Yüksekova'daki ölümlerden onlar sorumlu
Yüksekova'da yaşanan olaylarla ilgili konuşan terörist lider çok çarpıcı açıklamalarda bulundu...
Yüksekova'da 2 sivilin ölümünün ardından yaşanan olaylara dikkati çeken terör hükümlüsü Abdullah Öcalan, paralel devlet iddiasında bulundu.
Milliyet'ten Namık Durukan'ın haberine göre; BDP ve devlet görevlileri ile görüşmesini, "Korsan görüşme" olarak değerlendiren Öcalan, "Sonuçta ben bir cezaevinde hükümlüyüm, buradayım, sizler siyasi birer heyetsiniz. Şu anda yapmış olduğumuz bile korsan bir toplantıdır, yasal bir dayanağı, zemini yoktur. Bu tür toplantıların acilen yasal zemine oturtulması gerekiyor" diye konuştu. Mandela'nın ölümüne ilişkin de konuşan Öcalan, "Kendisiyle birbirimize gönülden bir bağlılığımız vardı. Bu bağlılık çerçevesinde kendisinin Kürt halkına olan duyarlılığı ve bağlılığı bizim de kalbimizde ona karşı bağlılık ve saygı olarak karşılık buldu" dedi.
Öcalan ile önceki gün görüşen BDP-HDP heyetinde yer alan, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Öcalan'ın sürece ilişkin değerlendirmelerinin detaylarını aktardı. Öcalan'ın Yüksekova'da iki kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin paralel devlete dikkat çekerek, "Paralel devlet işidir. Herkesin bu süreçte dikkatli olması gerekir. Süreci bozmak isteyen paralel devlet devrede. Yüksekova'da yaşanan bu olay da tamamen paralel devlet işidir. Tüm halklar, Türkiye halkları, özelde Yüksekova ve Hakkari halkı çok duyarlı ve dikkatli olmalı. Dünyada da örnekleri çoktur. Bu tür süreçlerde, süreci bozmak isteyen güçler devrede oluyor. Bu da onların bir oyunu" dedi.
Eylem ve suikast olabilir
Süreci bozmaya yönelik özellikle Türkiye'nin batısında eylem ve suikastlar geliştirilebileceğine dikkat çeken Öcalan, şöyle devam etti:
"Paralel devlet sadece Kürdistan'da (Güneydoğu) değil, Yüksekova'da yaşananların bir örneği başka yerde de olabilir. Suikastler, katliamlar olabilir. Roboski'nin yıldönümü geliyor, bunlar önemli. O yüzden herkesin dikkatli, uyanık olması lazım. Herkes tedbirli olsun, kendisine dikkat etsin. Şehir dışında, kırsalda gerilla ve asker ateşkes sağlamış, kimse kimseyi öldürmüyor, silahlar susmuş; ama şehir içlerinde çatışma var, zulüm var, baskı var, katliam var, Yüksekova örneği var. Şehir içinde polis, asker silah kullanıyor. Zihinsel olarak Türkiye'nin artık barış sürecini içselleştirmesi gerekiyor. Askeri, polisi, sivili ile halkıyla herkes bu konuda eğer duyarlı olursa o zaman paralel devletin yapacağı şeylerin önüne geçilir."
"Sizin de çabanız olmalı"
Öcalan, İmralı'da BDP heyeti ile yapılan görüşmeyi izleyen görevlilere dönerek, "Hepiniz dikkat edin, siz de önleyin bunu. Paralel devletin yapacağı eylemlere ve suikastlara, katliamlara siz de engel olmalısınız, sizin de bu konuda çabanız olmalı, bunun önüne geçmelisiniz" dediği belirtildi.
"Hükümet somut bir şey yapmalı"
Öcalan, görüşmede, yerel seçimlere yönelik geniş değerlendirme yaptı. "Yerel seçimlere büyük önem atfediyorum" diyen Öcalan, barış sürecinin seçimlere kurban edilmemesi gerektiğini söyledi. Öcalan, "Hükümet artık somut bir şeyler yapmalıdır. Tabii seçim süreci var önümüzde. Bu sürecin kesinlikle barış sürecinin önüne geçmemesi gerekir. Tabii seçim süreci önemlidir ama müzakere süreci daha hayatidir. Kimse seçim hesapları yapmasın. Biz ancak müzakere sürecini geliştirdiğimiz oranda Türkiye'nin demokratikleşmesini sağlayabiliriz. Buna ihtiyaç var. O yüzden güven verici adımlar acilen mutlaka atılmalıdır. Seçim herkes için hayati önem taşıyor, bizim için de böyledir. Biz de halk olarak iyi bir şekilde çalışıp başarı göstermeliyiz. Ama paralel olarak barış sürecinin de gelişmesi gerekiyor. Seçim ve müzakere süreci paralel bir şekilde gitmeli. Barış süreci seçimlere kurban edilmemelidir" dedi.
"Korsan toplantı"
Öcalan, İmralı'da kendisi ile görüşen BDP ve devlet heyetine, "yasal ve hukuki zemin" uyarısı yaptı. İmralı'da BDP heyeti ile buluşmasını, "Korsan" diye değerlendiren Öcalan, "Şu an da hepimiz suç işliyoruz. Korsan bir toplantıdır bu. Sonuçta ben cezaevinde hükümlüyüm, buradayım; sizler siyasi birer heyetsiniz. Şu anda yapmış olduğumuz bile korsan bir toplantıdır, yasal bir dayanağı, zemini yoktur. Biz burada aslında bir suç işliyoruz. Siz de suç işliyorsunuz, devlet yetkilileri de suç işliyor. O yüzden bu tür toplantıların bir belgesi olmalı, bir kadrosu olmalı ve bir yöntemi olmalı. Bu tür toplantıların acilen yasal zemine oturtulması gerekiyor. AKP'nin bunu bir an önce çıkarması lazım" dediği bildirildi.
Önder'in adaylığını kutladı
Görüşmede Sırrı Süreyya Önder'in HDP'den İstanbul adaylığını kutlayan Öcalan'ın, "Mutemelen aday olacaksınız. Şimdiden size başarılar diliyorum. Eminim iyi bir oy alırsınız. Özellikle bu süreçte seçimler önemli. Alacağımız oy oranı çok önemli. Kürtler açısından bir referandum niteliğindedir bu seçimler. Herkes çok çalışmalı başarılı olunmalı" dediği bildirildi.
Uludere'de 34 kişinin yaşamını yitirdiği olaya da dikkatİ çeken Öcalan, olayın yıldönümü nedeniyle Robokkili ailelere yazılı bir mesaj yayıMlayacağını belirtti.
Mandela mesajı
Mandela'nın ölümüne ilişkin de konuşan Öcalan, "Kendisiyle birbirimize gönülden bir bağlılığımız vardı. Bu bağlılık çerçevesinde kendisinin Kürt halkına olan duyarlılığı ve bağlılığı bizim de kalbimizde ona karşı bağlılık ve saygı olarak karşılık buldu. Afrika halklarını aydınlatan, parlayan yıldızdı. Biz de o parlayan yıldızın Ortadoğu halkları üzerinde parlamasını sağlayacağız" dediği bildirildi.
"AKP ile cemaat arasında yaşanan iktidar kapışmasıdır"
Hükümetle Gülen cemaati arasında yaşanan dershane tartışmasını da değerlendiren Öcalan'ın, "Dersaneler üzerinde yaşanan bir çatışma var. Uzun süredir cemaatle AKP arasında yaşanan bir sıkıntı var, dershaneler bahane ediliyor. Oysa her iki tarafın arasında bir iktidar kapışması var" dediği bildirildi.
"Anayasa yazımı zor"
Öcalan'la görüşmede anayasa çalışmalarına ilişkin bilgi veren BDP heyeti, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'le yapılan görüşmenin ayrıntılarını da aktardı. Öcalan'ın ise, "Böyle bir yöntemle, böyle bir ekiple yeni bir anayasanın yazılması çok mümkün gözükmüyor. Dolayısı ile yeni bir ekibe ihtiyaç var ve yeni bir yönteme ihtiyaç var" dediği aktarıldı. Buldan, Meclis'te kurulan Çözüm Komisyonu'nun raporlarını Öcalan'a verilmesi için İmralı yönetimine teslim ettiklerini söyledi.
"Mektup gelirse gideriz"
Buldan, 9 Kasım'da İmralı'da yaptıkları görüşmede Öcalan'ın, "Kandil'e ilitilmesi için bir mektup yazdım, iki-üç gün içerisinde size ulaşır' dediğini belirterek, "O mektuplar hâlâ elimize ulaşmadı. Son görüşmede biz onu sorduk, 'Mektuplar hâlâ bende. Bir kaç gün sonra size ulaşacak' bilgisini verdi. Sadece Kandil'e mektup yazmış. Şu anda Kandil'e gitme gündemimizde yok. İhtiyaç hissedilirse, sayın Öcalan'dan beklenen mektup gelirse gideriz" diye konuştu.
AP, Öcalan'dan da mesaj istemiş
BDP Grup Başkanvekili Buldan, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) yapılan, "Barış süreci ve İmralı" konulu konferans için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra Öcalan'dan da mesaj istendiğini belirterek, "AP'den Öcalan'a iletilmek üzere bir çağrı metni geldi. Okunması için sayın Öcalan'dan mesaj yazması isteniyordu. Biz konferanstan iki gün önce bunu Adalet Bakanlığı'na ulaştırdık. Sanırım yazdı, ancak bize ulaşmadı. Bir kaç gün içerisinde ulaşırsa muhataplarına göndeririz" dedi.