tamamını alarak çoğunluğunu, ya da satarak ama mutlaka çözeceğiz" dedi. Bu sağlayabilir miyiz? Çalışmalarımız devam ediyor. Hatta 1-2'siyle ben fiilen gittim. Üst düzey görüşmeler yaptık. Olumlu seyrediyor" yanıtını verdi.
"PATRONA, KAZANDIĞIMIZ PARANIN BANKADA KALMASI GEREKTİĞİNA ANLATTIK"
Aydın, "Bankanın planlarını patrona anlattınız mı. Anlattığınızda reaksiyonunun ne olduğu" sorusu üzerine, "Kazandığımız paranın bankada kalması zorunluğunu patrona anlattık. Geçen yıl bıraktılar, bu yıl da ümit ediyoruz bırakacaklar. Ondan bir şüphemiz yok" dedi. Aydın, bankaya 3 bin 265 kişi alacaklarını, sınavı Anadolu Üniversitesi'ne yaptırdıklarını, diğer taraftan bin 700 kişinin de emekli olacağını açıkladı.
28 MİLYAR TL MEVDUATI ÇIKTI
Ziraat Bankası şubelerinin, Doğu ve Güneydoğu'daki bazı yerlerde tahrip edildiğinin görüldüğünün hatırlatılması üzerine Aydın, bu konuyla ilgili şube kapatılması talebiyle karşılaşmadıklarını bildirdi. Aydın, bankanın geçen yıl 134 milyar TL olan mevduatın, şu anda 106 milyar TL olduğunun hatırlatılarak, "Bu 28 milyar TL mevduat çıkışı anlamına mı geliyor? sorusu üzerine, "Evet, tam o kadar mevduat çıkışı anlamına geliyor. Pahalı mevduatı bıraktık. Kime bıraktık. Sektörün oyuncularına" karşılığını verdi.
Bırak kapsın yahu!..
Bir bankaci ancak bukadar bilgili, dirayetli ve vizyon sahibi olabilir, Insallah bu buyuk insani baskalari Ziraatin elinden kapmaz.
İyi taktik; ileriye dönük umut tacirligi...
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansgundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansgundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.