<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkYerel seçimin piyasaya etkisi ne olur?----

Yerel seçimin piyasaya etkisi ne olur?

Yerel seçimin piyasaya etkisi ne olur?
17 Mart 2014 - 11:18 www.finansingundemi.com

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin piyasaları nasıl etkileyebileceğini açıkladı

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin piyasalarda dalgalanma yaratmasını beklemediğini belirterek, "Kur ve faizlerde yeni bir denge seviyesi oluştu. FED likiditeyi kısıyor, artık dünyada gül bahçesi bitti.Her zaman rüzgara karşı koşmamak,yeni konjonktür şartlarına göre vaziyet almak lazım" dedi.


CEV Denizbank Voleybol Şampiyonlar Ligi final maçı öncesinde medya mensuplarınn ekonomi ve bankacılık sektörüne ilişkin sorularını yanıtlayan Hakan Ateş, kur ve faizde şu ana kadar yapılması gerekenlerin gerektiği kadar yapıldığını ifade etti. Gösterge faizin yüzde 4.5’tan yüzde 10’lara, mevduat faizlerinin yüzde 12-13’erde seyrettiğini kaydeden Ateş, dünyada büyük ısınma olmadığı takdirde yerel seçimlerin kur üzerinde negatif yansımasını ve bir baskı oluşturmasını beklemediğini söyledi.

2008-2013'TEKİ GÜL BAHÇESİ OLMAYACAK

Ateş, bankaların kârlılığıyla ilgili "Toplamda banka kârları 2008-2013'teki gibi o gül bahçesi olmayacak. Diğer şirketler için de korkarım bu geçerli. Gelişen ekonomiler o kadar fazla bol kaynaktan yararlanamayacak. Kârlılığın düşmesi, kamu bankaları dahil sermaye yeterlilik oranlarının yüzde 12'ye yaklaşması bunları göreceğiz. Türk bankacılığı az kârlı döneme gidiyor. Bu yıl, 2013, 2008-2009'dan daha zor olacak" dedi.

BU YIL YÜZDE 10-12 KÂRLILIK BEKLİYORUM

Ateş, bankaların özvarlık getirilerinin yüzde 20'lerden yüzde 14-15'lere düştüğünü belirterek "Bu yıl için yüzde 14-15 değil de, tek haneye düşmese de yüzde 10-12 kâr bekliyorum ben" diye konuştu.

DEMOKRASİ YAŞANARAK ÖĞRENİLİR

Global dengeler çerçevesinde bakıldığında hemen hemen bütün gelişmekte olan ülkelerde seçimlerin olduğuna işaret edip, piyasalarda yeni bir denge seviyesinin oluştuğuna değinerek, “Şu anda yabancı yatırımcı ne olursa olsun satayım düşüncesinde değil. Seçim sonuçlarının ,sırf bu nedenle kur ve faizlerde dalgalanma yaratmasını beklemiyorum. Yeni bir denge seviyesi oluştu. Şahsi kanaatim çok majör bir etki olmaz” dedi. Seçimlerin her demokratik ülkede olduğu gibi o dönemlerde belirsizlik yarattığını vurgulayan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, “ 100 yıldan daha genç bir ülkeyiz. Demokrasi öğrenilen bir şey. Parlamentosu, yasama yürütme organları herkes öğreniyor. Laik demokratik hukuk devleti olarak bölgede modeliz. Demokratik süreci yaşayarak öğreneceğiz" dedi.

MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER SAĞLAM

Türkiye’nin kriz dönemini iyi hazırlıklarla geçirdiğini ve ciddi tedbirler alındığını belirten Ateş, “Mali politikalar açısından bakıldığında bütçe açığı yok. Kamu borçları gerçekten GSMH’nin üçte biri düzeyinde. Bu iki gösterge çok önemli. Baş ağrımız olan cari açığın finansmanına da destek olan bir konu. Tüketici kredilerine getirilen kısıtlamalar kredilerin büyümesini yavaşlatacak. Yüzde 20 ile 40 arasında artan kredilerin bu yıl büyüme hızı yavaşlayacak. Belki yüzde 10-15 düzeyinde bir artış olacak. Enflasyon etkisi çıkarıldığında da krediler yerinde sayacak demektir” diye konuştu.

ARTIK BAŞKA BİR DÜNYAYA UYANDIK

FED’in sıkılaştırma politikaları neticesinde faizlerin ciddi oranda arttığına işaret ederek politika değişikliği nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde de faiz artışlarının olduğunu ve bütün reel paraların devalüe olduğunu ifade etti. Ateş, “Belki de sıhhatli bir şey. FED’in tahvil alımını azaltması ‘insanları uyandırma zili.’ Artık bir başka dünyaya uyanıyoruz. Gül bahçesi içinde değiliz.Yeni şartlara hazırlanmamız lazım. 2014 yılı 2008 ve 2009 yıllarından daha zor olacak. O dönemlerde Merkez Bankaları krizden çıkış için ortalığa likidite saçmışlardı. Artık o gül bahçesi yok. Hem gelir hem hacim yönünden“ dedi.

HER ZAMAN RÜZGARA KARŞI KOŞMAMAK LAZIM

Bankacılık sektörüne ilişkin de 2014 yılı beklentilerini aktaran Ateş, “Her zaman rüzgara karşı koşmamak lazım. Bankacıların risk yönetimi dediği hadise bu. Konjonktürün değişimlerine göre sizin de vaziyet almanız. Her sene yüzde 30’ların üzerinde büyüdük. Kredilerde büyüme yüzde 30-35’lerde yüzde 10-15’lere düşecek. Gelişmekte olan pazarlar gelişmiş pazarlara nazaran daha olumsuz şartlarda gelişecek. Çok ucuz ve uzun vadeli likiditenin olduğu bir ortamdan yararlandık. Çok ciddi kaynak girişleri oldu. Artık bu kadar olmayacak. Yatırımcıların alternatifleri çoğalıyor. Yatırımlar gelişmiş ülkelere kayacak. Gelişmekte olan pazarlar olarak cazip olduğumuz sürece aç kalmayacağız. Bu da 3 şarta bağlı. Hukuk sisteminin yabancı yatırımcıyı cezbedici altyapıya sahip olması ve yerli yatırımcı ile yabancı yatırımcının eşit şartlara sahip olması lazım. İkincisi paranın stabilete kazanmasıdır., Yani kurlarda öngörülebilirlik ve istikrar önemli. Üçüncüsü de faizde cazip olmak durumundasınız” dedi.

AZERBAYCAN VE ERBİL’DE DENİZBANK ŞUBE AÇACAK

Denizbank’ın 2014 hedeflerini de anlatan Hakan Ateş, “Geçen sene çok ciddi faaliyetler içinde bulunduk.Tüm bilançolar açıklanınca göreceğiz. Krediler aktif ve mevduat büyümesinde konsolide bilançolar bazında ya birinci ya ikinci banka oluruz. Geçen yıl yüzde 40 ve üzeri büyümeler gerçekleştirdik. Yola koşturarak devam ediyoruz“ dedi.
Yurt içindeki şubeleşme planlarına ilişkin ise Ateş, 2013 yılında 33’ü Citi’den olmak üzere 89 şube açtıklarını, 4 bin kişiyi işe aldıklarını belirterek, “2014 yılı için 14 şube açmayı planladık. Ama fazlası da olabilir. Daha önceki yıllarda 30 şube planlayıp 45 şube açtığımız olmuştu. Bu yıl pozitif sapma bu kadar olmaz.Sektör genelinde ise 2014 yılının ortalaması 2013 yılının yarısı kadar olur” ifadesini kullandı. Hakan Ateş biri Azerbaycan biri de Erbil’e olmak üzere Türkiye dışında 2 noktada şube açmak için niyetleri olduğunu söyledi.

SPONSORLUKLARIMIZ TOPLAM İLETİŞİM BÜTÇESİNİN YÜZDE 40’NI OLUŞTURUYOR

Türkiye’de spor ekonomisinin canlı tutulması ve büyütülmesini Denizbank Finansal Hizmetler olarak misyon olarak gördüklerini anlatan Hakan Ateş, spor ,kültür ve sanat dahil sponsorluk faaliyetlerine ayırdıkları bütçenin iletişim bütçesinin yaklaşık yüzde 40’ı gibi önemli bir bölümünü oluşturduğunu söyledi. Ateş,CEV sponsorluğuyla ilgili olarak da “Voleybolda üstlendiğimiz misyon çok önemli. Altyapı takımlarından 88 bine yakın lisanslı yakın kadın voleybolcu var. Soçi Kış Olimpiyatlarında çok az sayıda Türk sporcu katıldı. Olimpik sporlar sanat gibi bütün dünyanın yakından izlediği hadiseler. Gençliği spora yönlendirmek gerekiyor. Bizim de Banka olarak ana hedefimiz bu. Biz Denizbank olarak CEV’in isim hakkını 3 yıl için aldık. 2017 yılına kadar devam edecek. Ondan sonra oturup düşüneceğiz. Ticari anlamda dönüşüm bizim için de önemli. Kaynakları akılcı kullanmak zorundayız. Basın ve medya yoluyla bu spor etkinliklerine ne kadar çok yer verilirse sponsorluklar da artacaktır. Lisanslı kadın oyuncu sayısının çok olması bizi pozitif ayımcılığa yöneltti.Burada gençleri teşvik etmek, olimpiyatlara daha fazla sporcunun katılmasına destek olmak ana hedefimiz” dedi.

FUTBOL 1 MİLYAR DOLARLIK BİR ENDÜSTRİ

Sporda futbolun ağırlığına değinen Hakan Ateş bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’de spor endüstrisinin motoru ve birinci spor dalı futbol. 1 milyar doların üzerinde yıllık ciro hacminin geçtiği bir alan futbol. İkinci bir alana gidince rakamlar inanılmaz derece düşüyor. Bu tür sporlar sponsorluklarla ayakta durabiliyor. Uzun süredir futbolda bütün Anadolu kulupleri ve 5 büyüğün ana finansörü konumundayız. Futbol klüplerine yönelik 2013 yılını 640 milyon TTL’lik bir kredi büyüklüğü ile bitirdik. 155 bin kredi kartımız var. Futbol klüplerinin ayrıca SPK işlemlerine, halka arzlarına, tahvil ihraçlarına Deniz Yatırım olarak aracılık ediyoruz,danışmanlık hizemeti veriyoruz.Futbolda sponsorluk faaliyetlerimiz çok önemli. Sanayi ve para burada dönüyor.Sporda sadece yurtdışından sporcu transfer etmek kadar artık ihraç etmek de önemli olmalı.”
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • keriz kandırmaya gelmeyin sakın17 Mart 2014 17:46

    bir iki günlük dandik yükselmeye kanıp da hurra diye atlarsan kağıda elinde patlayınca anlarsın borsalarda iniş başladığında çocukk.

  • ınanmayın artık17 Mart 2014 12:01

    hiç bişiy yarattmaz. bunlar ortalıgı veryansın etmekten baska bısıy yapmıyorlar..dun ıcınde ukranya referandumu borsada satıs etkısı yaratır dedler fakat bıst yuzde 1 uzerı deger kazanmıs durumda..piyasaya yon vermeyı bıraksınlar artık.bu ulkede gordugumuz kadarı ıle ısın ehlı söyledıgı tutan uzman fınanscılar yok malesef. ınsanlar bu kısılerın sozlerıne kulak vermesın..aslında bu kısılerın manıpilasyon suclaması ıle yargılanması bıle gerekıyor