Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Güney Pasifik'te, Yeni Zelanda ve Hawaii'nin arasında yer alan, yaklaşık 15.000 kişiye ev sahipliği yapan küçük bir ada ülkesi olan Cook Adaları dünyanın ultra zenginlerinden gelen milyarlarca dolarlık varlığı bünyesinde saklıyor.
Fortune’un haberine göre ada ülkesi son birkaç yılda offshore hesapları için en popüler destinasyonlardan biri haline geldi. Haberde Cook Adaları için, “Dev bir Amerikalı teknoloji milyarderinin veya varlıklı bir cerrahın mercan resiflerinin, yağmur ormanlarının ve turkuaz lagünlerinin tadını çıkarmak için gidebileceği ve ardından alacaklılardan ve ABD mahkemelerinden milyonlarca varlığı tek bir seyahatte koruyabileceği türden bir yer” ifadelerine yer veriliyor.
Vergi cennetleri söz konusu olduğunda genellikle akla ilk Cayman Adaları ve İsviçre gibi ülkeler gelir. Ancak uzmanlara göre Cook Adaları, milyarderlerin servetlerini koruması konusunda gerçek altın standardını sağlıyor.
1980'lerin başından itibaren ülke, dünyanın seçkinlerine başka hiçbir yerinde bulamayacakları sayısız imkan sağlamak için tasarlanmış benzersiz bir servet yönetimi sistemi uyguluyor. Bu avantajlar arasında varlıkların ABD’li alacaklılardan korunması, ABD mahkemelerinden gelen kararların kabul edilmemesi ve servet bilgileri için kamuya açık bir tapu sicili sağlanmaması yer alıyor.
Ülkede herhangi bir servetin sahibi olarak herhangi birini tanımlamak veya varlıkların değerlerini açıklamak yasalara aykırı. Ülke, servet yönetimi konusunda önemli bir içtihat geçmişine sahip. Bu da yerleşimcilere güven hissiyatı sağlıyor.
Fortune haberinde işlerin nasıl yürütüldüğüne dair bilgi de veriliyor. Buna göre yerleşimcinin, Cook Adaları'nın ‘avantajlarından’ faydalanması için bir vakıf kurması gerekiyor. Bunun içinse adada bulunan, mütevelli olarak hareket edecek, ülkenin finansal hizmetleri düzenlemekten sorumlu bağımsız bir yönetim organı Mali Denetleme Komisyonu (FSC) tarafından lisanslanmış ve sorumlu bir profesyonel tröst şirketi bulması gerekiyor.
Yerleşimci bir vakıf kurduğunda bu vakıftan yaralanacak olan kişi direkt kendisi dahi olabiliyor. Ardından, sanat eserleri ve gayrimenkulden kripto para birimine ve fikri mülkiyete kadar hem maddi hem de maddi olmayan varlıkları bu vakıflara aktarılabiliyor. Bu aktarımlar genellikle daha fazla koruma sağlamak için bir paravan şirket aracılığıyla yapılıyor. Teknik olarak, bu varlıklar artık yerleşimcinin değil, vakfın mülkiyetine geçiyor.
Üstelik yerleşimcinin bunu yapmak için dünyanın diğer ucundaki bir ülkeye ziyaret etmesine de gerek yok. Zira tüm bu işlemler elektronik ortamda yapılabilir.
Son on yıldır Cook Adaları vakıfları kurmak için müşterileriyle birlikte çalışan servet koruma avukatı Blake Harris konuyla ilgili açıklamasında, “Herkesin kıramayacağı zor bir yapı oluşturuyoruz. Bu oldukça etik. Kendimizi korumamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Harris'e göre, bir Cook Adaları’nda vakıf kurmak için bir dizi meşru neden de var. Doktorlar ve avukatlar gibi davalara elverişli mesleklerdeki birçok kişi, varlıklarını potansiyel olarak anlamsız davalardan korumak için bu yöntemi uygulayabiliyor.
Ancak Cook Adaları’nın ABD veya diğer yabancı mahkemeler tarafından büyük ölçüde dokunulmaz olması ahlaki kaygısı olmayan servet sahiplerine hitap eden bir özellik. Ülke, gizli bir vergi cenneti olma imajından kurtulmaya çalışsa da vakıflara ilişkin raporlar bunun tam tersini işaret ediyor.
Panama, Paradise ve Pandora belgeleri olarak bilinen raporlar vakıfların Rus oligarklar, dünya liderleri, milyarderler ve ünlüler tarafından kullanıldığını gösterdi. On yıl önce, New York Times ve diğer haber kuruluşları tarafından analiz edilen bir dizi belge, 7 milyar dolarlık bir Ponzi şeması yürüten bir suçlu olan R. Allen Stanford'un, diğer suçlular gibi ülkede milyonlarca dolarlık servetini barındırdığını ortaya koydu.
Avukatlar, zenginlerin ve ünlülerin bu vakıfları boşanma sırasında eşlerinden para kaçırmak gibi günlük işler için de kullandığını söylüyor. Cook Adaları vakıflarına sahip eşin yasal olarak mal beyanı sürecinde vakıflardaki varlıklarını listelemesi gerekmiyor. Boşanma sürecindeki diğer eşin ABD mahkemelerinde varlıklarını kanıtlaması da son derece zor.
Cook Adaları yasalarına göre mal varlığının kanıtlanması için davacının Cook Adalarına seyahat etmesi ve davanın ülkenin yasalarına göre yeniden görülmesi gerekiyor. Makul bir şüphenin de ötesinde vakfın kişinin dolandırılması için kurulduğunun kanıtlanması gerekiyor, ki bu hukuken oldukça zor. Tüm bunlara ek olarak vakıflara yapılan transferlere itiraz etmek için zaman aşımı süreci sadece iki yıl.
Avrupa'nın sık uçan yolcularına 'jet set' vergisi çağrısı
Dolandırıcıların yeni taktiği: Sahte vergi borcu mesajları!
Vergi yüzsüzleri ifşa edilecek
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.