Yolsuzluk, hükümete operasyonun gerekçesidir

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Yolsuzluk, son paralel yapı operasyonunda gördüğümüz gibi bazı ülkelerden alınan talimatlarla Türkiye'de hükümete operasyon yapmanın olsa olsa gerekçesidir. Yolsuzluk yapıldığı için bu operasyonlar yapılmadı" dedi.
Işık, partisinin Orhangazi Kültür Merkezi'nde düzenlenen Adapazarı 5'inci Olağan Kongresi'nde, kongrelerin partilerin en önemli dönemeçlerinden olduğunu söyledi. 
Türk siyasi geçmişinde kongrelerde pek çok bölünme ve parçalanmalar yaşandığını ancak AK Parti kongrelerinin demokrasi şöleni halinde geçtiğine dikkati çeken Işık, partilerin siyasi kurumlar olduğunu, yönetimlere birden çok kişinin talip olmasının demokrasi anlayışıyla karşılanması gerektiğini kaydetti.
Işık, bir kurumun geleceğe güvenle bakabilmesinin en önemli işaretinin köklerine ve kuruluşunda ortaya koyduğu değerlere bağlılığıyla ölçüldüğünü vurgulayarak, "Bunu ister bir devlet, ister sivil toplum örgütü veya siyasi parti olarak değerlendirin. AK Parti'nin bugünkü başarıları elde etmesindeki en önemli sebeplerden biri, partinin kuruluştaki ilke ve felsefesine sağlam şekilde bağlı olmasıdır. Parti kuruluşunda iki önceliği ortaya koyduk. Bir, milletimizin refahını arttıracağız. İkinci temel önceliğimiz de milletimizin refahını arttırırken, devletimizin itibarını da arttıracağız. Bu değerlerin ne kadar önemli olduğunu 2002 öncesini yaşayanlar, genç nesilden daha iyi bilir" diye konuştu.
İktidarı devraldıkları dönemde halktan toplanan her 100 liranın 73 lirasının faize gittiğini anımsatan Işık, devletin bütçesinden faize giden rakamların yüzde 12-13'ler mertebesine düştüğünü anlattı.
- 17 ve 25 Aralık operasyonları
Işık, ülkeyi her alanda kalkındırmanın gayreti içerisinde olduklarını dile getirerek,  her yanını duble yollarla donattıklarını söyledi.
"Yol yaptıkça birileri bizi yolsuzlukla suçlamaya kalktı" ifadesini kullanan Işık, şöyle devam etti:
"Yolla yolsuzluk bir arada olmaz. Bir yerde yolsuzluk yapılıyorsa, yola kaynak bulamazsınız, yola yapmaya para kalmaz, bütün kaynaklar yolsuzluğa gider. Eğer bir yerde yol varsa demek ki kaynaklar yolsuzluğa değil, yola gidiyordur. AK Parti hükümeti döneminde 17 bin 500 kilometrelik duble yol yapıldı, tüm partiler biliyor. Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan duble yol, 6 bin yüz kilometre. Neredeyse 100 yıllık dönemde 6 bin 100 kilometre duble yol yapan ülke, 12 yılda 17 bin 500 kilometre yol yaptıysa demek ki yol var. Burada yol varsa yolsuzluk olmaz.
Yol varken birileri sizi yolsuzlukla suçluyorsa, bilin ki niyeti ülke sevdası değildir. Yolsuzluk, son paralel yapı operasyonunda gördüğümüz gibi bazı ülkelerden alınan talimatlarla Türkiye'de hükümete operasyon yapmanın olsa olsa gerekçesidir. Yolsuzluk yapıldığı için bu operasyonlar yapılmadı. Allah'a şükür, hesaba inanan insanlarız. Aramızda yanlış yapan varsa, bunlarla ilgili işlemler yapılacaktır. 'Tüyü bitmemiş yetimin malına el uzatanın eli kırılsın' anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz."
Işık, çalışmadan zenginlik ve hayat sürme anlayışına sahip olmadıklarını ifade ederek, partisi çalıştığı için 12 yıldan beri iktidarda olduğunu kaydetti.
CHP'nin de 12 yıldır muhalefette olduğunu aktaran Işık, şunları belirtti:
"Eğer böyle giderlerse belli bir süre sonra ana muhalefet özelliklerini de kaybedebilirler. Bazen ilgi çeken beyanatlar da oluyor. 'Çıkın, halka gidin ama sakın ha ayakkabılarınızı çıkarmadan eve girmeyin' diyor, hatırlıyorsanız. 'Çantanıza galoş alıp da Anadolu'daki insanın evine galoş takarak girmeyin sakın' diyor. Bunu ana muhalefetin genel başkanı teşkilatlarına söylüyor. Başka bir şey demeye gerek var mı? 'Aman aşırı makyaj yapıp gitmeyin' diyor. Yani halktan o kadar kopuk bir teşkilat var ki genel başkanları bile halkın içinden geldiğini iddia eden birisi, uyarma ihtiyacı hissediyor."
- Yerli otomobil çalışmaları
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasında önceliklerinin üretim olduğuna işaret eden Işık, üretimde de yerli, yenilikçi ve yeşil üretim olarak üç temel öncelikleri bulunduğunu vurguladı. 
Işık, Türkiye'nin yeni sıçrama döneminin lokomotif şehirlerinden birisinin Sakarya olacağı bilgisini vererek, konuşmasını şöyle tamamladı: 
"Türkiye, artık milli imkanlarıyla hızlı treninini geliştiren bir ülke oldu. Aynı şekilde yerli otomobili çok yoğun şekilde çalışıyoruz. 'Şimdiye kadar Türkiye neden yapamadı' derseniz tek cevabı var. Bu ülke 1940'ların başında uçak üretti. Maalesef bizi bugün her şeyle suçlayan CHP iktidarı, o dönemde 'bu adam başımıza bela olur' diye Nuri Demirağ'ı batırdı ve Türkiye'nin uçak sanayisini maalesef öldürdü. 1960'larda Türkiye, yerli otomobili yaptı ama dönemin iktidarı maalesef 'ne işiniz var sizin otomobille, biz veririz, siz de kullanırsınız' mantığına teslim oldu ve 1960'larda bir treni daha kaçırdık ama şimdi Allah'ın izniyle yerli arabayı üreteceğiz.
Neden? Çünkü siyasi iktidar tamamen arkasında. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve hükümetimiz tamamen arkasında. İnşallah bu otomobilin üretiminde en önemli rollerden birini de Sakarya üstlenecek. Sakarya'nın bu potansiyeli var. Tekirdağ, İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, çok güçlü iş birliği içinde Allah'ın izniyle Türkiye'ye ve dünyaya yeni bir markayı hediye edecek. Bu noktada çalışmalarımız tüm hızıyla sürüyor."