<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiYine özel sektöre yüklenildi----

Yine özel sektöre yüklenildi

Yine özel sektöre yüklenildi
11 Ekim 2013 - 06:49 www.finansgundem.com

Cari açığın umudu olan tasarruflar kamu sektörüne uğramadı

Tasarruf açığını bir sorun olarak gören, bunu artırarak cari açığı da gerileteceğini düşünen hükümet, kendi tasarruflarını artırmayı hiç düşünmüyor! “Tasarrufları özel kesim artırsın, ama negatif reel faiz eşiğinde
duran faizler artmadan olsun” düşüncesi OVP’ye yansımış görünüyor.
Hürriyet'in haberine göre, ‘Tasarrufları özel kesim artırsın, ama negatif reel faiz eşiğinde duran faizler artmadan olsun’ düşüncesi OVP’ye yansımış görünüyor. 2014-2016 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) Salı günü Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklandı. Babacan’ın OVP’nin ana omurgasına yaptığı temel vurgu, cari açığı aşağı çekmeye çalışan ve tasarrufları artırmanın hedeflendiği bir çerçevede idi.
BAZ OLARAK IMF ALINMIŞ
Belli ki; IMF’nin de orta vadede baz senaryo olarak kabul ettiği Fed’in para politikasında dönüş manevrası esas alınmış ve bu senaryo içinde en kırılgan ülke olarak sınıflanan Türkiye’nin makroekonomik olarak işaret edilen ‘yumuşak karnı’ cari açık üzerine karşı politika konuşlandırması yapılmaya çalışılmış. Temel tema olarak ‘Cari açığı düşürmek istiyoruz, bunun için tasarrufları artırmalıyız, artıracağız da’ deniliyor. Peki, “İşte OVP’ye yazıyoruz; tasarruf oranımız 2013’deki yüzde 12.6’dan 2016’da yüzde 16’ya gelecek’ demekle tasarruflar artar ve cari açık düşer mi? Tek kelimeyle; Hayır. Orta Vadeli Program bize tasarrufların artacağını söylüyor; ama bunu özel kesimin yapacağını söylüyor. Pek nasıl? Örneğin 2014’de özel kesim yüzde 3.2’lik tüketim artışı ve yüzde 5.6’lık yatırım artışı ile görece ılımlı bir büyüme sağlarken, ihracatın önemli bir katkı sağlayarak toplam büyümenin yüzde 4 olması bekleniyor. Ya 2015 ve 2016’da?
Her iki yılda, tüketim ortalama yüzde 3.7 artarken, yatırımların ise ortalama yüzde 8.4 artacağı öngörülmüş. İç talebin ılımlı bir artışla, ihracatın pozitif katkı sağladığı bir büyüme modeli cari dengeyi küçültmeyi tasarlayan OVP, bunu başarabilir mi? Bunun için de kredi büyümesine kimi makro ihtiyati frenler getirilmesi ile ‘başarabiliriz’ düşüncesi gelişmiş olabilir. Ancak, bu enflasyon seviyesinde faizleri düşük tutarak, tasarrufları artırmak ve cari açığı frenlemek olanaklı değil. Özetle, ‘parası olan harcasın, borçla harcayana engel koyacağız tasarrufçuluğu’ bu.
Dostlar alışverişte görsün
Salı günü açıklanan OVP’de eksik olan; madem hükümet tasarrufları artırmak istiyor, neden önce kendi harcamalarını her yıl en az yüzde 1 kısmıyor? Neden harcamalara sınır getiren bir hedef konmuyor? Hayır; 2014-2016 arasında, kamu tasarrufları yüzde 2.4 ile yüzde 3.4 arasında seyredecek. Faiz dışı harcamalar da, üç yılda sadece yüzde 1.5’luk bir oranda küçülerek yüzde 21.3’e düşecek. Hemen not düşeyim ki; 2014’de yüzde 4, 2015-2016’de ise yüzde 5’lik büyüme tahmini oldukça iyimser. Bu yüzden harcamaların milli gelire oranı tahmin edilenden daha yüksek gerçekleşecektir. İşte bu yüzden, ‘dostlar alışverişte görsün’ türü, zayıf bağları olan bir OVP ortaya çıkmış.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)