Zafer Çağlayan’ın odasındaki levha

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, sanayi kimliğiyle de, kabine üyeliğiyle de yakından tanınır. Ama çoğu insan, odasındaki levhanın sırrını bilmez. Şükrü Kızılot, Hürriyet’teki köşesinde işte o levhayı, o levhanın anısını yazdı…
**
EKONOMİ Bakanı Zafer Çağlayan’ı çoğunuz biliyorsunuz.
Uzun süre Ankara Sanayi Odası Başkanlığı yapan Çağlayan, renkli bir kişiliğe sahip. Bazen elinde sazıyla, bazen de piyanonun başında, müzik ziyafeti çeker. Çocukluğunda bakkal, manav, terzi çıraklığı yapan, simit, su, pişmaniye ve mısır satıp, ayakkabı boyacılığı yapan, babası karşı çıktığı için bahşişi bol olan berber çıraklığı yapamayan bir Anadolu çocuğu..
Galatasaray galip geldiğinde ise keyfine diyecek yoktur.
Önceden GS, FB’ye yenilince çok üzülürdü ama artık alıştı..
İLGİNÇ BİR LEVHA
Sanayi Odası Başkanı olduğu dönemde, odasında “Hiçbir iyilik cezasız kalmaz” yazan bir levha gördüm.
Dayanamayıp sordum;
- Hayrola Başkan, bu levha da neyin nesi?
- Onun ilginç bir hikâyesi var Hocam. Sanayici bir arkadaşımla ilgili..
İşyerinde 500 civarında işçi çalıştıran arkadaşımın, bir gün odasına 10 işçi geliyor.
Arkadaşları adına birisi konuşuyor:
- Efendim, maddi yönden çok zor durumdayız. Evimize haciz gelmek üzere. Bizi işten çıkarıp, kıdem ve ihbar tazminatımızı öderseniz, çok rahatlayacağız.
İşadamı da yıllardır yanında çalışan işçilere yardımcı olmak için istediklerini yapıyor.
İYİLİĞİN CEZASI
Bundan sonrası çok ilginç. İşçiler, işten çıkarılmadan önce, gidip bir sendikaya üye oluyorlar. Kıdem ve ihbar tazminatlarını aldıktan sonra da mahkemeye başvurup “Sendikaya üye olduğumuz için işten çıkarıldık” diye dava açıyorlar. Mahkeme lehlerine sonuçlanıyor ve “4 maaş işe iade tazminatı, 12 maaş da sendikal faaliyet tazminatı” ile işe iade kararı veriyor.
İşadamı, Zafer Çağlayan’a gelip diyor ki; “Kandırıldığıma mı, ödediğim ikinci tazminatlara mı yoksa böyle birilerinin tekrar işe iadesinin yapıldığına mı yanayım?”
Bunları bana anlattıktan sonra, Zafer Çağlayan, acı bir tebessümle odasındaki levhayı gösterdi;
“Olayı öğrendikten sonra, bu levhaya ‘Hiçbir iyilik cezasız kalmaz’ diye yazdırıp, odamın duvarına astım. Soranlara da anlatıyorum. İşte hocam olay bu!..” (ŞÜKRÜ KIZILOT-HÜRRİYET)