Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci “Fikir Sofrası” buluşması için Avusturya’nın başkenti Viyana’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın merkez bankası’na yaptığı, “Faiz indirmek için daha ne bekliyorsun” çağrısını değerlendirdi. Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın haberine göre, Zeybekci, “Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısına aynen katılıyorum. Zaten ben de bu yönde görüşlerimi her fırsatta dile getiriyorum. Merkez Bankası’nın faizleri indirmesi gerekiyor. Eğer, ‘Ben aslında
faiz indirecektim ama üstüme çok geliniyor. Aha da indirmiyorum’ gibi bir tutum varsa, o zaman ‘hakem’ değişir” dedi.
ENFLASYONU TETİKLİYOR
Zeybekci, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve hükümetten yönelen çağrılara karşın Merkez Bankası’nın faizde istenen noktaya inmemesinin görev tanımından kaynaklandığını vurguladı:
- Merkez Bankası, politik riski üstlenmiş hükümetin isteklerine rağmen faizleri indirmiyor. Bu durum, yasayla belirlenmiş görev tanımından kaynaklanıyor. Merkez Bankası, mevcut yasasına göre, fiyat istikrarını esas alıyor.
- Merkez Bankası’nın yasasının değişmesi gerektiğini mi düşünüyorsunuz?
- Yasayı değiştirip Merkez Bankası’nın fiyat istikrarının yanısıra ihracat artışını, büyümeyi, istihdamı da temel hedef olarak almasını sağlamak gerekiyor.
BAĞIMSIZLIĞINDAN YANAYIM
Yasa değişikliğinden söz edince, “özerklik, bağımsızlık” konusuna da değindi:
- Ben Merkez Bankası’nın bağımsızlığından yanayım.
Israrlı sorular üzerine şu noktanın altını çizdi:
- Eğer, “Ben aslında
faiz indirecektim ama üstüme çok geliniyor. Aha da indirmiyorum” gibi bir tutum varsa, o zaman “hakem” değişir. Ancak, öyle bir durum olduğunu düşünmüyorum.
Zeybekci, Avusturya Merkez Bankası Başkanı Nowotony’nin bulunduğu ortamda tartışmanın uzaması üzerine noktayı şöyle koydu:
- Politik riski üstlenenler olarak Merkez Bankası’na uyarılarımızı yaparız, düşündüklerimizi söyleriz. Ancak, tartışmaların Merkez Bankamızı yıpratacak düzeye gelmemesi lazım.
Yasasının çizdiği çerçeve ortadayken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Ey Merkez Bankası, faizi indirmek için daha ne bekliyorsun” tonunda konuşması, yıpratıcı etki yaratmıyor mu?
Fikir Sorfarası Viyana’da gerçekleşti
Denizbank’ın sponsorluğunu üstlendiği Arslan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Arslan’ın öncülüğünde gerçekleşen “Fikir Sofrası” buluşması Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Liechtenstein Sarayı’nda gerçekleşti. Oturum başkanlığını Prof. Fuat Keyman’ın yürüttüğü “Fikir Sofrası” buluşmasının konuğu Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi oldu. Toplantıda Ak Parti Genel Başkan Yardımcıları Belma Satır, Nureddin Nebati, Denizbank CEO’su Hakan Ateş, TÜSİAD Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt, KAGİDER Başkanı Gülden Türktan, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türkiye Ev Tekstil Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Yaşar Küçükçalık, Süzer Holding Başkanı Mustafa Süzer, Orka Holding Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü, Erdemir Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır, Microsoft Türkiye CEO’su Tamer Özmen, Burgan Bank Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erten, TEB Yönetim Kurulu Üyesi Varol Civil, OMV Petrol Ofisi Yönetim Kurulu Başkanı Gülsüm Azeri, Mondi TireKutsan CEO’su Hakan Tiftik, Korn/Ferry Türkiye Başkanı Şerif Kaynar, Karadeniz Holding Yönetim Kurulu Üyesi Selma Akdoğan, TAV Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Erdoğan, Avusturya Merkez Bankası Başkanı ve Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Ewald Nowotony, modacı Atıl Kutoğlu ve Do&Co’nun patronu Atilla Doğudan yer aldı.
Başçı, ‘kötü’ mü çıktı
Eekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye Merkez Bankası konusunu biraz daha kişiselleştirerek sordum:
- Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı göreve getiren hükümetiniz oldu. Üstelik, Başçı’nın bu görevi üstlenmesi konusunda AK Parti ilk iktidar dönemlerinden itibaren oldukça ısrarcı davrandı.
Faiz konusunda istediklerinizi yapmaması, Başçı’nın düşündüğünüzden “kötü” mü çıkması anlamına geliyor?
- Erdem Başçı’yı çok seviyorum, iyi de görüşüyoruz. Ancak,
Faiz konusunda sergilediği tutum, önündeki görev tanımından kaynaklanıyor.
Aslında ihracatımız 171.8 milyar dolar
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye’nin 2014 yılı ihracatının 157.8 milyar dolar olduğunu anımsattı:
- Aslında rakam 171.8 milyar dolar. Çünkü, serbest bölgelerden gerçekleşen 5.2 milyar dolarlık ihracat ile 8.8 milyar dolarlık bavul ticaretini de toplam ihracatın dışında değil, içinde görmek gerekiyor.
İhracatın ithalatı karşılama oranının yükseldiğini vurguladı:
- İhracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 71’i aştı.
Kur 1 kuruş değişirse ihracat 550, ithalat 615 milyon dolar oynuyor
İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, ABD Doları’nın güçlenmesinin Türkiye’nin ihracatında kur etkisiyle düşüş yaratacağını dile getirdi:
- 2015 yılı ihracatımızda 20 milyar dolara yakın kur kaynaklı bir gerileme gündeme gelebilir.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, şu hesabı ortaya koydu:
- Kurdaki 1 kuruşluk değişiklik, ihracatımızı yıllık düzeyde 550 milyon dolar, ithalatımızı da 615 milyon dolar oynatıyor.
2015’te dolar/Euro kurunun 1.14 düzeyinde gerçekleşmesi olasılığına ilişkin hesabı aktardı:
- Bu durumda ihracatımız 10.5 milyar dolar, ithalatımız da 11.7 milyar dolar aşağıda olacak.
Petrol 60 dolarda oturursa ithalatımız 33 milyar dolar azalır
Eekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin petrolün varilini 2015’te ortalama 60 dolarlık fiyatla ithal etmesi olasılığının etkisini şöyle ortaya koydu:
- Eğer petrolün varil başına fiyatı 2015’te ortalama 60 dolar düzeyinde gerçekleşirse, enerji ithalatımızda 2014’e oranla 8 milyar dolarlık bir azalma gerçekleşecek. İthalatımızdaki toplam gerileme 33 milyar doları bulacak.
Petrol fiyatının ihracatımıza etkisine de değindi:
- 60 dolarlık fiyat, geliri petrole dayalı ihracat pazarlarımızdaki talebi aşağı çekecek. Bu durumda 10 milyar dolarlık bir düşüş gündeme gelebilecek. İthalat faturamızın aşağı inmesi sevindirici. Ancak, ihracatımızın düşmemesi için elimizden geleni yapacağız. Petrol geliri düşen ülkelerde yaşanacak açığı kapatmak üzere pazar çeşitlendirmesine gideceğiz.