Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
İş hayatı baskının en çok hissedildiği alanların başında geliyor. Bu nedenle yöneticilerin en çok ‘zamanı nasıl değerlendirdiklerine’ odaklanması gerekiyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, yöneticilerin, özellikle de zaman baskısı altındayken bir ekibe liderlik etmeleri oldukça zor olabiliyor. İş hayatında sonuç almak, çoğunlukla ekip liderliğinin insani tarafından daha acil ve önemli kabul ediliyor. Bu nedenle yöneticilerin zamanı kendi lehlerine çevirecek şekilde kullanabilmeleri gerekiyor.
Yöneticilerin işi tehlikede
Fridaypulse’ta yer alan makaleye göre, hemen herkes baskı altında yaşıyor. Özellikle iş hayatında yaşanan baskı çalışanları olduğu kadar yöneticileri de zor durumda bırakabiliyor. Sonuç odaklı bir yaklaşımın çoğunlukla ön planda tutulduğu iş hayatında işlerin ters gitmesi ve ekibin mutsuzluğu her şeyi çok daha stresli hale getirebiliyor. Bu nedenle, zamanı nasıl kullanacağınıza kafa yormak, ilerisi için yöneticilerin işlerine daha sıkı tutunabilmelerini ve çalışanların daha az stres yaşamasını sağlayabiliyor.
Özellikle iş hayatında yaşanan baskı çalışanları olduğu kadar yöneticileri de zor durumda bırakabiliyor.
Baskı altında çalışmak
Çalışmak her zaman belli bir baskı altında olmayı gerektiriyor. Özellikle Birleşik Krallık'ta bu baskı giderek artıyor. Brexit ve Kovid öncesinde Birleşik Krallık'ı içeren en son AB anketlerinden birinde, çalışanların yüzde 52'si iş yerinde her zaman veya sıklıkla zaman baskısı altında olduklarını bildiriyor. Bu oran, en fazla zaman baskısına sahip ülke olarak Birleşik Krallık’ı yüzde 35 orana sahip diğer AB ülkelerinin önüne çıkarıyor.
Yöneticiler ise, İşçi Sendikaları Kongresi’nin (Trades Union Congress - TUC) 2021 yılında yaptığı ve yüzde 30'dan fazlasının haftada ortalama 7½ saat ücretsiz fazla mesai yaptığını gösteren bir araştırmaya göre, en çok baskı altında olan grup olarak başı çekiyor. Bu fazla mesai oranı, haftada neredeyse 6 güne karşılık geliyor. Rapor, muhtemelen yetersiz bir ifadeyle, 'kıdemli personelin ek sorumluluklarının işverenler tarafından uygun şekilde yönetilmediğini’ ileri sürüyor.
Hibrit ve uzaktan çalışmanın yarattığı karmaşa
ABD'de yapılan bir başka çalışma ise, hibrit çalışma ve evden çalışma nedeniyle yöneticilerin karşı karşıya kaldıkları ek karmaşıklığa odaklanıyor. Araştırma ‘Daha sıkı ve daha uzun süre çalışmak’ başlığını taşıyor ve yöneticilerin her zamankinden daha fazla sayıda ve sürede toplantıyla karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Raporda ayrıca yöneticilerin ev ile iş arasında gidip gelmelerinin çalışma günlerini bir saat uzattığını gösteriyor.
Araştırmalar birlikte ele alındığında, yöneticilerin ne kadar sıklıkla zaman baskısı altında olduğunu gösteriyor. Bu da şüphesiz artan sayıda yöneticinin tükenip işi bırakmasına doğrudan ve olumsuz katkıda bulunuyor.
Zaman baskısı, artan sayıda yöneticinin tükenip işi bırakmasına doğrudan ve olumsuz katkıda bulunuyor.
Zamanım yok
Potansiyel ve yeni çalışanlara sunulan en önemli tavsiye, yöneticilerin işteki mutluluklarını yansıtmak için ekipleriyle haftalık toplantılar yapması oluyor. Ancak bu tavsiyeyi hemen toplu bir inilti izliyor: “Hayır, başka bir toplantı yok, zamanım yok.”
Bu tamamen anlaşılabilir bir durum ancak, mutsuz takımlar mutlu takımlardan çok daha fazla zaman çaldığı için, bu tavsiyeye direnmek nihayetinde dar görüşlü bir yaklaşım anlamına geliyor.
Bir ekibin mutsuz olması ekip üyelerinin daha az işbirlikçi hale gelmesi ve sadece kendi işlerini yapmaya hatta hiçbir şey yapmamaya başlaması anlamına geliyor. Daha fazla çatışma, kızgınlık ve daha fazla suçlama da mutsuzluğun beraberinde geliyor. Tüm bunlar, ekipten işe yayılan çok fazla strese neden oluyor. Bazı çalışanlar işten ayrılmaya başlıyor ve bu da diğer ekip üyelerinin boşlukları doldurması gerektiği anlamına geliyor. Bu durum aynı zamanda uzun zaman alan ve enerji tüketen işe alım süreçlerine yol açıyor. Başka bir deyişle, baskı giderek artıyor ve hem mutsuzluğa hem de daha fazla zaman baskısına yol açan kısır bir zaman baskısı döngüsüne giriliyor.
Akıllıca bir zaman yatırımı
Bu kısır döngüden çıkmanın yolu, olduğu gibi devam etmek ve her şeyin ortadan kalkmasını ummak değil. Bunun yerine, başarılı bir ekip oluşturmak için neyin gerekli olduğunu belirlemek gerekiyor. Kariyer gelişimi yazarı Greg McKeown, hayatta ve işte başarılı olmanın yolunun 'önemsiz birçok kişiye’ değil ‘önemli birkaç kişiye’ odaklanmak olduğunu söylüyor.
McKeown, “Asıl mesele, daha fazla işin nasıl yapılacağıyla ilgili değil, doğru şeylerin nasıl yapılacağıyla ilgilidir. Bu sadece daha verimli çalışmak anlamına gelmez. Bu yalnızca gerekli olanı yaparak en yüksek katkı noktasında faaliyet göstermek için zaman ve enerjinizden mümkün olan en akıllıca yatırımı yapmak anlamına gelir” diyor. Yani başarıya giden yolun zamanınızı nasıl geçirmeyi seçtiğiniz konusunda disiplinli ve sistematik olmakla ilgili olduğu gözüküyor.
Hayatta ve işte başarılı olmanın yolu 'önemsiz birçok kişiye’ değil ‘önemli birkaç kişiye’ odaklanmaktan geçiyor.
Ölç - Bir araya gel - Tekrarla
Zamanı verimli değerlendirmek için ölçüm odaklı bir sürece ihtiyaç duyuluyor. Bu süreç ise üç ana başlıktan oluşuyor: Ölçmek, bir araya gelmek ve tekrarlamak.
Ölçmek
Ölçüm, zamanı doğru değerlendirme sürecinin başlangıcını ifade ediyor. Her hafta ekip üyelerinize işte ne kadar mutlu olduklarını sorun. Ortaya çıkan veriler, ekip mutluluğunun şirketiniz genelinde izlenmesini sağlıyor. Ayrıca çalışanlarınızın başarılarını paylaşma, iş arkadaşlarına teşekkür etme ve ayrıca hayal kırıklıklarını veya iyileştirme fikirlerini dile getirme fırsatı da verilmiş oluyor. Bu süreç sonunda elde edilen veriler bir sonraki aşama olan toplanmayı ya da bir başka ifadeyle bir araya gelmeyi de besliyor.
Bir araya gelmek
Ekiplerin elde ettikleri sonuçları tartışmak üzere her hafta bir araya gelmesi gerekiyor. Bu, birçok yöneticinin ve çalışanın endişe duyduğu bir adım olarak biliniyor oysa sürecin kalbi burada atıyor.
Ekibin bir araya gelmesi, birbirlerinin başarılarını ve zorluklarını duyması için bir fırsat olma özelliği taşıyor. Bu sayede ekip üyeleri verileri birlikte gözden geçirerek, neyin iyi gittiğini, neyin geliştirmeye ihtiyaç duyduğunu ve neyin yolunda gitmediğini anlayarak gelecek haftalar için yeni eylemler belirleyebiliyor. Bu adımın atlanması, ekip üyelerinin dinlenmediği gibi bir izlenimin doğmasına yol açacağından büyük aksaklıklar çıkma tehlikesi barındırıyor.
Tekrarlamak
Pozitif değişim yaratmak için momentumu korumak büyük önem taşıyor. Her hafta yapılan toplantıların tutarlılığı, güvenin nasıl inşa edildiğini de belirliyor. Ekip üyeleri önemsendiklerini hissediyor ve işteki mutluluk sorumluluğunu paylaşmaya daha çok hevesli oluyor. Yavaş yavaş, adım adım yeni stratejiler ve çalışma biçimleri ortaya çıkmaya başlıyor. İletişim, iş birliği ve hatta yaratıcılık gelişiyor. Zamandan kaynaklı verimsizlikler azalıyor ve genel performans artıyor.
Büyük İstifa’nın yerini alan kariyer akımı: Büyük Belirsizlik
Finans sektöründe kariyer için aranan 8 özellik
Kariyer değişikliği için atılması gereken 6 adım
Neden evden çok fazla çalışmak kariyeriniz için kötü olabilir
Orta kademe yöneticilerin hibrit cehennemi
Çalışanların mutluluğundan yöneticiler mi sorumlu?
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.