Z kuşağı şiddet ve dezenformasyondan yana

FINANSINGUNDEMI.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel çapta yapılan bir çalışma, 18-34 yaş arası gençlerin çoğunluğunun değişimi yönlendirmek için şiddet ve dezenformasyon kullanmayı desteklediğini gösteriyor.

Finansingundemi.com’un derlediği bilgilere göre, en son Edelman Güven Barometresi'ne (Edelman Trust Barometer) göre, “İnsanlar kutuplaşmanın ötesine geçerek ‘kendi çıkarları için agresif savunuculuğa’ geçti.”

Sistem adil değil

Fortune’dan Diane Brady’nin haberine göre, 2025 Edelman Güven Barometresi, hükümetlere, iş liderlerine ve medyaya olan güvenin, insanların öfkeli, yabancılaşmış ve neredeyse mümkün olan her yolla değişimi yönlendirmeye istekli hissettikleri bir noktaya gerilemiş durumda olduğunu gösteriyor.

28 ülkede 32.000'den fazla kişiyle yapılan yıllık küresel anket, katılımcıların kutuplaşmanın ötesine geçerek ‘kendi çıkarları için agresif savunuculuğa’ geçtiğini bulguluyor. Bu bulgu, birçok kişinin geçen yıl seçimlerde popülist adaylara oy vermesi gerçeğiyle de destekleniyor.

Şu anda 25. yılında olan anket, ortalama vatandaşların sistemin adil olmadığını ve kapitalizmin kendileri için çalışmadığını hissettiği bir dünya resmediyor. Katılımcıların üçte ikisi, geçen yıla göre 10 puanlık bir artışla ayrımcılığa uğradıklarını söylüyor; bu alanda en büyük sıçramanın yüzde 48’lik artışla ABD'deki beyazlar arasında yaşandığı görülüyor.

Seçkinlerden ve kurumlardan şikayet

Seçkinlere ve kurumlara karşı duyulan şikayet duygusu farklı yaş gruplarını ve siyasi inançları kapsıyor. Sol görüşe sahip olanların yüzde 69'u ve sağ görüşe sahip olanların yüzde 57'si orta veya yüksek seviyede şikayetlere sahipken, 55+ yaş grubunda bu oran yüzde 66, Z kuşağında ise yüzde 58 olarak gerçekleşiyor.

Katılımcıların üçte ikisi gazetecilerin, hükümet yetkililerinin ve CEO'ların kendilerine bilerek yalan söylediğini ifade ediyor; aynı oranda kişi de artık güvenilir bir kaynaktan gelen haberler ile yanlış bilgi arasındaki farkı ayırt etmekte zorlandığını belirtiyor.

Kitle sınıfı ayrımı

Ekonomik korkuların da sonuçlarda büyük rol oynadığı görülüyor. Devam eden enflasyon endişelerine ve zenginlere yönelik artan kızgınlığa ek olarak, katılımcıların yüzde 62'si yapay zeka ve küreselleşme nedeniyle iş kaybından korktuklarını söylüyor.

Katılımcıların yalnızca üçte biri, gelecek neslin daha iyi durumda olacağına inanıyor; Fransa'da bu oran yüzde 9 ve Almanya'da yüzde 14. Gelire göre en düşük dörtte birlik kesim, en yüksek dörtte birlik kesime göre kurumlara çok daha az güveniyor ve bu, CEO Richard Edelman'ın geçen yıl belirttiği artan ‘kitle sınıfı ayrımı’nı gösteriyor.

Edelman, “Çok daha fazla milliyetçilik ve endüstriler hakkında çok daha fazla iddia görüyoruz. Benim için bu barometredeki en endişe verici istatistik, Z kuşağının o kadar mağdur hissetmesiyle ilgili ki, büyük bir oranda ve bir şekilde şiddeti onaylıyorlar” diyor.

Şiddete onay

Gerçekten de, Z kuşağı katılımcılarının yüzde 31'i kişilere veya mallara yönelik şiddetin, değişimi sağlamanın uygun bir yolu olabileceğine inanıyor. Ve 18-34 yaşındakilerin yüzde 55'i şiddeti, mal hasarını veya yanlış bilgilendirmeyi değişim araçları olarak onayladıklarını söylüyor. Daha da yüksek bir yüzde ise, kapitalizmin yarardan çok zarar verdiğini belirtiyor.

Edelman, “En acil ihtiyaç, ekonomik iyimserliği yeniden sağlamaktır. Araştırmamız bize, insanların çözümler gördüklerinde daha umutlu olduklarını ve daha büyük iyilik için fedakarlık yapmaya daha istekli olduklarını söylüyor. Güven kazanıldığında iyimserlik artar” diyor.

Z kuşağı borç batağında

Z kuşağında 'sosyal beceri’ krizi

Z kuşağı başarılı olma baskısı altında eziliyor

Z kuşağının iş hayatı neden çok kısa sürüyor

Genç Amerikalılar kapitalizme şüpheyle yaklaşıyor