Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Devlet Bakanı Ali Babacan, henüz kesin karar vermiş olmamakla beraber Ziraat Bankasının da ilk halka arzının söz konusu olabileceğini söyledi.
Babacan, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısı'nın 2. bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Babacan, "Halk Bankasının bu yüzde 51'inin satışı ya da Ziraat Bankasının özelleştirme süreci özellikle kontrol hissesinin satışı için önümüzdeki birkaç yıl zaten dünya piyasası uygun olmayacak“ dedi.
Babacan şu açıklamayı yaptı:
"Bizim ilk iktidar olduğumuz 2002 yılının kasım ayında Halk Bankası ve Ziraat Bankası tek bir ortak yönetim kurulu altında birleştirilmiş durumdaydı ve Halk Bankası ile Ziraat Bankasının birleştirilmesi Uluslararası Para Fonu tarafından planlanmıştı ve bir bakıma bütün ekonomik program dokümanlarında da böyle yer alıyordu. Yani Halk Bankası artık kendi başına devamlılığını sürdüremeyecek, zayıf duruma düşmüş ancak Ziraat Bankasıyla beraber birleştirildiğinde ayakta kalabilecek bir banka olarak görülüyordu. Bizim, biliyorsunuz attığımız ilk adımlardan birisi öncelikle bu yönetim kurullarını ayırmak oldu ve Ziraat Bankasıyla Halk Bankasının ayrı tüzel kişilik olarak devam etmesini o zaman uygun gördük ve bu önemli adımın da sonuçlarını aslında Halk Bankasının hem ilk yüzde 25'inin halka açılmasında hem de daha sonra yüzde 24'ünün halka arzında da gördük yani bir bakıma değeri sıfırlanacak, Ziraat Bankasının içerisinde eritilecek bir kurum gözüyle bakılırken 2002'de, şu anda toplam piyasa değeri yaklaşık 10 milyar dolara ulaşmış bir değerden, bir kurumdan bugün bahsediyoruz. Bugün, özellikle 2008-2009 krizinden sonra dünyada bankacılık sektörü büyük sıkıntılar geçiriyor. Dolayısıyla, bizim kamu bankalarımızın herhangi bir tanesini gelip stratejik yatırım olarak tamamını satın alabilecek güçte, kuvvette bir banka da şu anda biz dünyada görmüyoruz, göremiyoruz. Tam tersine, büyük bankalar şu anda varlık satışı operasyonları yapıyorlar, kendi sahip oldukları iştirakleri satarak bilançolarını düzeltmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla, Halk Bankasının bu yüzde 51'inin satışı ya da Ziraat Bankasının özelleştirme süreci özellikle kontrol hissesinin satışı için önümüzdeki birkaç yıl zaten dünya piyasası uygun olmayacak. Dolayısıyla, bizim planımızda da, kısa ve orta vadeli planımızda da böyle bir adım yok. Biz halka arzıyla bu bankaların nesini sağlamış olduk ki Vakıfbank’ın da biliyorsunuz yüzde 25'i halka arz edilmiş durumda, Ziraat Bankasında henüz öyle bir operasyon yapılmadı ama o da önümüzdeki dönemde gündemimizde olabilir. Henüz kesin karar vermiş olmamakla beraber Ziraat Bankasının da ilk halka arzı söz konusu olabilir. Burada, bizim yaptığımız, bu kıymetli kamu kuruluşlarının bir yandan devlet kontrolünde bir süre daha devamını sağlarken, öte yandan da buradan elde ettiğimiz özelleştirme gelirlerini ağırlıklı olarak borcu azaltmakta kullanmamız. Yani bir bakıma kamunun borcu var, biz bu borca faiz ödüyoruz, öbür tarafta da varlık var. Bu varlığın bir kısmını nakdî değere çevirerek borcumuzu azaltıyoruz, toplamda da bu miktarda daha az faiz ödemiş oluyoruz, bize özelleştirmenin en önemli faydası bu. Kaldı ki hem Ziraat Bankası hem Halk Bankası, biliyorsunuz, gerçekten, son on yılda performans açısından çok çok farklı bir noktaya geldiler. Bu bankalar sürekli görev zararı üreten bankaydı, sürekli hazineden kaynak aktarmak durumunda kalınıyordu bu bankalara. Hâlbuki son on yıldır, şöyle bir bakın, her yıl muntazam olarak bu bankalar hazineye kaynak aktarmakta, kâr etmekte, maliyeye vergi ödemekte, hazineye de temettü ödemekte.
Kamu bankalarının bugüne kadar hazineye aktarmış oldukları değer 10 milyar doların üzerinde, kazanıp temettü olarak hazineye aktardıkları rakam. Yıllarca, on yıllarca görev zararı olan bu bankalar şu anda kârlı bir şekilde çalışmakta. Bakıyoruz, bir yandan Halk Bankası esnaf kredileriyle, öbür taraftan Ziraat Bankası çiftçi kredileriyle de çok büyük hacimlere ulaştı, hem faizler çok çok düştü son on yılda hem de bu kredilerden faydalanan esnaf sayımız ve çiftçi sayımız çok çok yüksek sayılara ulaşmış durumda. Kamu bankaları ayrı ayrı, birbirinden bağımsız şekilde, kendi yönetim kurulları tarafından yönetiliyor ve rekabet ortamı içerisinde çalışıyor bu bankalar, hem birbirleriyle hem de özel sektör bankalarıyla rekabet içerisinde çalışıyorlar."
Artık devlette uyandı. Banka borsası zrvede iken sat. Elde kalanın canı çıksın
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansgundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansgundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.