Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ziraat Bankasının sadece bir
banka değil, milletin binlerce yıllık kutlu yürüyüşünün son 150 yıllık döneminin canlı şahidi olduğunu belirterek "Aslında Ziraat Bankası dünyada vahşi bir kazanma ve harcama kültürü oluşurken, sınırsız hırs ve tüketme alışkanlıkları oluşurken milli değerleri muhafaza etmek, dayanışmayı korumak için kurulmuş için çok önemli bir hazinedir" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ziraat Bankasının 150. kuruluş yıl dönümü resepsiyonunda yaptığı konuşmada, "150 yıllık bir çınarın, kökü gerçek manada çok derinlerde olan milli bankanın" kuruluş yıl dönümünü kutlamanın büyük gururunu yaşadıklarını belirtti.
Cumhuriyetin 90, Ziraat Bankasının 150 yaşında olduğuna dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Kökü çok eskilerde olan çok sayıda kurumumuz var. Okullarımız, üniversitelerimiz, özel şirketlerimiz var. Milattan Önce 209 yılında kurulduğunu kabul ettiğimiz, yani 2 bin 222 yaşında bir Kara Kuvvetlerimiz, Silahlı Kuvvetlerimiz var. Hiç kuşkusuz kurumlarımız verdikleri hizmetlerle her zaman milletin göz bebeği oldular ama aynı zamanda bu kurumlarımız bizim ne kadar köklü bir millet olduğumuzu, ne kadar kadim bir devlet geleneğine sahip olduğumuzu da bize gösteriyor, adeta bize bunu anlatıyordu" diye konuştu.
Erdoğan, birçok çocuğun anne, babasına "Cumhuriyetimiz 1923 yılında kurulmuş ama Ziraat Bankası 1863 yılında kurulmuş, bu nasıl oluyor?" sorusunu yönelttiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Esasen millet ve tarih şuuru da işte en iyi en kalıcı ve en etkili şekilde böyle oluşuyor. Siz çocuklara istediğiniz kadar tarih anlatın, istediğiniz kadar tarih okutun. Bir Süleymaniye Cami'inin önünden geçmek, ona bakmak, onun o tarihi ve manevi atmosferini teneffüs etmek binlerce sayfa tarih kitabı okumak kadar etkili olacaktır. Ankara'da yaklaşık 800 yaşındaki Aslanhane Cami'inin önünden geçmek, içine girip o duvarlara, o hatlara, tezyinata bakmak inanın çocukların, gençlerin tarih ve millet şuurunu sarsılmaz şekilde perçinleyecektir. O tarihi eserin önündeki çocuk, büyük büyük dedelerini o tarihi caminin içinde namaz kılarken, tarihi köprülerin inşaatında çalışırken, şadırvanlardan su içerken, hanlarda uyurken, mektep ve medreselerde ilim tahsil ederken onları öyle hayal edecek, aslında kendi özüne bir ara yolculuk edip kendisini daha iyi tanıyacaktır.
İşte onun için Ziraat Bankası aslında sadece bir
banka değildir, Ziraat Bankası aynı zamanda bir tarihtir, tarih kitabıdır, bu milletin binlerce yıllık kutlu yürüyüşünün son 150 yıllık döneminin adeta canlı bir şahididir. Aslında Ziraat Bankası dünyada vahşi bir kazanma ve harcama kültürü oluşurken, sınırsız hırs ve tüketme alışkanlıkları oluşurken milli değerleri muhafaza etmek, dayanışmayı korumak için kurulmuş için çok önemli bir hazinedir."
Başbakan Erdoğan, Anadolu'da "kanaat, bereket, siftah, dayanışma, paylaşma" gibi kavramlar son derece canlıyken Batı'da "sermaye biriktirme, parayla para kazanma" sistemlerinin kapılarının aralandığını anlatarak parayla çok para kazananlar ve sermaye biriktirenlerin, çeşitli yöntemlerle ülkelerin idarelerine ve toplumsal yapılarına hükmetmeye başladıklarını kaydetti.
"Ziraat Bankası millet faiz lobilerinin eline düşmemesi için kuruldu"
Bankerler ve onların oluşturduğu güç zincirlerinin borç vererek kredi açarak ya da muslukları kısarak ülkeleri rahatlatıp, daraltabildiklerine işaret eden Başbakan Erdoğan, "İşte Ziraat Bankası böyle bir süreçte ortaya çıktı. Milletin özellikle de çiftçinin, esnafın, tüccarın, girişimcinin, tefecilerin, bankerlerin,
faiz lobilerinin eline düşmemesi, devletin borçla birlikte emir de almaması için adeta bir can simidi olarak kuruldu. 150 yıl boyunca da Ziraat Bankası böyle bir anlayışla hizmet verdi. Ziraat Bankası sadece bir
Banka değildir, bir kara gün dostudur, çiftçi dostudur, esnaf, sanayici, tüccar, ihracatçı dostudur. Paradan para kazanma hırsında değil, kar gütme amacında değil, tarımı, sanayiyi, ticareti destekleme mücadelesinde bir kurumdur" değerlendirmesinde bulundu.
Ziraat Bankasının nasıl kurulduğunu, niçin kurulduğunu, asli vazifesini hiçbir zaman unutmayacaklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, Ziraat Bankasının ve diğer tüm kamu bankalarının zarar edip milletin hazinesine yük olmasına da asla göz yummayacaklarını bildirdi.
Kamu bankalarının bankacılık kurallarına uygun çalışacağını, asla vahşice kazanma peşinde koşan kurumlar olmayacaklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, "İşte 11 yıldır kamu bankalarını böyle bir anlayışla yönetiyor, 150 yıllık tarihi içinde en parlak dönemlerini yaşamalarını hep birlikte temin ediyoruz. Arkadaşlarıma hep söylüyorum: 'çok daha faizle biz halkı sömürelim anlayışıyla hareket etmemelisiniz" diye konuştu.
Ziraat Bankasının halkın menfaatlerini gözeterek hareket etmesinin önemine işaret eden Erdoğan, "Siz bu noktada adeta piyasayı balanse etmelisiniz. Siz daha düşük faizle bu noktada hizmetinizi sürdürmelisiniz. Sürekli konuştuğumuz tartıştığımız konudur. Kabul edenler olur etmeyenler olur. Bir başbakan olarak benim kanaatim, anlayışım bu. Çünkü ülkemde yatırımların daha fazla artmasını istiyorum" ifadesini kullandı.
"Ziraat Bankasının görev zararı 16 milyar liraydı"
"Kaldı ki şu anda 2002 sonundaki Türkiye yok" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bakınız, 2002 yılı sonunda Ziraat Bankasının görev zararı 16 milyar liraydı. Kötü yönetiliyordu. Hükümetler içini boşaltıyordu.
Banka çiftçiye kredi vermiyor, verdiği zaman çok yüksek
Faiz oranlarıyla veriyor, çiftçiden aldığı yüksek faizi bütçenin açıklarında kullanıyordu. 2002 yılı sonu itibarıyla 16 milyar lira görev zararı olan Ziraat Bankası son 10 yıl içerisinde 36 milyar lira kar elde etti. Bunun da 21 milyar lirasını devlete vergi olarak ve temettü olarak devretti. Dolayısıyla nereye dönüyor? Tekrar bu para millete hizmet olarak dönüyor. Şimdi fark bu. Yani faiz lobisinde bu 21 milyar nerede kalırdı? Oranın patronunda kalırdı. Ama şimdi millete gidiyor."
"Millete yük olan bir bankanın, aslı vazifesine dönüp çiftçiye destek olurken aynı zamanda millete hizmet veren bir banka konumuna yükseldiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"11 yıl önce banka çiftçiye yüzde 59 faiz oranıyla kredi veriyordu. Şu anda yüzde 0 ila 6 arasında bir faiz oranıyla çiftçiye kredi veriyor. Fark bu. Yüzde 59, 0 ile 6 arası... 2003 yılı başında sadece 165 bin kişi Ziraat Bankasından kredi alabilirken ve sadece 2,4 milyar lira kredi verilmişken, şu anda bakın bu rakam çok önemli, 562 bin kişi 21 milyar lira tutarında kredi kullanıyor. Fark ortada."
Erdoğan, Ziraat Bankasının, bin 600'ün üzerinde şubesi, 400'e yakın ilçe ve beldede tek banka olmasıyla Anadolu ve Trakya'yı adeta bütünüyle kucakladığına vurgu yaparak "Bir de 2002 sonu itibarıyla baktığımızda batık kredi, bu da çok önemli, bunu özellikle söylüyorum, yüzde 16'sı geri dönmüyor. Şimdi ise yüzde 3. Bakın orada da nereden nereye geldik. Bunlar da çok önemli. Takip etmek, kovalamak, sağlıklı olanı bulmak, bu da önemli" dedi.
"Türkiye'nin gücü olarak Ziraat Bankası artık faaliyet gösteriyor"
Ziraat Bankasının, sınırları aştığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi ben burada bir şeyi düşünüyorum, tıpkı tarihi gibi, tıpkı kendisini kuran ecdat gibi, sınırları da aşıyor artık. Ortadoğu'dan Balkanlar'a, Kuzey Avrupa'dan Orta Asya'ya ve Amerika'ya kadar geniş bir coğrafyada, Türkiye'nin yüzü, Türkiye'nin gücü olarak Ziraat Bankası artık faaliyet gösteriyor. Birçok ülkede, büyükelçiliklerimiz nasıl ki oradaki kardeşlerimize yakın geliyorsa sıcak geliyorsa, Ziraat Bankasının şubeleri de dost ve kardeş ülkelerde aşina bir tanıdık gibi hizmet veriyor, faaliyet gösteriyor. Ziraat Bankasını bu büyük başarısından dolayı yürekten kutluyorum. Tüm yöneticilerine genel müdürümüze, 26 bin sayısına ulaşan değerli personelimize, bize bu büyük gururu yaşattığınız için şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum."
"İddialı ama ulaşılabilir hedeflerimizi hep yakından takip ediyorum takip edeceğiz" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Üzerimize düşen yükümlülükleri hakkıyla yerine getireceğiz. Ziraat Bankasının milletten alan el değil millete veren el olması için biz de ne gerekiyorsa onu yapacağız. Sektörde öncü bir kuruluş olan Ziraat Bankasının güçlü bir ekonomi, güçlü bir
finans sistemi için liderliğini muhafaza edecek, hep istişare halinde olacağız. Ben tekrar hepinize teşekkür ediyorum. Kuruluşta ve 150 yıllık süreçte emeği geçenlere şükran ve minnetlerimizi sunuyorum."
Resepsiyonda, Başbakan Erdoğan'a, Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Karslı ve Genel Müdür Hüseyin Aydın, Ziraat Bankasının 150. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla bir plaket takdim etti.