Yüksek faiz demek mutsuzluk demek!

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Sadece burada kimin olacağı ile ilgili bir tartışma söz konusudur. Bunu da milletimiz zaten işaretini gayet güzel verdi. Türkiye’de Cumhurbaşkanımızın kim olacağı gayet açık, net ve bellidir." dedi.
   
Zeybekci, Tavas Belediyesi'ni ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Cumhurbaşkanlığı konusunda büyüklerinin bu konularla ilgili düşüncelerine sonuna kadar destek vereceklerini arkalarında kayıtsız ve şartsız duracaklarını ifade etti.  Zeybekci, "Biz sonuna kadar destek gösteririz ve arkasında kayıtsız ve şartsız dururuz. Burada asıl Türkiye olarak konuşmamız gereken. Şu anda yani son seçimlere baktığımız zaman Türkiye’de yaşadığımız  şey siyasetin bir tıkanmışlık problemini yaşıyoruz. Siyasetin kendi kendine problem üretme kabiliyetinden çektiğimiz sıkıntıları yaşıyoruz. Burada olması gereken şey Türkiye olarak yeni bir anayasa. Yeni bir anayasa ile siyaset sistemi. Yeni siyaset sistemi ile bunun adına ne derseniz yani bu başkanlık mı olur, başbakanlık mı olur ama çift parlamentolu bir tane meclisimizde sıfır barajın olduğu ve ikinci dar bölgeli, iki turlu sıfır barajlı bir meclis ikincisinde başkan veya başbakanla seçilen yüzde 51’e yüzde 49 sistemi ile oturan ikinci bir meclisle Türkiye’nin yeniden kendini yapılandırması Türk sistemine uygun yani bize uygun bir siyasi yapıyı ortaya koyması lazım." diye konuştu.
   
30 Mart seçimlerinin Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerini tartışılmaz hale getirdiğini savunan Zeybekci, "Sadece burada kimin olacağı ile ilgili bir tartışma söz konusudur. Bunu da milletimiz zaten işaretini gayet güzel verdi. İsmin kimin olacağının bence işaretini de verdi ama bence siyaseten bunu parti büyüklerimizin, partimizin yetkili organlarına bırakmak lazım. Yani burada ben bu tartışmayı o kadar önemli görmüyorum. Türkiye’de Cumhurbaşkanımızın kim olacağı gayet açık, net ve bellidir ama asıl konuşulması gereken
şey asıl Türkiye’de tartışılması gereken şey Türkiye’nin yeni bir siyaset sistemi, yeni bir parlamenter yapı yeni bir bu parlamenter ve siyaset yapısında güçler ayrılığının yani güçler ayrılığının kesinlikle ayrılarak farklı yapıya geçmesinin zamanı gelmiştir. Çünkü 2011 seçimlerinde millet yeni bir anayasa ve yeni bir sistem talebinde bulunmuştur bunun yerine getirilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"3 DÖNEM KURALINI DESTEKLİYORUM"

 "Partide 3 dönem konmasında o günkü gerekçeler ortadan kalktı mı ki bugün 3 dönemi kaldıralım?" diyen Zeybekci, "3 dönemim kaldırılması ile ilgili bir tartışma yaşanıyor burada. Şahsi fikrim şöyle 3 dönemi Türkiye’de hizmetin ve siyasetin yenilenmesi ve Türkiye’de devletin ve siyasetin çağı yakalaması anlamında bu değişikliği destekliyorum. Ama çok yoğun bir şekilde de 3 dönemin belirli yerlerde sınırlandırılması gerektiğini de halk da söylüyor bu da bir realite o zaman bu konu yeniden tartışılmalı belki yeniden gündeme getirilebilir ama ben şahsi olarak söylüyorum 3 dönemi destekliyorum." şeklinde konuştu.

MERKEZ BANKASI'NIN FAİZLERİ İNDİRMESİ

Türkiye Cumhuriyeti’nin normal bir vatandaşının faizlerin yüksek olmasından mutlu olmasını hiç kimse beklememesini ifade eden Zeybekci sözlerine şöyle devam etti: "Yüksek faiz demek mutsuzluk demektir. Yüksek faiz demek yatırım yapılmaması demektir, üretim yapılmaması demektir, tüketime yönelmemek demektir. Türkiye’de istihdamın olmaması
demektir çünkü yatırım ve tüketim olmadığı zaman istihdamın da olmaması demektir yüksek Faiz büyümenin olmaması, büyümenin durması demektir, yüksek faiz mutsuzluk demektir. Dolayısı ile Türkiye’nin bir an önce o 2013’ün başındaki dünya standartlarının gelişmiş ekonomilerdeki faiz oranlarına doğru yeniden yönünü o tarafa doğru
çevirmesi gerektiğine inanıyorum. Başbakanımızın o yöndeki açıklamalarını hiç kimse tek bir tarafından tutarak bu merkez bankasına müdahale midir, değil midir tartışacağına Türkiye’de ekonominin kaldıracağı faiz oranlarını konuşması lazım. Şu andaki faizimiz, faiz oranlarımız bizim Türkiye’miz için yani üretimi destekleyen, istihdamı destekleyen, tüketimi destekleyen ve büyümeyi destekleyen faiz oranları  değildir bir an önce bu konu ile ilgili ekonomimizde gerekli adımların atılmasını bekliyoruz."
   
Milliyetçiliği farklı şeylerle karıştırıldığını ileri süren Zeybekci şunları kaydetti: "Türk parasının arkasında üretim olmadan, arkasında büyüme olmadan, arkasında reel ve ekonomik çarkın hızlanmanın olmadan Türk parasının değerlenmesini yani yurt dışından Türkiye’deki faizlerin cazip olması ile gelen sıcak para ile Türkiye’ye giren para yüzünden Türk parasının değerlenmesini biraz böyle TL’mizin değeri olarak görüyoruz. Bunun yanlış olduğunu söylüyorum ve ben şu andaki Türkiye’deki kurun bu seviyelerde yani 2,15 aralığındaki döviz kurunun, dolar kurunun Türkiye’de ihracatı teşvik edici, ithalatı da cazip olmaktan çıkarıcı yurt dışı hizmet giderlerimizin de yani turizm giderlerimizin de cazip olmasından çıkarıcı bir seviye olarak görüyorum. Bu seviyeleri destekliyoruz."