'Yurtdışında maceraya girmeyiz'

Sabah'a konuşan Akbank Yönetim kurulu Başkanı Başkanı Suzan Sabancı, "Kriz Türk bankaları için yurt dışında fırsatlar yarattı. Ancak diğer ülkelerde maceraya girmeye gerek yok" dedi. İşte Sabancı'nın konuyla ilgili soruya verdiği yanıt... Siz de küresel krizin Türk bankaları için büyük fırsat olduğunu düşünüyor musunuz? Irak ve Suriye'den 'Bizde banka kurun" teklifleri var mesela... Şimdi önce şunu söylemeliyim ki, dışarıdan baktığımız zaman görüyoruz ki ülkemizde bankacılık açısından hala çok büyük bir potansiyel var. Dolayısıyla Türk bankacılık sektörü açısından Türkiye bizim ana hedefimiz olmalı ve bunu değerlendirmeliyiz. Dışarıya bakalım dediğimiz zaman şunu kesinlikle hatırdan çıkarmamalıyız; "Bir yerde olmak için oraya gidilmez." Bankacılık sektöründe müşterinizi bilmeniz, mevzuatı bilmeniz ve de elinizdeki ürünlerin oranın ihtiyaçlarına uyup uymayacağını bilmeniz lazım. Müşteri de sizi bilmeli. Mesela bir örnek vermek gerekiyorsa bizim ortağımız olan Citi Group dünyanın en büyük finansal kuruluşlarından birisi ve 100 ülkede aktif. Onlar bize dediler ki, "Biz faaliyet gösterdiğimiz kimi ülkelerde 10-15 senedir hiç kazanç elde edemedik." Neden? Çünkü o ülkenin hukuki yapısı ve piyasa koşulları bazen buna elvermiyor. Bundan ötürü bir kere daha tekrar ediyorum: Bir yere hemen gitmenin anlamı yok. BİZDE VERGİYE GEREK YOK Yani Türk bankalarının maceraya girmesine gerek yok diyorsunuz... Biz bunu gördük yurtdışında. Bazı bankalar aktiflerinin yüzde 20-30'unu bir anda satmak zorunda kaldı. Bankacılıkta aktif büyüklük önemlidir ama kaliteli ve sürdürebilir olması her şeyden önemlidir. Dolayısıyla süreklilik ve modellere iyi bakmak gerekir diye düşünüyorum. Dünyada bankalara vergi tartışılıyor... Şimdi burada vergiyi vatandaşlardan veya şirketlerden değil, bankaların yapacakları kardan, bir nevi ileriye dönük bankacılık sisteminden almak istiyorlar. Ülkeler krizi atlatabilmek için çok ciddi paralar harcadı ve bütçe açıklarıyla karşı karşıya kaldı. Şimdi tekrar bir krizle karşılaşılırsa kaynağı bankacılık sisteminden almak istiyorlar. Ama buna Türkiye'de ihtiyaç yoktur. Hatta yanlış olur. Avrupa'daki reçetelerin hiçbirisinin Türkiye'ye uygun olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine bugün Türkiye'nin bu güçlü yapısını kullanıp, vitesini yükseltip ekonomiyi büyütmenin hesaplarını yapması gerektiğine inanıyorum. Yani Avrupa'nın günahını bizim çekmemize gerek yok diyorsunuz? Evet, kesinlikle. Bugün Türkiye son derece güçlü bir konumda. Bugün Türkiye 20 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğün tam ortasında oturuyor. Doğu ile Batı ekonomilerinin tam ortasında. Dolayısıyla bizim konumumuz ile Avrupa çok farklı yerlerde diye düşünüyorum. Sabah