Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
İş yaşamının ne olduğu sorulduğunda akla gelecek ilk kavramlardan biri herhalde ‘koşuşturmaca’ olur. Dur durak bilmeden çalışmak, uzayan mesai saatleri, görev tanımımın dışında işlerle uğraşmak durumunda kalmak ve daha niceleri…
Çok az ödüllendirilip çok çalışmak, genç nesli bıktırmışa benziyor. Z kuşağı, bu koşuşturmacadan kurtulmayı, ‘sessiz bırakma’ adı verilen bir yöntemle çözmeyi deniyor. Buna göre, iş yerindeki yükümlülüklerini ve görevlerini yerine getiren Z kuşağı, işini hayatı olarak görmeden, rol tanımının dışındaki ek iş ve sorumlulukları almayı reddediyor.
Sessiz bırakma
Fortune’dan Alena Botros’un haberine göre, iş yerinde, belli amaçlarla bulunduğun kuruma daha çok faydalı olmak için rol tanımının dışındaki işlere odaklanmak herkesin aşina olduğu bir durumdur. Birçok kuşak için bu, bir yük olmak yerine bir zorunluluk olarak kabul edilmiş ve uygulanmıştır. Ancak Z kuşağı buna dur demeye kararlı gözüküyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, koşuşturma kültürünün dışında kalmayı tanımlayan ‘sessiz bırakma’ bir çeşit tembelliği de çağrıştırmıyor değil. Temel olarak insanlara işlerinde rahat olmalarını, rol tanımlarının dışındaki ek sorumlulukları almamayı ya da fazladan saatlerce mesai yapmamayı salık veren bu tavır, yeni bir trendin de başlangıcı kabul ediliyor.
Tembellik kültürü
Tükenmişlik iş hayatında yeni konuşulan bir konu değil. Bu kelimeyi pratikte Y kuşağı icat etti ancak genç meslektaşları ve bazı Y kuşağı üyeleri, tükenmişlikten kaçınmaya ve sadece kendilerinden istenen işi yapmaya kararlı.
Pandemi döneminde yöneticiler ve genç çalışanlar arasında iş-yaşam dengesi üzerine kurulu çekişmedeki bu son trend, 2010’lu yılların ‘koşuşturma kültürü’nü de uzak bir anıya dönüştürüyor. Yerine ise bir başka kültürü, ‘tembellik kültürü’nü koyuyor.
Sessiz bırakmanın bu bakımdan, daha geniş bir eğilimin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Gerçekte ise genç çalışanlar arasında mevcut olan yaygın rahatsızlığın daha somut kanıtları bulunuyor.
Pandemi süreciyle körüklenen büyük istifalar, çalışanların iş tercihleri ve öncelikler başta olmak üzere birçok değişikliğe neden oldu. Pandemi dönemindeki yaygın işten çıkarmalar ve istifalar, kurumlar ve işverenler için korkutucu ve radikal yenilikler anlamına geliyordu.
Çalışanların yüzde 44’ü yoğun stres altında
Washington merkezli danışmanlık şirketi Gallup’un yakın tarihli ‘2022 Küresel İş yeri Durumu’ raporu, çalışanların yalnızca yüzde 21’inin işine kendini adadığını ve yalnızca yüzde 33’ünün genel refah anlamında gerçekten başarılı olduğunu ortaya koyuyor. Buna ek olarak, çalışanların yüzde 44’ü ise iş günleri boyunca stres içinde olduklarını ifade ediyor.
Z kuşağı için ‘sessiz bırakma’, diğerleri için ise ‘tembellik’ olarak algılanan bu yeni durum, kimine göre sadece işini yapmak anlamına gelirken kimine göre ise daha iyi bir iş-yaşam dengesi anlamına geliyor. Z kuşağı üyeleri, “Gerçekten de iş yeriniz için daha fazlasını yapmanıza gerek yok çünkü şirketler sizi bunu yapmanız konusunda teşvik etmiyor” diyor.
Geçici bir trend
Ancak tüm eğilimler için olduğu gibi ‘sessiz bırakma’ tavrında da, bu tavırdan hoşlanmayanlar ve bu tavırla aynı fikirde olmayanlar bulunuyor. Z kuşağının bu tavrına muhalif bakışa göre, ‘sessiz bırakmak’ kelimenin tam anlamıyla çalıştığınız şirkette vaktinizi boşa harcamak anlamına geliyor. Bunun kendi gelişimini sınırlandırmak olarak değerlendiren bu bakış, çalışmanın kişiye katabileceklerinin önemine vurgu yapıyor.
Z kuşağının isyankar tavrının bir göstergesi olarak kabul edilen ‘sessiz bırakma’nın yeni ve geçici bir trend mi olduğu yoksa iş yaşamında kalıcı bir değişikliğin başlangıcı mı olduğu ise merak konusu.
Z kuşağının ofise dönmek için tek şartı var: Yüksek maaş
Çin’in Z kuşağı: Ebeveynlerinden daha zengin ve milliyetçi
Z Kuşağı ile ilgili çarpıcı araştırma: Tükenmişlik hissi!
Z Kuşağı uzaktan çalışmayı tercih ediyor
Charlie Munger: Z Kuşağı’nın zenginleşmesi çok zor
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.