Yunanistan için pazar günü kritik eşik
Referandumdaki yükse oranlı 'hayır' Çipras'ın işine yaradı mı? Pazar günü toplanacak AB zirvesi Komşu için nasıl karar alacak?
Euro Bölgesi'nin Yunanistan'a öneri getirmesi için verdiği süre bugünün sonunda bitiyor. Pazar günü ise Komşu için kritik karar verilecek. Pazar günkü AB Zirvesi'nde Yunanistan'ı nasıl bir karar bekliyor? Referandum sonucu Atina hükümetinin işine ne kadar yarayacak? Uğur Gürses, Hürriyet'teki yazısında Yunanistan için kritik haftayı değerlendirdi.
İşte Gürses'in o yazısı:
Euro masasında çıkış kumarı ne yazık ki Yunanistan Başbakanı Çipras'ın sandığı gibi gitmedi. Referandum kartı işe yaramadı. Önceki gün yapılan Euro Bölgesi liderler toplantısında Yunanistan'a 'el mi yaman, bey mi yaman?' denildi; reddettiği anlaşmayı kendi elleriyle yazarak Avrupa Komisyonu'na getirmesi istendi. AB'deki politik ve ekonomik tercihler, vicdani ve insani terazinin üzerinde seyrediyor.
'Hayır' çıkan referandum sonrasında top Euro Bölgesi'nin liderlerine geçti. Onlar da Salı akşamı şu reçeteyi koydular Çipras'ın önüne; 'hafta sonuna kadar kendi teklifinizi getirin, referandum öncesinde Troyka'nın size sunduğu ama referandumda reddettiğiniz anlaşmayı esas alın. Borç silme diye bir beklentiniz olmasın, olmayacak'.
Çipras, referandum kazancıyla çıktığı Euro Bölgesi liderlerinin önünde, reddettiği üçüncü anlaşmadan belki de daha acısını yutmak zorunda kalacağı bir pozisyonla imtihan ediliyor olacak.
Bu teklif, Cumartesi maliye bakanlarınca (Euro Grup) incelenecek. Pazar günü de AB-28 yani tüm Avrupa Birliği liderlerince değerlendirilecek. Bugüne kadar ortak paraya dahil ülkelerin (Euro Bölgesi-19 ülke) liderleri ile yapılırken, en geniş kapsamda AB-28 liderlerinin toplanması epey manidar. Yunanistan'la ilgili potansiyel bir radikal karar alınabileceği iması demek bu. Daha açık yazalım; Yunanistan'ın Euro Bölgesi dışına alınması, yani eurodan kovulması için karar alınabilir.
Peki, bugüne dek Yunanistan'ın euro içinde kalmasını cansiperane savunan ülkeler şimdi neden vazgeçmiş olsunlar? Tek bir nedenle, Yunanistan artık euro için fazlasıyla istikrarsızlık kaynağı. Yani tüm ortak parayı aşağı çekiyor. Bu yüzden euro dışına 'park etmesi' daha arzu edilir hale gelmiş olabilir. Çünkü Yunanistan, kuruluşunun en başında nihai hedef olarak siyasi birlik hedefleyen Avrupa Birliği gibi bir çatı altında iken, birliğin sağladığı program koşullarını ulusal egemenlik mesajı çıkan bir referanduma götürmüş oldu. Kredi alanın referanduma götürmesi ve bunu demokratik meşruiyetle, ulusal egemenlikle konumlandırmasına karşılık; borç verenlerin de kendi ülkelerinde demokratik seçimle geldikleri ve Yunanistan'a borç verilen vergi mükelleflerinin parasının hesabını verdikleri hesaba katılırsa euro masasındaki restleşmede elin yükseltilmesi kaçınılmazdı.
Avrupa için hangisi daha büyük risk? Kemer sıkma programları altındaki ülkelerin Yunanistan gibi referanduma giderek bu çatıyı sarsmaları ve euronun ortak para olarak yakın geleceğini çökertmeleri mi? Yoksa bir ülkenin çıkması mı? 2011'e göre öncelikler değişti, sorunların bir bölümü yeni bir raya sokulduğu için Avrupa'nın seçim seçenekleri de değişti. Devasa bir kredi ve borç silmeli üçüncü bir kurtarma paketinin yapılarak, potansiyel diğer ülkeleri kapıya dizmek daha büyük bir kabus haline geliyor.
Yunanistan'a sağlanan kredilerin vadelerini değiştirmek, bir bölüm anapara borcunu silmek yapılamayacak bir kolaylık değildi. En başından bu yola gidilebilirdi. Ancak bunun referandum sonrası hiç de oluru kalmamış görünüyor. Çünkü diğer Akdeniz borçlularına 'yol açılması' istenmiyor. Bu, belki de Yunanistan'ın eurodan çıkmasından daha tehlikeli görülmeye başlanmış olmalı.
Şimdi Yunanistan öyle bir 'yokuşa' sürüldü ki; ya referandum öncesinde reddettikleri program eşdeğeri bir teklifi kendi elleriyle getirecekler, ya da eurodan çıkmak zorunda kalacaklar.
Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker, "Yunanistan'ın eurodan çıkmasına karşıyım, ancak Yunanistan hükümeti kendisinden isteneni yapmazsa bu kaçınılmaz" diyerek kritik bir eşiğe gelindiğini anlatıyor.
Referandum kararının alındığı günden beri Yunanistan bankalarını sermaye kontrolüne geçmesi, kısıtlı ATM ödemeleriyle idare etmesi dikkate alınırsa AB liderlerinin bunun uzun süre sürdürülemez olduğunu gördükleri açık. Ayrıca geçici bir süre için de olsa ilave bir likidite kolaylığına da yakın durmuyorlar. Bu yüzden, 'bu işi uzatmak' artık mümkün değil.
AB liderleri yumuşamazlarsa ve de Yunanistan'da Syriza hükümetinin Başbakanı Çipras istifa ederek kendi yarattığı bu girdaptan kurtulamazsa; ya acı reçeteyle Brüksel'e gidecek, ya da Pazar günü Yunanistan'ın eurodan çıkış fermanı imzalanacak.