<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaYükseliş trendi bozuldu mu?----

Yükseliş trendi bozuldu mu?

Yükseliş trendi bozuldu mu?
11 Şubat 2013 - 00:14 www.finansingundemi.com

Geçen yıl mayıs sonunda 55 bin puan seviyesinden başlayan ve 87 bin puana kadar devam eden ana yükseliş trendi henüz bozulmadı

Geçen hafta bir ileri iki geri olarak nitelendirebileceğimiz sert düzeltme hareketinin endeksi 78 bin puanın da hızla altına geriletmesi 76 bin puana kadar beklediğimiz düşüşün an meselesi olduğunu gösterdi. Tipik bir yükseliş düzeltmesi olarak görünen hareketin ana destek noktası 76 bin seviyelerinde sona eriyor. Zaman Gazetesi Yazarı Selim Işıkklar bu noktanın aşağı kırılması durumunda ise mayıs ayından bu yana devam eden yükseliş trendinin sürmesinin tehlikeye girebileceğini yazdı. İşte Işıklar'ın o yazısı:
    Düşüş hareketinin altında yatan en önemli sebep, kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’den gelen ‘not artışı gündemimizde değil’ açıklamalarıydı. Türkiye’nin kırılgan noktası olan petrol fiyatlarının 105 dolardan 120 dolar sınırına kadar yükselmesi cari açık üzerinde baskı oluşturan ve yabancı fonların bakış açılarını değiştiren bir diğer gelişme oldu. Hafta içinde dünyanın önde gelen yatırım bankalarından Türkiye tavsiyelerinde bu düşüşün alımla değerlendirilmesi yönünde raporlar yayınlansa da sert düşüş ve tepki alımlarını içeren aşağı yönlü trend baskın çıktı diyebiliriz.
    Teknik olarak 78 bin 600-79 bin 800 ve 81 bin 200 puan seviyelerinde bulunan önemli direnç noktaları geçilmediği sürece satış baskısının devam etmesi ve 76 bin puan seviyelerinin test edilme ihtimali devam etmekte. Dış borsalara bakarak Türk Borsası’nı değerlendirmek artık mümkün değil. Çok farklı sebeplerle hareket eden ve yükselişinde olduğu gibi düşüş trendinde de bağımsız bir şekilde hareket eden Borsa, önümüzdeki hafta perşembe gününe kadar vergi dairelerine gönderilen şirket bilançolarıyla hisse bazında hareketlense de mevcut durumda çok önemli bir değişiklik beklenmemelidir görüşündeyim.
    Önceki analizlerimizde de vurguladığımız gibi temettü verimi, kâr beklentisi ve bedelsiz sermaye artışı yüksek olan şirketlerin yanı sıra arazi satışı ya da ortaklık, konjonktürel beklentilerin öne çıkaracağı şirketler ön planda olacaktır. Açıklanacak bilançoların ardından nisan ayına kadar sürecek konsolide bilançolar sonrası bazı önemli kararlar gündeme gelebilir. Yeni Türk Ticaret Kanunu ve SPK Kanunu’nun etkilerini göstermesi açısından şirketlerin yönetim kurulu toplantılarında alacakları kararlar oldukça önemli.
    Geçen hafta içinde Borsa yönetiminin aldığı kararlar ve bazı şirketlerin yaşadığı sıkıntılar rekor üstüne rekor kırarak tarihi zirvelerini test eden bir Borsa’da şirket seçiminin ne denli önemli olduğunun altını çizdi. Hızla büyüyen ama çok iyi yönetilmeyen şirketler yatırımcılar için adeta kâbus haline gelirken köklü şirketler hem Borsa’da kazandırmaya devam etti hem de yatırımcılarına güven verdiler. Yeni getirilen kriterler ile halka arzlar sınırlanacak gibi gözükmekte. Yani her önüne gelen şirketini halka açamayacak düşüncesindeyim. Bedelli sermaye artışları da kolay olmayacaktır görüşümü koruyorum.
    Sonuç olarak 2013 yılına rekorlarla giren Borsa sıkı bir nefes alarak yoluna devam ediyor. Sağlam ve beklentili hisseler çok çabuk toparlanarak düşüşten güçlü çıktılar. Banka hisseleri endekste yükselişte oynadıkları rolü bu defa düşüşte üstlenmiş durumdalar. Yükseliş mi, düşüş mü? derseniz şimdilik bekleyin ve görerek hareket edin derim. Bir ileri iki geri hareketi bir süre daha devam etse de henüz Boğa piyasası sona ermedi.
Ham petroldeki yükseliş neyin habercisi?
2012 yılında ortalama 100 dolar düzeyinde hareket ederek ekonomilerde çok önemli bir tahribat yapmayan petrol fiyatları 2013 yılında 120 dolara dayanmış durumda. Gerçi geçen yıl yine şubat ayında bir ara 128 dolara kadar yükselmişti ama yükseliş başladığı gibi hızla sona ermiş ve fiyatlar 89 dolara kadar gerilemişti. Bu defa petrol fiyatlarını yukarıya zorlayan sebeplerin çoğaldığını düşünüyorum. Artışın arkasındaki sebeplerin bir numarası Çin’in artan talebi. İkinci sırada fiyatların yükselmesini isteyen petrol kartellerinin üretimi kısması. Avrupa ve ABD ekonomilerindeki toparlanma sinyalleri. Özellikle ABD ekonomisinin ısınmaya başlaması ve büyüme beklentileri üçüncü sırada. Jeopolitik gerginlikler ise fiyatları etkileyen dördüncü sebep. Brent petrolün iki ay içinde 105 dolardan yüzde 12 artarak 119 dolara tırmanmasının bir başka nedeni ama şu an için çok da fazla etkili olmayan beşinci sebep ise Euro/dolar paritesinin yükselişe geçmesiydi ki şu an parite gerilemiş durumda. Petroldeki yükseliş, saydığımız beş nedenden kaynaklanıyor. Bu durumun önüne geçmek için öncelikle üretimin artırılması gerekiyor. Şu an petrol üreticileri böyle bir şeyi istemeyeceklerdir. Sonuçta son 10 yılın en büyük sorunu olan yüksek petrol fiyatları 2013 yılında da dünyanın en önemli sorunu olmaya devam edecek gibi gözüküyor. 120 dolar geçilirse, yeniden 128 dolar parite desteklerse 140-150 dolar seviyeleri aynı 2008 yılı yaz aylarında gördüğümüz o rekor seviyeleri denenirse şaşırmam çünkü senaryoda herhangi bir değişiklik yok.
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • daha seans sonu11 Şubat 2013 00:57

    daha seans sonu borsa yükselcek uzman analistler böyle diyor denirken bugünde düşebilir deniliyor .. yarın bakalım ne dinilecek kısacası hepimiz şunu kabul edelim kimse ne olcağını bilmiyor bizim borsamız böyle