Zarrab'a devlet sırları verilmediği ne malum
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CNNTürk’te Enver Aysever’in gündeme ilişkin sorularını yanıtlıyor:
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları;
“Bize kasetlerle ilgili önceden bir istihbarat gelmiyor. Başbakanın oğluyla yaptığı son ses kaydını dinledikten sonra ben o kişiye başbakan demeyeceğim. Benim gözümde başçalandır. Aldığı oylar helal değildir. Kasetler montaj diyorlar. Zaten montaj, birinci görüşme, ikinci görüşme diye ard arda eklemişler. Biz o akşam dinler dinlemek MYK’yı topladık. Çok önemli bir olay. Bir ülkenin başbakanı böyle bir duruma düşmüşse… Uzmanlarla görüştük. Bazı arkadaşlarımız başka alanlardan bu olayları check etti ve bunların yüzde yüz doğru olduğu bizim açımızdan kesinleşti. Bir itiraf yaptı bu şaibeli kişi. kriptolu telefonları da dinlemişler dedi. Devlet o telefonları devletin sorunlarını çöz diye verdi. Oğlunla kızınla bu konuları konuş diye vermedi. Hayatı yalan üzerine kurulu. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir siyasetçiyle karşılaşmadım.”
''DÜNYA BU REZALETİ KONUŞUYOR''
“Devletin bütün sırlarını bunların Reza Zarrab’a teslim etmediğini kim biliyor? Neden her şeyi getirip Cemaat’e bağlıyorlar? Adalet ve Kalkınma Partisi bizim siyasi yaşamımızda önemli bir partidir. İçerisinde çok değerli insanlar vardır. Her zaman parti grubuna saygıyla görüşlerimi aktardım. Ama bu insanlar değil. O dört bakan daha onurlu çıktı biliyor musunuz? Onların kaydı çıktı, istifa ettiler. Utan utan ya. Bütün dünya bu rezaleti konuşuyor. Sen Türkiye’yi bu hale nasıl getirirsin?”
''WATERGATE SKANDALINI HATIRLAYIN''
“Sayın Gül ülkenin cumhurbaşkanıdır. Saygıda kusur etmeyiz ama kendisinin Anayasa ile belirlenmiş görevleri vardır. Anayasa’ya açıkça aykırı olduğu bilinen düzenlemeyi hükümetle pazarlık masasına oturup pazarlık yapma gibi bir görevleri yoktur. O nedenle burada biz cumhurbaşkanını eleştiririz. Türkiye kaosa değil bir dikta yönetimine doğru gidiyor. Mevcut dikta rejiminin oluşmasında cumhurbaşkanının da sorumluluğu ve katkısı var. Bir ülke istihbarat devletine dönüştürülebilir mi? O istihbarat yanlış çıksa ne olacak? Bunlar yürütme organını argodaki yürütme olarak algıladılar. Bu ülkenin namuslu, düzgün insanlarına sesleniyorum. Asla umutsuz olmayın. Biz her zorluğu aşarız. Türkiye’nin insandan yana yeni bir anlayışa ihtiyacı var. Seçimde AKP’nin büyük oranda oy kaybedeceğini düşünüyoruz. Özel yaşamla ilgili görüntü ve ses kayıtlarının yayınlanmasını doğru bulmam. Bunlar sıcak siyasetin konusu olmamalıdır. Ama devleti yönetmek üzere iktidar olup devleti soyuyorsanız bunun delilinin resmisi gayri resmisi olmaz. Watergate skandalını hatırlayın. Rakiplerinin telefonlarını dinlettiği için başkan istifa etmek zorunda kaldı. ”
''İSTANBUL'U DA ALACAĞIZ''
“Bu başbakanın yatacak yeri yoktur. Bu ülke hırsız bir başbakanı sindiremez. O koltuktan bir an önce ayrılmalıdır. Allah böyle bir şeyi kimsenin başına vermesin. Ben çocuklarına üzülüyorum. Sen nasıl çocuklarını böyle bir şeyin içerisine sokarsın? Milyon Ali (Binali Yıldırım) bütün müteahhitlerini İzmir’e yığmış. Parayla İzmir’i alacağını sanıyor. Tıpkı bir zamanlar bir valinin Tuncelilerin oyunu buzdolabı ile alacağını sanması gibi. İzmirliler demokrat insanlardır. Oylarını satın alamazsınız. İstanbul’u da alacağız. Aslında yerel yönetimler CHP’nin işidir. İlk metroyu başlatan, ilk halk ekmekleri kuran, ilk tanzim satışlarını başlatan, ilk çocuklara süt dağıtan, ilk tercihli yolları yapan ve ilk kentsel dönüşümü başlatan CHP’li belediyeler. Ama biz yerinde kentsel dönüşüm yaptık. İnsanları yerlerinden sürmedik. Onlar ne yaptılar? İnsanları yerlerinden alıp sürdüler.”